13 Ocak 2010 Çarşamba

EMNİYET TEŞKİLETINDA BÜYÜK DEĞİŞİKLİK


Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Emin Arslan, Celal Uzunkaya, Mustafa Gülcü
Ardahan Emniyet müdürü Mehmet Gürtekin,
Düzce Emniyet Müdürü Zekeriya Kahraman,
Sakarya Emniyet Müdürü Faruk Ünsal ve
Zonguldak Emniyet Müdürü Ahmet Kaplan'ın başka bir göreve atanmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü emrine alındığı bildirildi.


VE YERİ DEĞİŞENLER:

BUNUN HESABI SORULUR

İKİ YÜZLÜLÜĞÜN BÖYLESİ

TERÖRİSTLER İNSAN
AMA ABD'NİN İSRAİL'İN ÖLDÜRDÜKLERİ İNSAN DEĞİL.
MAMANIZI KESERLER YOKSA .
SUSUN.
BU İNSANLAR TERÖRİST DEĞİLDİ.
BU İNSANLAR HİÇ ASKER ÖLDÜRMEDİ.
SİLAHLARI YOKTU.
 AÇIN GÖZLERİNİZİ DE BAKIN.
UTANMAZ İNSANLAR.
İKİ YÜZLÜLER
BUNLARA NEDEN SESSİZ KALDINIZ?

ERGENEKON’DA CD BOMBASI
ESRA ALUS İstanbul


Ergenekon soruşturmasının başlamasına neden olan Ümraniye’deki bir gecekonduda bulunan el bombalarının, polis tarafından çekilen görüntülerinde çok tartışılacak diyaloglar var
Ergenekon davasının 85. duruşmasına, soruşturmanın başlamasına neden olan Ümraniye’deki bombaların polis tarafından çekilen görüntülerinin bulunduğu CD’deki konuşmalar damgasını vurdu. Duruşmada izletilen Haziran 2007 tarihindeki çekimde, daha o dönem soruşturma Ergenekon adını almamışken, bir polis “Soruşturma Ergenekon olduğu zaman s.. hâkimi savcıyı” diyor. Bombaların sahibi olduğu iddia edilen sanık emekli Astsubay Oktay Yıldırım, “Soruşturmanın daha ilk günlerinde demek ki polislerin Ergenekon’dan haberi var. Bu konuşma tertibi ortaya koyuyor” dedi.
Davanın dün öğleden sonraki oturumunda sanıklar söz alarak talep üzerine gelen evraklar ve tahliyelerine ilişkin açıklamada bulundular. Ümraniye’deki gecekonduda ele geçirilen 27 adet el bombasının sahibi olduğu iddia edilen Oktay Yıldırım, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespiti Şube Müdürlüğü tarafından çekilen ve 7 Mayıs 2009’da dava dosyasına giren video kaydında duyulan konuşmaları duruşmada okudu. Bu CD’yi duruşma salonunda izlettiren Yıldırım, 7 dakika 32 saniyelik video kaydının, 12 Haziran 2007’de Ümraniye Asayiş Büro Amirliği’nde saat 18.30-19.00 arasında kaydedildiğini belirterek şöyle konuştu:

