20 Ağustos 2009 Perşembe


EMEKLİ Hilmi Özkök, ilginç açıklamalarıyla yine gündeme gelmeyi başardı. MİT’in kendisine iki kez elden teslim ettiği “darbe planlarını” gösteren belgeler için, “Bana geldi ama delil mahiyetinde değildi. Bunun için işleme koymadım” demesi tepki çekti.

Görevini kötüye kullandı CHP’li Atilla Kart, “Belgelerin takdirini yapmak savcılığa aittir. Özkök, yetki tecavüzü yapmış ve görevini kötüye kullanmıştır” dedi. Avukat H. Basri Özbey ise “Madem belgelerin hukuki dayanağı yoktu niye yayanlar için soruşturma açmadı” diye sordu.

Sorumluluktan kurtulamaz Askerinin başına çuval geçirilen tek Genelkurmay Başkanı olan emekli Hilmi Özkök’ün “Belgeler geldi ama delil mahiyetinde değildi. İşleme koymadım” sözleri büyük tepki çekti

Haber: Fatih ERBOZ Emekli Hilmi Özkök, Milliyet gazetesi’nde Fikret Bila’ya verdiği mülakatında kendini savundu. MİT’in kendisine elden teslim ettiği darbe planlarıyla ilgili belgeler için, “Belgeler geldi ama delil mahiyetinde değildi. İşleme koymadım” dedi. Özkök’ün bu açıklaması hem siyasilerden hem de hukukçulardan büyük tepki aldı. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, emekli Özkök’ün kişisel değerlendirmelerle hareket ettiğini ve hukukun gereğini yapmadığını belirterek, “Bu ifadeler Özkök’ü sorumluluktan kurtarmaz” dedi.

Yetki tecavüzü yaptı Kart, “Özkök’ün hukukun gereğini yapmadığı bir kez daha ortaya çıkıyor. ’Hukuku delil niteliği yoksa’ diyor. Ortada bir takım delillerin olduğu, öyle veya böyle bir takım bulguların olduğu, bunların çeşitli iddialar içerdiği söz konusu. Bunun değerlendirmesini yapmak, takdirini yapmak savcılık makamınındır, adli makamlarındır. Özkök bu yönüyle bir taraftan yetki tecavüzü yapmıştır bir taraftan da görevini kötüye kullanmıştır” diye konuştu. Emekli Hilmi Özkök’ün “Diyelim ki süreci başlattınız hukuki değer taşımadığı anlaşıldı. O zaman nasıl çalışacağız” ifadelerine de tepki gösteren Kart, böyle bir anlayışın hukukta yeri olmadığını ve inandırıcılığının da bulunmadığını belirterek şunları söyledi; “Özkök, ’Adli süreci başlatıp takipsizlik kararı gelseydi o arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakardım, hiyerarşik ilişki zedelenirdi’ diyor. Bu ifadeler bizim eleştirilerimizin de haklılığını ortaya koyuyor. Hilmi Özkök’ün böyle bir ihtimali değerlendirme hakkı yok. Asıl olan hukukun işlemesidir. Hukukun işlemesi sürecinde de mutlaka mahkumiyet çıkacak, mutlaka beraat çıkacak diye bir değerlendirme yapamayız. Burada yargılamaya muhtaç olan, yargılama gerektiren iddia. Bunun sonucuna göre kişisel ilişkiler zarar görür ya da görev ilişkim zarar görür demek yanlıştır, bunların hukukta yeri yoktur. Burada Özkök’ün siyasi bağlantıların, siyasi yönlendirmelerin dışında (bunu bir kenara bırakıyorum) öncelikle kişisel kaygılarla, kişisel yaklaşımlarla hareket ettiği ortaya çıkıyor. Özkök’ün yaptığı açıklamaların tutarlılığı, inandırıcılığı yoktur.”