‘Sahte tutanak düzenlendi’
“Madem benim bilgisayarımda Ergenekon belgeleri ele geçirildi yani Ergenekon’u benden duymuşlar. Görüntülere baktığımızda polislerin, aralarında ‘Soruşturmanın Ergenekon olduğu zaman s... hâkimi savcıyı’ diye konuştuklarını görüyoruz. O tarihte daha ben gözaltına bile alınmamıştım. Önceden bu soruşturmaya Ümraniye deniyordu, daha sonra yani ele geçirilen dokümanların incelenmesinin ardından soruşturmaya Ergenekon denildi. Soruşturmanın daha ilk günlerinde demek ki polislerin Ergenekon’dan haberi var. Bu konuşma, tertibi ortaya koyuyor.”
İşçi Partisi’nin avukatları da konuşmaların çözümüyle birlikte mahkemeye bir dilekçe sundu.
Polislerin videoda iki ayrı tutanak düzenlediğinin saptandığını belirten avukatlar, “Aynı zamanda, aynı mekânda, biri bilgisayarla, biri elle tutanak düzenleniyor.
Bilgisayarda yazılan tutanak, Asayiş Büro ekiplerine ait, saati 19.40. Elle yazılan tutanak, bomba imha ekibine ait, saati 20.30. Saatlerin farklı olması da sahte tutanak düzenlendiğini belgeliyor. Çünkü, elle yazılan tutanağın, bilgisayarla tutulan tutanaktan önce hazırlanmış olması gerekir. Gecekonduda bombalar bulunup, Ümraniye Asayiş Büro’ya getirildiği ileri sürülüyor. Tutanaklara göre, bombalar önce Asayiş Büro’da kayda geçiriliyor, daha sonra gecekonduda bulunmuş gibi gösteriliyor” dedi.
Dilekçede, dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın hedef alındığının ortaya çıktığı belirtildi. Dilekçede ayrıca, soruşturmanın adının Ergenekon olduğu yönündeki açıklamanın ilk kez soruşturmayı yürüten Savcı Zekeriya Öz tarafından 21 Ocak 2008’de kamuoyuna açıklandığı fakat görüntülerde polisin, Ergenekon adını kullandığı anlatıldı.
İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in avukatı Mehmet Cengiz de, Ümraniye’deki gecekonduda bomba bulunmuş gibi tutanak düzenlendiğinin anlaşıldığını savunarak, “Olay yeri gecekondu değil, karakoldur. Bombalar çatıda değil, karakolda bulunmuştur. Suç, bombaların karakola getirilip Ümraniye tertibinin başlatılması suçudur” dedi.

Uzmanlar inceleyecek
Avukat Cengiz, yazılan tutanaklar ile bomba imha tutanağında imzası bulunan memurlar hakkında da mahkemeden suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Mahkeme ise ara kararında,  emniyetin çektiği görüntülerle ilgili Adli Tıp’ta inceleme yapıldıktan sonra suç duyurusunda bulunulup bulunulmayacağına karar verileceğini bildirdi. Mahkeme ayrıca geçen celse tahliye olan kişilere yurt dışı yasağı konulmasına karar verdi. 


Ümraniye’deki  gecekonduya yapılan baskında çok sayıda el bombası ele geçirilmiş, emekli Astsubay Yıldırım gözaltına alınmıştı. 
‘Bilgisayarı çatıya mı çıkardın’ derler
İP’nin mahkemeye sunduğu CD çözümüne göre, polisler arasındaki konuşmaların bir bölümü şöyle:
(...)
-  İki tarafında halat taşıma yeri bulunan ahşap kapaklı sandık
-  Genelkurmay var bunun altında
-  O... çocuğu
-  Genelkurmay Başkanı gerçekten toplumu kutuplara ayırdı
-  Allahtan hâkimler çok iyi
-  Profesyonel olun
(...)
-  Olay tutanağı, olay yerinde tutulur
-  Olay tutanağı bilgisayarda yazılır mı?
-  Birşey olmaz
-  Olur mu?
-  Filmlerde yapıyorduk ya
(...)
-  Adam diyecek ki çatıya bilgisayar mı çıkardın
-  Elle yazalım o zaman
-  Çatının üzerinde elle yazalım
-  Mahkemede deyin, olay yerinde tutulan tutanak
-  Ama şöyle de düşünülür, orda not şeklinde almış, burada yazmış olabilir
-  Yani, olay yerinde aldığı notlardan sonra büroda, büroda tutanak tutulmuş olabilir
-  Olur biter yani
(...)
-  Soruşturma nasıl...
-  Soruşturma Ergenekon olduğu zaman s... hâkimi savcıyı (gülüyor)


"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."
AKP'YE GÖRE DÜŞMAN ASKERİNE SARILAN NEVİN HANIM'A SORUŞTURMA

"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."
"ABD Ve Soros Beslemesi"

İşte gizli gerçekler...
Soru :* Kemal Derviş, DSP lideri Ecevit tarafından Türkiye'ye ilk davet edildiğinde
kimin evinde kalmıştı ? En yakın ilişki içinde olduğu kişi
kimdi?*
Yanıt : *Asaf Savaş Akat !..*

Soru :*Başka ?*
Yanıt :*Hurşit Güneş;...*

Soru :*Asaf Savaş Akat, hangi üniversitenin eski rektörlerindendir? Halen hangi
üniversitenin Mütevelli Heyeti üyesidir? Ve şu anda da orada öğretim üyesidir ?*
Yanıt : *BILGI ÜNIVERSITESI. ..*

Soru : *Asaf Savaş Akat hangi gazetede yazmaktadır?*
Yanıt : *VATAN gazetesi..*

Soru : *Vatan gazetesinin sahibi kimdir ?*
Yanıt : *Zafer Mutlu...*

Soru : *Zafer Mutlu hangi üniversitenin Mütevelli Heyeti üyesidir ?*
Yanıt : *BILGI ÜNIVERSITESI. ..*

Soru : *Mustafa Sarıgül hangi üniversitenin Mütevelli Heyeti üyesidir ?*
Yanıt : *BILGI ÜNIVERSITESI*.. ..*

Soru : *Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Oğuz Özerdem, başka hangi
"sivil" toplum örgütünün (!) yönetiminde görevlidir ?*
Yanıt : *AÇIK TOPLUM ENSTITÜSÜ...*

Soru : *Açık Toplum Enstitüsü'nün arkasında kim vardır ?*
Yanıt : *George SOROS*

Soru : *Soros Türkiye'ye geldiğinde hangi üniversitede konferans vermişti ?*
Yanıt : *BILGI ÜNIVERSITESI*

Soru : *Soros'un desteklediği ve bağlantılı olduğu Ünivesite hangi Üniversitedir?*
Yanıt : *BILGI ÜNIVERSITESI*

Soru : *George Soros ve Açık toplum Üniversitesi Türkiye'de nereye maddi destek
sağlar?*
Yanıt : *Bilgi Universitesi, Sabancı Üniversitesi, TESEV.*

Soru : *George Soros ve Açık Toplum Universitesi başka nereye yardım sağlar?*
Yanıt : *Kadın Derneklerine (Uçan Süpürge, Kadın Girişimciler Derneği, Kadın
Yurttaş; gibi), sözde Demokrasi derneklerine.*

Soru : *TESEV (Türkiye ve Ekonomik ve Sosyal Etudler Vakfı;) yurtdışında başka hangi
kurumlarla ilişki içindedir?*
Yanıt : *CFR (Council on Foreign Relations), Bilderberg ve Trilateral Komisyon.*

Soru : *Nerden biliyorsunuz CFR ilişkisini?*
Yanıt : *Çünkü CFR Uyeleri 2003 Temmuz ayında TESEV'e gelip, MGK'nin TSK etkisinden
arındırılması ve MGK ile TSK'nın zayıflatılması için TESEV'de toplantı
yapmışlardır.*

Soru : *Kimlerle?*
Yanıt : *TESEV başkanı Can Peker (AKP'li Bakan Nimet Çubukcu'nun abisidir), Cengiz
Çandar ve diğer Amerikancı başka vakıf üyeleriyle.*

Soru : *Sonra ne olmuştur?*
Yanıt : *MGK etkisizleştirilmiş; ve TSK'ya karşı bir psikolojik savaş zinciri
başlamıştır.*

Soru : *Siz paranoyak mısınız?*
Yanıt : *Hayır, gazeteleri ve çıkan kitapları takip ediyorum.*

Soru : *Bilderberg ve CFR nereye bağlıdır?*
Yanıt : *Amerikan National Security Council'a, ya da ABD Derin Devletine. Tüm CIA ve
istihbarat örgütleri yöneticileri CFR üyesidir.*

Soru : *Yok canım, abarttınız!*
Yanıt : *Sadece soruları yanıtlıyorum.*

Soru : *Peki Soros'la bağlantılı başka vakıflar var mıdır?*
Yanıt : *Neden olmasın. Democracy Project isimli Sivil Demokrasi Projesinin
finansörü NATIONAL ENDOWMENT FOR DEMOCRACY (NED), ki demokrasilerin içindeki bir
truva atıdır, bu ilişkileri ve projeleri finansal olarak desteklemektedir.*

Soru : *Aklım karıştı, şu TESEV'in İNSAN HAKLARI raporunu ve Liberal Düşünce
Topluluğunun yaptığı TSK aleyhindeki anketi de NED finanse etmemiş miydi?*
Yanıt : *Evet. Tam üstüne bastınız. TSK aleyhindeki her hareketin finansörü NED'dir,
kendi demokrasilerine göre TSK işlerini bozuyor ya! Liberal Düşünce Topluluğu ve
TESEV tamamen Amerikan Vakıfları gibi çalışmaktadır ve SOROS VAKFI VE AÇIK TOPLUM
ENSTITÜSÜ VAKFI ile ilişkilidir.*

Soru : *Sorosun AÇIK TOPLUM ENSTİTÜSÜ, TÜSIAD, TÜSEV, AÇEV, Uluslarası Basın Derneği
vb. Sivil Örümcek Kuruluşları da desteklemiyor mu?*
Yanıt : *Evet. Bu kadar da değil.. Tablo çok daha büyük. Türkiye içinde NED'in ve
SOROS'un artık devlet içinde devlet olduğunu söyleyebiliriz.*

Soru : *Yani Mustafa Sarigül Amerikan Vakıfları ve istihbarat yapılanmaları
tarafından mı destekleniyor?*
Yanıt : *Bravo, BILGI Üniversitesi de bu eylemler için merkez Üniversite.*

Soru : *Mustafa Sarıgül,* Şişli Belediye Başkanı seçildikten sonra eski Şişli
Belediye Başkanı (ve tabii yine Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesi !) kanun
kaçağı Gülay (Atığ) Aslıtürk zamanında yapılan Bilgi Üniversitesi ile ilgili
usulsüzlüklerin üzerine gitmiş midir ?*
Yanıt : *??? Gitmiştir canım, niye gitmesin !..*

Soru : *Hurşit Güneş'in öncülerinden olduğu Yeniden CHP Hareketi Kemal Derviş'i ve
Mustafa Sarıgül'ü destekliyor mu ?*
Yanıt : *Buna şüphe var mı ?*

Soru : *Yeniden CHP Hareketi'nin çıkardığı derginin adı nedir ?*
Yanıt : *AÇILIM... *

Soru : *Taner Berksoy, Serhat Güvenç, Erol Katırcıoğlu, Ayhan Kaya, Şule Kut, Pınar
Uyan, Boğaç Erozan gibi AÇILIM dergisi yazı kurulu üyeleri hangi üniversitede
öğretim üyesidirler?*
Yanıt : *BILGI ÜNIVERSITESI. ..*

Soru : *BILGI ÜNIVERSITESI aslinda bir Amerikan Üniversitesi mi acaba? *
Yanıt : GÜNAYDIN!*

*Dr. Ahmet N. İMRE*
Yukarıdaki yazıyı:
aldım.Aşağıdakini de yorum olarak yazdım.Fakat benim bloga geldi.


Ayrıca Bilgi üniversitesinde kim çalışıyor.
-Murat Belge (taraf yazarı)
Hatta öğrencileri "sen ampule sığa bilirsin ama biz sığmayız" diye protesto ettiler.
"Ben fikir oruspusuyum sadece paramı verendedir fark"diyen Burhan Belge'nin çocuğu..
"Kanımda çerkezlik var.Bu nedenle kanımda az Türklük olduğundan gurur duyuyorum" diyen papaz kılıklı herif.
Helsinki Yurttaşlar Derneğinin kurucusu,Açık Radyoda program yapa.
İsmi bile yalan olan Macar yahudisi SAROS'un beslemesi.
Şimdi bu kafileye yenileri eklendi.
Teoman dost Sarıgül de olayı çözdü ve gerekli yerleri öptü.
saygılar

 "SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."

BU HAKARET SANA DAVOS FATİHİ-GİZLİ GİZLİ VERDİĞİN TAVİZLERİN SENİ DÜŞÜRDÜĞÜ DURUM




İsrail Dışişleri Bakanlığı, Kurtlar Vadisi dizisinden duyduğu rahatsızlığı Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol'a iletti. Görüşmeye, İsrail Dışişleri Bakanı Yardımcısı Danny Ayalon'un diplomatik nezaketsizliği damgasını vurdu. Çelikkol'un elini sıkmayı reddettiği belirtilen Ayalon, oturduğu koltuğu da Türk elçinin koltuğundan yüksekte tuttu. İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy Dışişleri Bakanlığına çağrılarak Türkiye'nin rahatsızlığı iletildi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre görüşmede "Herkes haddini bilecek" mesajı verildi.

İsrail'in Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol'a gösterdiği diplomatik nezaketsizliğin ardından İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy, Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. Levy'e Türkiye'nin rahatsızlığı iletildi. 

Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu ile bir araya gelen Büyükelçi Levy'ye İsrail tarafından yapılan son açıklamalar ve son gelişmelerden duyulan rahatsızlık iletildi. 

Levy'e, gerek İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yossi Levy'nin son açıklamaları gerekse İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon'un Türk Büyükelçi Oğuz Çelikkol ile görüşmesinden basına yansıyan haberler ve görüntülerle ilgili olarak izahat istendi. 

Görüşmeden hemen önce Dışişleri'nden yapılan açıklamada 'herkes haddini bilecek mesajının verileceği" belirtilmişti. 

·  İsrail'le yeni kriz: Kurtlar Vadisi 
·  İsrail Erdoğan'a çok kızdı 

İsrail-Türkiye arasında ipler gerildi 
İsrail ile Türkiye arasında ipler karşılıklı sert çıkışların ardından yine gerildi. İsrail'in Türkiye Büyükelçisi'ne rahatsızlığını iletme tarzı İsrail'de büyük gürültü kopardı. 

İsrail basını, diplomatik kuralları hiçe sayan Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon'a yüklenirken, bu davranışın amacının, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın Türkiye ziyaretini engellemek olduğu öne sürüldü. 

Odasına çağırdı 
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon, bir Türk özel televizyonunda yayımlanan Kurtlar Vadisi adlı dizinin son bölümlerinde, İsrail karşıtı mesajlar verildiği, Mossad ajanlarının çocuk kaçıran kişiler olarak gösterildiği gerekçesiyle, dün Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol  'u, İsrail parlamentosundaki (Knesset) odasına çağırarak bir görüşme yapmış ve diziden rahatsızlıklarını dile getirmişti. 

Ayalon'un, Knesset'teki odasına kameraları ve basını da davet etmesi, Türk Büyükelçisinin itirazına yol açmış; büyükelçi, basın mensupları çıktıktan sonra görüşmenin yapılmasını istemişti. 

Biz yüksekte oturuyoruz 
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon ise kameralara İbranice



"Onun bizden daha aşağıda oturduğunun görülmesini istedik"




Haaretz gazetesi, “Rahatsız olduğu görülen büyükelçi alçak bir sedire oturtulmuştu. Karşısındaki üç ciddi suratlı İsrailli ise yüksek sandalyelerde oturuyorlardı. İşte Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın milli gururu kurtarma talimatları böyle yerine getirildi" yorumunu yaptı. 

Ayalon tepkilere ne dedi? 
Danny Ayalon İsrail radyosuna bu sabah yaptığı açıklamada, amacın Ehud Barak'ın ziyaretini engellemek olup olmadığı sorusuna ne evet, ne de hayır derken, "Dışişleri Bakanlığı'nın Barak'ın ziyaretine karşı olmadığını" belirtmekle yetindi. 

Ayalon, niyetlerinin küçük düşürmek olmadığını, sadece İsrail'in hiçbir devlet karşısında küçük düşürülemeyeceğini anlatmak olduğunu da ileri sürdü ve amaçlarının bir diplomatik mesaj yollamak olduğunu iddia etti. Ayalon, "İsrail, Türkiye ile çatışmak istemiyor. İlişkilere zarar vermek isteyen taraf da İsrail değil...Türkiye'nin de öyle davranacağını ümit ediyor" dedi. 

Lieberman'ın talimatı mı? 
Ayalon'un bu şekilde konuşması, İsrail medyasında en fazla tartışılan noktalardan biri haline geldi. Haaretz gazetesi, Ayalon ve iki yardımcısının oturduğu koltuğun Büyükelçininkine göre daha yüksekçe seçilmesinin, Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın talimatı ile yapıldığını belirtti. 

Haaretz, İbranice nüshasında Lieberman'ın aslında Türkiye'deki İsrail büyükelçisini ülkeye çağırarak konuyla ilgili bilgi almak istediğini, ancak Başbakan Binyamin Netanyahu'nun buna karşı çıktığını da belirtti. 

Gazete, Lieberman'ın Türkiye'ye karşı katı diplomatik adımlar atmak istediğini ifade ederken, Netanyahu'nun Türk büyükelçisine sözlü bir kınama ile yetinilmesini istediğini de yazdı. Bunun üzerine Lieberman ve Ayalon'un bu sözlü kınamayı sonuna kadar götürmeye karar verdikleri ve büyükelçiyi Knesset'teki odasına çağırdıkları da ifade edildi. 

Gazeteye göre, Netanyahu da İsrail karşıtı unsurlar içerdiği gerekçesiyle, dizi dolayısıyla Lieberman gibi, İsrail’in Türkiye’ye karşı tepki göstermesi gerektiğine inanıyor. Ancak, haberde "Başbakan Netanyahu, işin böyle bir küçük düşürmeye vardırılacağını düşünmüyordu" denildi. 

Gazete ayrıca, Dışişleri Bakanlığı kaynaklarının, Lieberman'ın Savunma Bakanı Ehud Barak'ın yaklaşan Türkiye ziyareti öncesinde, ilişkilerin onarılması çabalarını baltalamak için tansiyonu germe arayışında olduğunu söylediklerini de yazdı. Aynı kaynaklar, Barak ziyareti öncesinde Lieberman'ın ortalığı kızıştırmak istediğini söyleyip, "Geçtiğimiz dönemdeki tüm bu faaliyetler, Lieberman'ın siyasi gündeminin bir parçasıydı" diye konuştular. 

Barak'ın, Dışişleri Bakanlığı'nın tüm karşı çıkışlarına rağmen, 17-18 Ocak tarihlerinde Türkiye'ye gitmesi bekleniyor. Geçen Ekim ayında da yine İsrail Sanayi ve Ticaret Bakanı Binyamin Ben-Eliezer, iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulmaması gerektiğini söyleyerek Türkiye'ye ziyarette bulunmuş, Lieberman bu ziyarete de karşı çıkmış ve bakanlığının bilgisi dahilinde olmadığını söylemişti. 

Alon Liel: Gülünç... 
İsrailli eski diplomatlardan, eski Türkiye Büyükelçisi Alon Liel ise Ordu radyosuna yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve diğer diplomatların tavrını "çok gülünç" bulduğunu dile getirdi. Liel, diplomasinin bilinen yolları varken, Lieberman'ın yeni yollar "icat ettiğini" söylerken, bundan sonra ne yapacakları sorusunu da yöneltti. 

Liel, Türkiye ile ilişkilerin bozulmasını istemeyen, bunun Mısır ve Ürdün ile ilişkileri de olumsuz etkileyeceğini düşünen İsrailli yetkililerin, ne düşündüklerini söylemek yerine tavırlarıyla bunu gösterme yoluna gittiklerini de anlattı. 

Liel, "Reaksiyonlarınız genellikle diplomatik kodlar ve düşüncelerinizle gösterilir; burada öyle bir şey yapılmadı, alçaltma yoluna gidildi... Büyükelçinin kanapesini alçak tuttular, bir defakine daha alçak bir yere oturtup, sonrasında dövecekler mi yani" dedi. 

Liel, "Türkiye ile ilişkilerde ciddi bir problem yaşanıyor. Türkiye'nin talepleri net ve açık. Filistinliler'le barış sürecinde bir yol katetilmediği sürece, bu hep böyle olacak. Eğer buna cevap veremiyorsanız, tavrınızı diplomatik yollarla gösterirsiniz. Bu şekilde değil" dedi. 

Whbee: Özür dilenmeli 
İsrail'deki Kadima Partisi Milletvekili Majalli Whbee de, Ayalon'un Türk elçiye ağır sözler sarf etmesini gereksiz olarak nitelendirerek, "Diplomat Ayalon, politikacı Ayalon'un yaptıklarını derhal telafi etmeli ve Türk Büyükelçi'den özür dilemelidir. Ayrıca partisinin gündemiyle, Dışişleri yetkilisi olarak gündemini birbirine karıştırmayacağına söz vermelidir" dedi. 

İsrail'i rahatsız eden bölümde, Mossad bir Türk çocuğunu kaçırarak İsrail Büyükelçiliği'ne götürüyor, bunun üzerine büyükelçiliğe düzenlenen baskında bir diplomat öldürülüyordu. 
(cnnturk.com)