Suça bahane arıyor CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin de, emekli Hilmi Özkök’ün görevi ihmal suçu işlediğini vurgulayarak, “Özkök, ‘Elimde delil yoktu’ diyor. Delil bulmak Genelkurmay Başkanının işi değil askeri savcının işidir” dedi. Ersin şunları kaydetti: “Böyle bir iddia varsa ki kendisine slayt şeklinde de belgelerin geldiğini söylüyor. O zaman askeri savcılığı harekete geçirmesi lazımdı. Askeri savcılığın gerekli delilleri toplaması lazım. Özkök’ün ’elimde delil yoktu’dediği iddialar yüzünden onlarca insan cezaevlerinde çürüyor. En büyük sorumlulardan birisi Özkök’tür. Üzerine düşen görevi yerine getirmemiştir. bununla beraber başbakan da sorumludur. Özkök, işlediği görevi ihmal suçuna bahane arıyor.”

AKP’ye başvursun Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli ise, emekli Özkök’ün darbe iddialarıyla ilgili yaptığı açıklamalara da sert şekilde tepki göstererek, “O dönemde konuşması gereken, gereğini yapması gereken kişilerin emekli olduktan sonra kendi arkadaşlarını, silah arkadaşlarını sıkıntıya sokacak ve her anlama çekilebilecek açıklamalarda bulunmasını yadırgıyorum” dedi. İçli sözlerini şöyle sürdürdü, “Madem kuvvetli deliliniz yoktu, emekli olduktan sonra da bunları dillendirmeyeceksin. Emekli olduktan sonra bunları ulu orta konuşursak, Ergenekon savcılarını çağırıp söylediklerini iddianameye sokuyorsan bu doğru değildir. Emekli olduktan sonra AKP zihniyetinin birçok kişiyi yıprattığı süreçte yanlış yerlere çekilecek şeyler de söylemeyeceksin. Madem konuşacaksın eski Genelkurmay başkanı olarak konuşmayacaksın. Siyaset yapmak istiyorsa AKP’ye başvuracak, bir AKP’li olarak siyaset yapacak. Eski Genelkurmay Başkanı sıfatıyla gündem saptıracak, şüpheler uyandıracak, halkın kafasını karıştıracak açıklamalarda bulunmaması gerekiyor.”

Özkök soruşturma açmalıydı Ümraniye davasının avukatları, Özkök’ün açıklamalarını değerlendirdi

Emekli Hilmi Özkök’ün sözlerine Ümraniye davasının avukatları da tepki gösterdi. Özkök için suç duyurusunda bulunan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in avukatı Hasan Basri Özbey, Hilmi Özkök’ün, “Hukuki dayanağı olmayan belgelerle Kuvvet komutanlarına şaibe yaratacak bir soruşturma açamazsınız” sözlerini, “O zaman bu belgeleri ve söylentilere yayanlar hakkında soruşturma açmalıydı” şeklinde değerlendirdi. Söylentileri ciddiye almadıysa adı geçenlerin ciddiye alması gerektiğini belirten Özbey, “Bu ciddiye almadığı bilgilerle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin birlik ve bütünlüğüne karşı bir tertip yürütüldüğünü görüp, bu tertibi yürütenlere karşı bir soruşturma açmalıydı. ’Ciddiye almadım’ demekle kurtulamıyorsun. Bu ciddi bir iş. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı bir tertip olduğu anlaşılıyor. Bu soruşturulmaz mı?” şeklinde konuştu.

Kendini kurtarmak istiyor Avukat Vural Ergül, emekli Hilmi Özkök’ün ”Bana bazı bilgiler ve duyumlar geldi ama hiç biri delil mahiyetinde değildi. Hukuki dayanağı olmayan belgelerle Kuvet komutanlarına şaibe yaratacak bir soruşturma açamazsınız“ gibi ifadeleri ile şimdi kendini kurtarmaya koyulduğunun göründüğünü belirtti. Ergül, ”Ancak, Hilmi Özkök, görevi sırasında Başbakan ile birlikte kendisine MİT tarafından gönderilen Ergenekon tertibine ilişkin belgeyi katlayıp cebine koyduğu için hesap vermekten asla kaçamayacak“ dedi. Özkök’ün, suçluluk telaşıyla kendini savunmaya koyulduğunu iddia eden Ergül, ”Eğer, soruşturma açmaya elverecek yeterli belge yoktuysa Özkök’ün, Ümraniye savcılarına verdiği tanık beyanı suç uydurma ve iftira suçunu oluşturacaktır. Eğer, belge vardıysa ve Özkök, bunun gereğini yerine getirmediyse o halde de görevi ihmal ve suçu gizleme suçundan kendisini kurtaramayacaktır. Belge yok ama bir şeyler olduğundan haberim vardı demek Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başındaki komutanın ciddiyeti ile bağdaşmamakta “ açıklamasını yaptı.

ÇUVAL OLAYI TARİHE GEÇTİ Emekli Hilmi Özkök’ün Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde 4 Temmuz 2003 günü Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentinde karargah kurmuş bulunan 11 Türk askeri ve Türkmen mihmandarları, Peşmerge destekli ABD askerleri tarafından gözaltına alınmışlardı. Başlarına çuval geçirilen askerlerimiz, Süleymaniye’den Bağdat’a götürülmüşlerdi. İşkence edilen 11 asker, 60 saat sonra serbest bırakılmışlardı. Bu olay, tarihe çuval olayı olarak geçmişti.

Yine kendisini savundu Özkök: Hiç biri bir kuvvet komutanına soruşturma açtırmayı gerektirecek delil mahiyetinde değildi

Emekli Hilmi Özkök Milliyet gazetesinde dün Fikret Bila’ya verdiği mülakatta, kendisini savunmayı sürdürdü. Emekli Özkök, “Darbe girişimlerinden habereniz vardı da neden müdahele etmediniz” sorusuna, “Böyle bir söylenti vardı demek, o iş vardı anlamına gelir mi? Gelmez. Böyle bir şeyi teyit ettiğimi söyleyenler haksızdır. Bana bazı belge ve duyumlar geldi, bunları inceledim. Hiç biri bir kuvvet komutanına soruşturma açtırmayı gerektirecek delil mahiyetinde değildi. Bu bakımdan hukuki dayanağı olmayan belge ve duyumlarla bir kuvvet komutanı hakkında şaibe yaratacak bir soruşturmayı başlatamazsınız. Veya süreci başlattınız, belgelerin hukuki değer taşımadığı anlaşıldı. O zaman ben o kuvvet komutanıyla nasıl çalışacağım? O zaman ya benim istifa etmem gerekecekti ya onun” cevabını verdi. Emekli Özkök, “Soruşturma emri, hukuki sürecin bir aşaması, başlatıcısıdır. Genelkurmay Başkanı’na verilmiş bir yetkidir. Ama, Genelkurmay Başkanı, bir kez daha söylüyorum, bu yetki bendedir diye onu keyfi olarak kullanamaz. Bir kuvvet komutanına soruşturmayı başlatacak mahiyette bir şey olmadan başlatamazsınız” diye konuştu.

İhbardan çekinmezdim Fikret Bila’nın “Sizin için yıllarca çalıştığı komutan arkadaşlarını ihbar etmiş oldu gibi de yorumlar çıktı” sözleri üzerine Emekli Hilmi Özkök şunları kaydetti: “Onlar emekli olduktan sonra ben iki sene daha Genelkurmay Başkanlığı yaptım. Eğer, öyle bir niyetim olsaydı o zaman yapardım. Emekli olalı da üç sene oldu. Bu işi ortaya getiren günlük olduğu iddia edilen belgelerin yayımlanmasıdır. Onların doğru olup olmadığına da yargı cevap verecektir. Ancak, şunu da ifade etmek isterim. Yıllarca beraber çalıştığım arkadaşlarımın kanunsuz bir iş yaptıklarından emin olsaydım, onları ihbar etmekten asla çekinmezdim. Çünkü, hukuk benim için dostlukların üstündedir. Ve hukukun olmadığı yerde dostluklar da yoktur.”

No Comment Emekli Özkök, “Sadece bu girişimde bulunanları değil de darbe yapmış olanları yargılamak gerekir görüşü var. Evren Paşa için de bu talepler gündeme getirildi. Sizin o konudaki düşünceniz nedir?” sorusuna da, “Burada, ben ’No Comment’(Yorum yok) derim. Kendisi benim komutanım ve cumhurbaşkanıdır. Benim, kendilerini yargılanması gereken biri olarak göstermem düşünülemez. Keza kendilerinin benim savunmama da ihtiyaçları yoktur” cevabını verdi.

Hiç yorum yok: