29 Kasım 2010 Pazartesi

BU HABERE DİKKAT!

BARANSU O HABERİNDE ISRAR EDİYOR!

Taraf Gazetesi muhabiri Mehmet Baransu, Başbakanlık'ın yalanlamasına rağmen 'Genelkurmay'ın tabelası iniyor' yalanlamasına rağmen haberinin arkasında...
Taraf'ın dün manşetten "Genelkurmay'ın tabelası inecek" başlığıyla yayımladığı haber Başbakanlık tarafından yalanlandı. Başbakanlık Basın Merkezi tarafından yapılan açıklamada, "Taraf Gazetesi'nin bugünkü nüshasında yayınlanan 'Genelkurmay'ın tabelası inecek' başlıklı haber gerçekleri yansıtmamaktadır. Haberde ileri sürüldüğü gibi Sayın Başbakanımızın Genelkurmay Başkanlığı'nın yapısının değiştirilmesine ilişkin çalışma yapılması yönünde bir talimatı olmamıştır" dendi.

UYGUN ZAMAN BEKLENİYOR

Taraf muhabiri Mehmet Baransu, yazısında Başbakan Erdoğan'a cevap verdi:

Başbakanlıktan yapılan açıklamaya rağmen haberimin arkasındayım. Bu çalışma devam ediyor. Bu projenin içerisinde yer alan haber kaynağım, "haberin yalanlanabileceğini ancak çalışmaların devam edeceğini" görüşmemizde söylemişti. Ancak bu proje ve "eş zamanlı olarak askerî yargıyla ilgili düzenleme çalışmaları" devam edecek. "Uygun zamanda da" kamuoyuyla paylaşılacak.

Haberin Başbakanlık tarafından yalanlanması öncesi ve sonrası haber kaynaklarımla tekrar görüştüm. Yapılan çalışmalar sadece Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı'ndaki değişikliklerle sınırlı değil. Başbakanlık dahil devletin önemli kurumlarında "fiziki ve idari" olarak yeni değişiklikler yapılacak. Bu projeler de 2011 seçim süreci öncesi seçim beyannamesi olarak kamuoyuyla paylaşılacak. Bu projelerden bazılarının bilgisine "yazılmamak kaydıyla" sahibim.

TARTIŞMAYA GİRMEK İSTEMİYOR

Başbakanlık yeni bir tartışmanın içine girmemek için Genelkurmay Başkanlığı projesi dahil çalışmalarını seçim sürecinde açıklayacak. Bazı önemli projeler ise teknik çalışmalar bitirilse bile seçim sonrası kamuoyuna açıklanacak. Daha sonra da hayata geçirilecek. Yukarıda da açıkladığım gibi Başbakanlık bu projeyi yalanlasa da kamuoyu seçim süreci ve sonrasında Genelkurmay'da yapılacak değişiklikler başta olmak üzere bazı yeni projelerin tartışıldığını veya hayata geçirildiğini kesinlikle görecek.

Mehmet Baransı-taraf


"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."
İRAN'DA NÜKLEER BİLİM ADAMI ÖLDÜRÜLDÜ

Tahran'da meydana geldiği duyurulan patlamalara bombalı saldırıların yol açtığı ve saldırılarda İranlı bir nükleer bilimcinin öldüğü, bir diğerinin ağır yaralandığı bildirildi.
Devlet televizyonunun haberine göre, nükleer bilimciler işyerlerine giderken otomobillerine motosikletli saldırganlarca bomba atıldı.
Saldırılardan birinde Tahran Üniversitesi nükleer mühendislik fakültesinden Mecid Şehriyari öldü, eşi yaralandı. İkinci saldırıda da nükleer fizikçi Feridun Abbasi ağır yaralandı

Arapça yayın yapan El Alem televizyonu, daha önce Tahran'da meydana gelen iki patlamada 1 kişinin öldüğünü, 3 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İran'da son yıllarda düzenlenen saldırılarda 2 nükleer bilimci öldürülmüştü. Tahran bu saldırıların,
Batı'nın İran'ın nükleer programını engelleme hedefindeki gizli çabalarının bir parçası olduğu suçlamasında bulunmuştu. 
 

İSPATLANANLAR

SIĞINAK DELİCİLER

WİKİLEAKS YUKARIDAKİ GİBİ YAYINLADI
BİZ DAHA ÖNCE :


KATİLLER KAPIYI ÇALDI
ÇÜNKÜ: İRAN İÇİN ÖZEL YAPIM SİLAHTA TEKNİK ARIZA ÇIKTI.
BU YILIN ORTASI EN GEÇ SONUNDA SORUNLAR HALLEDİLİYOR

İran'ın katilliğine soyunan ülkelerin arasında biz yok muyuz sanıyorsunuz?
İran savaşını ABD yani diğer adıyla Siyonist İSRAİL başlatacak. Bombalayıp kaçacak.
Ama biz savaşacağız.
TSK'nın direnmemesi için miskinleştirilmesi gerekli.
Konuşamayan “konu yargıda” falan diyen genelkurmay gerekliydi.
 Tamamlandı.
“Yüksek yargı ile dalga geçiyorlar” diyen HSYK başkan yardımcısının sözlerini umursamayan iktidar gerekli, kamuoyu gerekli, medya gerekli.
Hepsi tamam.
Türkoğlu, Türk kızı ölmeye hazır ol.
Yeni yüzyıl yine senin üzerine yıkılıyor.
Kimimiz öleceğiz, kimimiz Tayyip’in şiirlerini vaazlarını, masallarını dinleyeceğiz.
Çünkü;AKP onun için var.


İskoç Sunday Herald gazetesi ABD’nin İran saldırısını deşifre etti.
Körfez ülkelerinin den Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’e hava savunma sistemleri kurulacak.
Amerika'nın Körfez'de sürekli özel destroyerler bulunduracak.
Destroyerler orta menzilli füzelere karşı özel radar ve önleyici füzelerle donatılı olacak.
Hint Okyanusu'ndaki Diego Garcia Adası'na füze ve yeni yapım sığınak delicilerin nakli tamamlandı.
195 akıllı Blu-110 ve 192 adet bir tonluk Blu-117 kodlu sığınak delici bombalar var. Bunlara ilaveten Blu-387 kodlu bombaların olduğu da söyleniyor.
Tamamen İran'ı imhaya hazırlanıyorlar. Amerikan bombardıman uçakları bu çerçevede İran'daki 10 bin hedefi birkaç saat içinde imha etmeye hazırlar.
Ayrıca ABD İran’da yeni nesil sığınak delici geliştirmiş. Özel yapım bu sığınak delici
MASSİVE ORDNANCE PENETRATOR (MOP) olarak anılıyor.
Bomba yaklaşık 15 ton ağırlığında ve 6 metre uzunluğunda olup mevcut sığınak delici bombalardan en az 10 misli güçlü ve etkili olduğu söyleniyor. Amerika işte bu bombayla İran'ın yer altı tünel, tesis ve sığınaklarını imha etmeyi planlıyor. Bu konularda Amerika'nın muhtemelen başka planları ve silahları da var.

NOT :YENİ GÜNDEME GELEN FÜZE KALKANI BİZİ ARAPLARLA BERABER İRAN'A KARŞI SAVAŞIN TAM GÖBEĞİNE İTİYOR.
UYAN TÜRKİYE




"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."

İSPATLANANLAR /WİKİLEAKS YAYINLADI:



BİZİM DAHA ÖNCE YAYINLADIKLARIMIZ
ŞİMDİ 2010/2014 YILLARI ARASINDA 67,78 MİLYAR DOLARLIK SİLAH ALIMINI SUUDİ ARABİSTAN NEDEN YAPIYOR?
KİME KARŞI SİLAHLANIYOR?
TABİ Kİ İRAN'A KARŞI.
BU YAYINLANAN BELGENİN DOĞRULUĞUNA İŞARET EDİYOR.
HATTA AYNI DÜŞÜNCEDE OLAN 
SUUDİ ARABİSTAN
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ
KUVEYT 
UMMAN 
DA VAR.

LE MONDE DA AÇIKLADI
Fransız Le Monde gazetesi, dünyada büyük merakla beklenen internet sitesi WikiLeaks’in sızdırdığı "gizli devlet" belgelerini yayınladı. 


Gazetede yer alan gizli bilgilere göre, Arap ülkeleri liderleri İran’ı sevmiyor ve tehdit olarak görüyor. 



Belgelerde, Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz, 2009 yılında ABD Başkanı Barack Obama’nın terörle mücadele danışmanı John Brennan’a, "İranlılara güvenilmez. İran maceracı bir ülke ve hedefi sorun yaratmak. Allah İran’ın günahlarından bizi korusun" ifadesini kullandığı belirtiliyor. 



Suudi Arabistan Kralının, İran için "yılanın başını kesmek gerekir"ifadesini kullandığı da yine belgelerde yer alıyor. 



Yine Kralın, Amerikalı General James Jones’la yaptığı 11 Şubat 2010 tarihli görüşmede, "eğer İran nükleer silaha sahip olursa, bölgedeki bütün ülkeler de nükleer silaha sahip olur" dediği belirtildi. 



BAHREYN KRALI 
Bayreyn Kralı Hamad Al-Khalifa’nın, 1 Şubat 2009 tarihinde, Amerikalı General David Petraeus’a, "İran’ın nükleer programının durdurulması gerekir" dediği de yer alan gizli belgelerde, "Arap ülkelerinin tamamının, İran’ın nükleer programıyla ilgili olarak endişe taşıdığı" ifade edildi. 



Le Monde gazetesi, söz konusu belgelere dayanarak, Abu Dabi Prensi Muhammed bin Zayed’i bu liderler içinde en kararlısı olarak gösterdi. 



Belgelere göre, Amerikalı General Mullen, bin Zayed ile görüşmesine ilişkin olarak 9 Şubat 2010 tarihinde merkeze telgraf çekti. Telgrafta, Zayed’in, "İran’ın nükleer sitelerine karşı havadan saldırıların yetersiz olduğu ve karadan da saldırmak gerekir" dediği belirtildi. 



Katar Emiri’nin Amerikalı senatör John Kerry ile yaptığı görüşme de, 14 Şubat 2010 tarihinde merkeze geçilen telgrafla açığa çıkıyor. Bu görüşmede Katar Emiri’nin, "İranlıların söyledikleri yüz kelimeden sadece birisine inanın" ifadesini kullandığı bildirildi. 



Kahire’de bulunan bir Amerikalı diplomatın Şubat 2009’da çektiği telgraflarda da, Mısır Devlet Başkan Hüsnü Mübarek’in İran’dan son derece nefret ettiği ve Mübarek’in İranlılar için "yalancı oldukları ve onlara inanılmaması gerektiğini" söylediği kaydedildi. 



Yine aynı belgelerde, Ürdün Meclis Başkanı Zeid Rifaiu’nun da, Amerikalılara, "İran’la diyalogla hiçbir yere varılamaz" dediği kaydediliyor. 


İngiliz Guardian gazetesinin internet sitesinde de, dünyadaki bazı gazetelerle birlikte Wikileaks’in yayınladığı son gizli belgelere yer verildi. 


Dünyadaki ABD büyükelçiliklerinden gönderilen 250 binden fazla mesajda yer alan bilgilerin aktarıldığı belgelere göre, Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın da aralarında bulunduğu bazı Arap liderleri, ABD’den İran’a nükleer programına son vermesi için hava saldırısında bulunmasını istedi. Ayrıca Amerikalı yetkililer, BM ile ilgili casusluk yapmakla görevlendirildi. 



Guardian gazetesi, "bu iki bilginin bile dünyayı sarsmaya yeterli olduğunu" belirterek, gizli belgelerin Washington’ın birçok hassas uluslararası konudaki değerlendirmelerini de gözler önüne serdiğini kaydetti. Gazetenin internet sitesinde, gizli belgelerde şu detayların da yer aldığı belirtildi: 



"İRAN’DA REJİMİ DEVİRMEK İÇİN AZERİ VE KÜRT ETNİK GRUPLARIN DESTEKLENMESİ" ÖNERİSİ 


Fransız Le Monde gazetesi, dünyada büyük 
merakla beklenen internet sitesi WikiLeaks’in sızdırdığı "gizli devlet" belgelerini yayınladı. Gazetede yer alan gizli bilgilere göre, İsrail, İran’a yönelik politikasını sertleştirmesi için ABD’ye baskı yapıyor. 



Fransız gazetesinin internet sitesinde yer alan, 18 Kasım 2009 tarihle gizli belge, ABD’nin İran konusunda 2010’u "kritik bir yıl"olarak gördüğünü ortaya koydu. 



Belgelerde, İran’ın nükleer sitelerinin korunmasını güçlendirmeye devam etmesi halinde, ABD’nin müdahalesinin zorlaşacağı yorumuna yer verildi. 



Yine belgelerde, ABD’ yönetiminin, yeraltı sığınaklarını (bunker) delmek için gerekli silahları 2010 Mayıs ayında İsrail’e teslim ettiği ortaya çıktı. 



Gizli belgeler, İsrail gizli servisi Mossad şefinin, 2007 yılında, ABD yönetimine, "İran’da rejimi devirmek için üzerinde tartışılacak seçenekler arasında, öğrenciler, demokratlar, Kürt ve Azeriler gibi etnik grupların desteklenmesini önerdiği" ifade edildi. 



Fransız gazetesi, gizli belgelerin ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in, Fransız mevkidaşı Herve Morin ile bu yıl Şubat ayında yaptığı görüşmede, "İran’a saldırırsak, bu ülkenin atom bombası yapmasını sadece bir ile üç yıl arasında değişen bir süre için erteletebiliriz" dediğini de duyurdu. 






"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."

İŞKOLİK, İNATÇI, MÜKELLEMİYETÇİ FAKAT DESPOTİK DEĞİL

Wikileaks tarafından yayınlanan belgelerde Türkiye'deki hükümet ile asker ilişkileri yanında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili ifadeler de öne çıkıyor.

ABD'li diplomatlara göre Erdoğan; Atatürk ile aynı idealleri paylaşan bir harekete liderlik ediyor. O işkolik, inatçı, mükemmeliyetçi biri fakat despotik değil.

Yine ABD'li diplomatların belgelerde yer alan Filistin konusunda, "Araplar sessizken Erdoğan'ın Hamas'a desteğinin faydası yok" sözleri de dikkat çekici.  

"ERDOĞAN ÜSTE ÇIKTI, BAŞBUĞ BUNUNLA YAŞAMAYI ÖĞRENDİ"
ABD'li diplomatların Türkiye'de ordu, Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğu, hükümet ve Başbakan arasındaki ilişkileri de değerlendirdiği belgelerde dikkat çeken bir diğer ifade şu oldu: Erdoğan üste çıktı, Başbuğ bununla yaşamayı öğrendi.

"ERDOĞAN, ÇİÇEK VE ATALAY'I KABİNEDEN UZAKLAŞTIRABİLİR"
Belgelerde, ABD'nin Türkiye hükümetindeki dengeleri de çok yakından takip ettiği dikkat çekiyor. Buna göre belgelerde bir ABD'li diplomatın "Erdoğan, Çiçek ve Atalay'ı kabineden uzaklaştırabilir" sözleri yer alıyor.

DİPLOMASİNİN 11 EYLÜL'Ü

Fransız Le Monde gazetesi, dünyada büyük merakla beklenen internet sitesi WikiLeaks'in sızdırdığı ''gizli devlet'' belgelerini yayınladı. Gazetede yer alan gizli bilgilere göre, İsrail, İran'a yönelik politikasını sertleştirmesi için ABD'ye baskı yapıyor.

Fransız gazetesinin internet sitesinde yer alan, 18 Kasım 2009 tarihle gizli belge, ABD'nin İran konusunda 2010'u ''kritik bir yıl''olarak gördüğünü ortaya koydu.

Belgelerde, İran'ın nükleer sitelerinin korunmasını güçlendirmeye devam etmesi halinde, ABD'nin müdahalesinin zorlaşacağı yorumuna yer verildi.

Yine belgelerde, ABD' yönetiminin, yeraltı sığınaklarını (bunker) delmek için gerekli silahları 2010 mayıs ayında İsrail'e teslim ettiği ortaya çıktı.

Gizli belgeler, İsrail gizli servisi Mossad şefinin, 2007 yılında, ABD yönetimine, ''İran'da rejimi devirmek için üzerinde tartışılacak seçenekler arasında, öğrenciler, demokratlar, Kürt ve Azeriler gibi etnik grupların desteklenmesini önerdiği'' ifade edildi.

Fransız gazetesi, gizli belgelerin ABD Savunma Bakanı Robert Gates'in, Fransız mevkidaşı Herve Morin ile bu yıl Şubat ayında yaptığı görüşmede, ''İran'a saldırırsak, bu ülkenin atom bombası yapmasını sadece bir ile üç yıl arasında değişen bir süre için erteletebiliriz'' dediğini de duyurdu.

DİPLOMASİNİN 11 EYLÜL'Ü OLACAK
İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini, gizli belgelerin yayımlanması öncesinde Katar'ın başkenti Doha'ya giderken uçakta yaptığı değerlendirmede ise, ''WikiLeaks belgeleri, diplomasinin 11 Eylül'ü olacaktır. Güvenlik açısından 11 Eylül dünya düzeninde nasıl bir değişikliğe yol açtıysa, WikiLeaks aracılığıyla yayımlanan belgeler de ülkeler arasındaki diplomatik ilişkilerde aynı çapta değişikliğe sebep olacaktır'' dedi.

Frattini, ''Diplomasi samimiyete, gizliliğe ve güvene dayalıdır. Belgelerin yayımlanması sonrasında kimse kimseye güvenmez hale gelecektir'' diye konuştu.
SURİYE'DE ERİŞİM ENGELLENDİ
Bu arada Suriye ve Suudi Arabistan, WikiLeaks internet sitesine erişimi engelledi.

WİKİLEAKS'TEN YENİ BELGELER

Wikileaks adlı internet sitesi, Obama yönetiminin uyarılarına rağmen binlerce gizli belgeyi yayımladı.
ntvmsnbc ve Ajanslar
Güncelleme: 00:48 TSİ 29 Kasım. 2010 Pazartesi
İSTANBUL - WikiLeaks adlı internet sitesi, ABD Dışişleri Bakanlığı'na ait olan gizli belgeleri açıkladı.
Belgelerde, Amerikan diplomatik yazışmalarında, yabancı liderlerle ve dünyadaki nükleer ve terörist tehditlerle ilgili değerlendirmeler bulunuyor.
Belgeler, ABD'nin dünyadaki toplam 270 büyükelçilik ve konsolosluklarla 2004 yılından 2010’un Mart ayına kadarki günlük yazışmalarının içeriğini ortaya koyuyor.
ABD'nin gizli belgeleri Amerikan New York Times, İngiliz Guardian, Fransız Le Mond ve İspanyol El Pai gazeteleriyle Alman Der Spigel dergisinde eş zamanlı olarak yayımlandı. 

"OLAĞANÜSTÜ TEHLİKELİ" 
Belgelerde, Türkiye dahil Washington'ın müttefiki ülkeler ve liderlerine yönelik ağır eleştiriler yer alıyor.
Türkiye'nin ekseninin doğuya kaydığını iddia eden Amerikalı diplomatlar, Başbakan Erdoğan ve danışmanlarıyla ilgili olumsuz ifadeler kullanıyor.
Başbakan Erdoğan'ın danışmanları için ‘yetersiz’ ifadesi kullanılırken, Davutoğlu'na yönelik de ‘olağanüstü tehlikeli’ nitelemesi yapılıyor.
Amerika'nın Ankara Büyükelçiliği’yle yapılan yazışmalarda, Türkiye'nin ekseninin doğuya kaymasına ilişkin endişelere yer verilirken, AK Partililerin çoğunun İslami tarikatlara üye olduğu, Türkiye'nin İslam devleti olma yolunda ilerlediği iddia ediliyor.
"TÜRKİYE AB'YE ÜYE OLAMAZ" Amerikalı diplomatlar ortak bir dille Türkiye'nin güvenilirliğine ilişkin şüphelerini dile getirirken, Avrupa Birliği'ne üye olamayacağı yönündeki görüşler, sadece Brüksel ve Ankara değil ilgili birçok ülkenin ABD büyükelçiliklerinden gelen mesajlarda yer alıyor.
Belgelerde AB - Türkiye ilişkilerine ilişkin şunlar ifade ediliyor: 
"Türkiye AB'ye üye olamayacak.
AB almak istemiyor. Buna neden en başta nüfus ve din. Ayrıca, AB’nin Suriye, İran ve Irak ile sınır paylaşmaması durumu var. Bugüne kadar her zaman arada tampon bölge olmuştur ve bu da Türkiye’dir.
ABD, kamuoyu önünde Türkiye’ye AB desteğini devam ettirmeli. Bu, iki ülke arasındaki ilişkileri pekiştirmek için olumlu olacaktır. Bundan ABD hiçbir şey kaybetmez ve müttefik olarak Türkiye’yi yanına çekmeyi sürdürür.
AB olmadan Türkiye reform yapamazken, AB persfektifiği devam ettiği sürece gümrük birliği, enerji kavşağı gibi işbirlikleri de sürecektir..."
"TÜRKİYE İKİLİ OYNUYOR" İtalya Dışişleri Bakanı Franco Fratti'nin Türkiye'yi ikili oynamakla suçladığı telgraf da belgeler arasında yer alırken, Amerikalı yetkililerin Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nu Ankara'nın İran konusunda arabuluculuk çabalarının faydalı ya da mantıklı olmadığı konusunda ikna etmeye çalıştığı ancak başarılı olamadığı da belirtiliyor ve Davutoğlu'nun Türkiye'nin bölgede İran'ın etkisini sınırladığına ilişkin sözlerine yer veriliyor.
İsrail istihbarat örgütü MOSSAD'ın başkanı Meir Dagan, Türkiye'de İslamcıların giderek ivme kazandığını iddia edrken, "Burada sorulması gereken soru Türkiye'de laikliğin savunucusu olan ordunun bu duruma ne kadar sesiz kalacağı" ifadesini kullanıyor.
ALİYEV HAZ ETMİYOR Belgelerde, Ankara-Bakü gerginliğine ilişkin açık ifadeler yer alırken, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Amerikalı yetkililere, Türk hükümetinden haz etmediğini söylediği belirtiliyor.
Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın Azerbaycan petrol şirketi başkanına, "Neden Rusya ile ilişkilerimizi bozuyorsunuz ki? Nabucco'ya gerçekten ihtiyacın var mı?" dediği aktarılıyor.

— ABD Savunma Bakanı Robert Gates, İran'a saldırılması durumunda bu ülkenin atom bombası programının 1 ila 3 yıl geciktirileceği düşüncesinde.
— Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın da aralarında bulunduğu bazı Arap liderler, ABD'den İran'a nükleer programına son vermesi için hava saldırısında bulunmasını istedi.
— Amerikalı yetkililer, BM ile ilgili casusluk yapmakla görevlendirildi.
Guardian gazetesinin internet sitesinden: — Pakistan'ın nükleer programı konusunda Washington ve Londra'nın duyduğu endişeler, 

— Rus hükümeti ile organize suç arasında iddia edilen bağlantılar,
— İngiltere'ye yönelik Afganistan'daki askeri operasyonlarla ilgili eleştiriler,
— İngiliz kraliyet ailesinin bir mensubunun uygunsuz davranışları,
Belgelerde, İran'ın Kuzey Kore füzelerini kullanma girişimi, Afgan hükümetindeki yolsuzluklar, ABD'nin Suriye'yi Lübnan'daki Hizbullah'a silah yardımı yapmasını engelleme girişimleri gibi konularda çeşitli bilgiler bulunuyor.
SUUDİ ARABİSTAN, ÇİN, KUZEY KORE, İRAN... New York Times, gizli belgeleri, bugünden itibaren gelecek günlerde tek tek açıklayacağını duyururken, belgelerde Suudi Arabistanlı bazı donörlerin El Kaide gibi terörist grupların ana mali kaynakları oldukları, Çin hükümetinin bilgisayar sabotajlarıyla ABD'yi hedef aldığı kaydediliyor.
Gizli belgelerde, İran'ın Kuzey Kore'den, Batı Avrupa'yı vurma kapasitesine sahip son derece gelişmiş füzeler aldığı ve ABD'nin, İran'ın bu füzeleri daha uzun menzilli füzeler üretmede araç olarak kullandığından endişe ettiği ve bu gelişmiş füzelerin son derece kuvvetli olduğu da kaydediliyor.

TÜRKİYE, AZERBAYCAN, ERMENİSTAN: “ANKARA’NIN ARABULUCULUK ÇABALARI MANTIKLI DEĞİL”
17 Kasım 2009 tarihinde Ankara’da yapılan ve dönemin ABD Büyükelçisi James Jeffrey tarafından gizli belge statüsünde gönderilen tutanakta, Philip Gordon ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu arasında yapılan ve İran’ın nükleer programını konu edinen bir görüşmenin detayları yer alıyor.
12 Kasım’da yapılan ve 40 dakika süren görüşmede Gordon, Davutoğlu’nu Ankara’nın arabuluculuk çabalarının faydalı ya da mantıklı olmadığına ve İranlılara ciddi müzakerelere başlamadan zamanla oynama şansı verdiğine ikna etmeye çalıştı.

Davutoğlu İran hükümetinin kamu önündeki tavrını bir kez daha dile getirirken, “İranlıların P5+1in önerilerine prensipte evet dediğini ancak kamuoyunun algısını düzeltmek zorunda olduğunu” aktardı. İran’ın nükleer silah sahibi olması durumunda yaşanabileceklerle ilgili olarak Davutoğlu Türkiye’nin “elbette” bu riskin farkında olduğunu, tam da bu sebepten İranlılarla bu kadar yakından çalıştıklarını söyledi.
Gordon, Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarının Türkiye’nin meseleyi nasıl gördüğüyle ilgili soru işaretleri yarattığını söyleyince Davutoğlu bunun farkında olduğunu ancak Guardian’ın son röpotajında Erdoğan’ın söylediklerini doğrudan aktarmadğını belirtti. Davutoğlu, “Sadece Tükiye İran’la açık ve eleştirel bir dille konuşabilir, çünkü Ankara kamuoyu önünde dostluk mesajları vermektedir” dedi.
Gordon, Ankara’dan yaptırımların dikkate alınmaması durumunda olabileceklerle ilgili güçlü bir mesaj vermesini istedi. Davutoğlu ise Erdoğan’ın Tahran ziyaretinde bu mesajı zaten verdiğini belirtti. Türkiye’nin dış politikasının bölgeye bir “adalet duygusu” ve “vizyon duygusu” verdiğini, İran’a ve Suudilere bir alternatif olduğunu ve “bölgede İran etkisini sınırlandırdığını” söyledi.
25 Şubat 2010 tarihli bir başka tutanak ise 18 Şubat tarihinde William Burns’le Feridun Sinirlioğlu arasında yine Ankara’da yapılan bir görüşmenin içeriğiyle ilgili. Toplantıda İran’dan Ermenistan protokollerine, PKK’dan Kıbrıs görüşmelerine ve füze savunma sistemine kadar birçok konuda değerlendirmeler var.
İran: Sinirlioğlu Ankara’nın resmi tavrını yinelerken askeri operasyonun Türkiye’ye zarar vereceğini, yaptırımların ise İran halkının kenetlenmesine yol açarak muhalefete zarar vereceğini söyledi. Sinirlioğlu bölge ülkelerinin İran’ı bir tehdit olarak gördüğünü belirterek, “Şam’da bile alarm zilleri çalıyor” dedi.
Ermenistan: Sinirlioğlu protokollerin onay süreciyle Minsk süreci arasında eşzamanlılık istedi. Kongre’nin “soykırım” tasarısını kabulünün onay sürecindeki hesapları çıkmaza sokacağını söyleyen Sinirlioğlu, “Aliyev’in kabul edeceği bir şey olursa biz de ilerleyebiliriz” dedi. Sinirlioğlu, gaz anlaşmasıyla ilgili olarak da “Bize güvenmiyor” dedi.
WIKILEASKS’A GÖRE FRATTİNİ TÜRKİYE İÇİN “AVRUPA VE İRAN ARASINDA İKİLİ OYUN OYNUYOR” DEDİ
WIKILEAKS tarafından yayınlanmaya başlanan ABD’nin dişişlerine dayalı belgeleri arasında İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’nin “Putin’in sözcüsü” olduğu, Dışişleri Bakanı Franco Frattini’nin de Türkiye’nın Avrupa ve İran arasında ikili oyun oynadığını belirttiği iddia edildi.
İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini ve ABD Savunma Bakanı Robert Gates arasında yapılan görüşmede, Frattini’nin Gates’e, Türkiye’nin Avrupa ve İran arasında ikili oyun oynadığını ifade ederek bu durumdan yakındığı iddia edildi. Görüşmenin ardından ABD’nin Roma Büyükelçiliği tarafından 8 Şubat 2010′da Washington’a gönderilen teleks mesajında, “Frattini özel olarak, Türkiye’nin Avrupa ve İran arasında gerçekleştirdiği ikili oyun hakkında, tatminsizliğini dile getirdi” ifadesinin yeraldığı belirtildi. Mesajda ayrıca, “Frattini’ye göre Çin ve Hindistan, halkı tehlikeye atmadan İran yönetimininin yönünü etkileyebililecek kritik ülkeler” ve “Frattini, Sudi Arabistan, Türkiye, Brezilya, Venezüella ve Mısır’ın resmi olarak İran’la masaya oturabileceğini bildirdi” ifadelerinin yeraldığı belirtildi.
Bu arada yine ABD’nin Roma Büyükelçiği tarafından hazırlanan belgelerden birinde, “Berlusconi ve Putin arasındaki ilişki olağanüstü sıkı. Enerji alanında karşılıklı çok cömert anlaşmalarda bulunuyorlar. Bu arada karşılıklı olarak çok cömert hediyeler veriyorlar” ifadesi kullanılırken bir başka belgede ise, “Berlusconi, Putin’in Avrupa’daki sözcüsü gibi görünüyor” tanımlamasına yer verildiği dile getirildi.

TÜRKİYE: İSLAMCILAR İVME KAZANIYOR

Wikileaks’in yayınladığı belgelerin Türkiye ile ilgili bölümlerindeki 31 Ağustos 2007 tarihli bir belgede, aynı yılın 17 Ağustos günü İsrail gizli servisi Mossad’ın Başkanı Meir Dagan ile ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Burns arasında yapılan toplantının tutanağı göze çarpıyor.
Toplantıda iki yetkilinin Ortadoğu’daki son durumu ele aldıkları ve özellikle İran konusunun üzerinde durdukları ortaya çıktı.Tutanağa göre, Dagan, Burns’e Türkiye’ye baktığı zaman ülkedeki İslamcıların giderek ivme kazandıklarını gördüğünü söyledi.

TÜRKİYE, AZERBAYCAN: “ORDU DAHA NE KADAR SESSİZ KALACAK”

Belgede, “Dagan burada sorulması gereken esas sorunun kendisini Türkiye’nin laik kimliğinin savunucusu olan ordunun bu duruma daha ne kadar sessiz kalacağı olduğunu ifade etti” denildi.
Yine aynı belgeye göre, İran’la ilgili olarak Dagan, güç kullanarak rejim değişikliğine gidilmesi için daha fazlasının yapılması gerektiği yönündeki görüşünü dile getirdi.

25 Şubat 2010 tarihli Azerbaycan ile ilgili bir başka belgede de Türkiye’nin bahsi geçiyor. Belgede, Azerbaycan Devlet Başkan İlham Aliyev’in ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Bill Burns ile yaptığı görüşmenin detaylarına yer verilmiş.
Bu belgede ise Aliyev’in Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ile Başbakan Vladimir Putinarasındaki ilişkiyi tanımlarken “kaba bir sokak ağzını” kullandığı ifade ediliyor.
Aliyev’in Türkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlaşma süreci ve Dağlık Karabağ sorunuyla ilgili görüşlerini dile getirirken de aynı üsluba başvurduğu ifade edildi.
Belgede, “Aliyev, Burns’e 24 Nisan’ın Dağlık Karabağ sürecinin yanı sıra Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinin üzerinde ‘Demokles’in Kılıcı’ gibi sallandığını söyledi” denildi.
Aliyev’in ayrıca Türk-Ermeni normalleşme sürecinin Dağlık Karabağ konusunda ilerleme kaydedilmesi için Nisan ayından sonra ele alınması önerisi yaptığı da vurgulandı. Aliyev, ayrıca Karabağ konusunda daha da esneklik göstereceklerini söyledi ancak ABD’den Ermenistan üzerindeki baskıyı artırmasını istedi.
Belgede Aliyev’in Putin ile Medvedev arasında bir çekişme olduğunu hissettiğini söylediği de yer alırken, “Aliyev, (kaba bir sokak ağzı kullanarak) Azericede bir deyim vardır: İki kelle bir tencerede pişmez” denildi.
Görüşmede Burns, ABD’nin Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinin Erivan’ın Dağlık Karabağ konusunda daha esnek hareket etmesini sağlayacak siyasi bir zemin yaratacağını düşündüğünü söyledi.
Aliyev, İran’la ilişkilerini “gergin ve istikrarsız” olarak tanımladı. Azeri lider ayrıca, İran’ın Azerbaycan’a yönelik siyasi provokasyonlarının sürdüğünü de ifade etti.

Wikileaks İndir: Wikileaks Belgelerinin Tamamını İndirmek

Şu an wikileaks.org sitesi üzerinden belgeleri HTML formatında görebiliyoruz. Fakat kalan belgelerin tamamına erişmek için Torrent üzerinden paylaşılan dosyayı indirmeniz gerekiyor. Ancak indirdiğiniz dosyaya ait şifre henüz yayınlanmadı. Söylenilenlere göre Julian Assange kendisine birşey olması halinde şifrenin açıklanabileceğini söylemiş. Önümüzdeki zaman dilimi içerisine göreceğiz.
Dosyayı indirmek için öncelikle uTorrent yazılımı şuradan indirin; http://www.utorrent.com/
uTorrent yazılımını kurduktan sonra, https://torrents.thepiratebay.org/5723136/WikiLeaks_insurance.5723136.TPB.torrent adresinden ilgili dosyayı indirip uTorrent yazılımıyla çalıştırın.
insurance.aes256 ismiyle inen dosya şifreli olduğu için açabilmeniz mümkün değil.
Şifre açıklandıktan sonra http://www.aescrypt.com/download.html adresindeki işletim sisteminize uygun şifre çözücü yazılım ile dosyalara erişebileceksiniz.

AZERBAYCAN: PUTİN VE MEDVEDEV İÇİN: İKİ KELLE BİR TENCEREDE PİŞMEZ

Belgede Aliyev’in Putin ile Medvedev arasında bir çekişme olduğunu hissettiğini söylediği de yer alırken, “Aliyev, (kaba bir sokak ağzı kullanarak) Azericede bir deyim vardır: İki kelle bir tencerede pişmez” denildi.

Görüşmede Burns, ABD’nin Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinin Erivan’ın Dağlık Karabağ konusunda daha esnek hareket etmesini sağlayacak siyasi bir zemin yaratacağını düşündüğünü söyledi.
Aliyev, İran’la ilişkilerini “gergin ve istikrarsız” olarak tanımladı. Azeri lider ayrıca, İran’ın Azerbaycan’a yönelik siyasi provokasyonlarının sürdüğünü de ifade etti.

AZERBAYCAN: “YAPICI TUTUM SERGİLEYİN, GAZ GEÇİŞİNİ İMZALAYALIM”

Toplantıda enerji konusu da ele alındı. Aliyev Türkiye’nin “yapıcı bir tutum” sergilemesi durumunda gaz geçiş anlaşmasının yapılabileceğini de ifade etti. Aliyev’in bahsettiği anlaşma Haziran ayında imzalandı.
Belgede, “Aliyev, Türkiye Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın kısa bir süre önce Azerbaycan devlet petrol şirketinin (SOCAR) başkanına ‘Neden Rusya ile ilişkilerinizi bozuyorsunuz ki? Nabucco’ya gerçekten ihtiyacınız var mı?’ dediğini de söyledi” denildi.

İTALYA: DIŞİŞLERİ BAKANI: TÜRKİYE İKİ YÜZLÜ OYNUYOR

İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini’nin Roma’da ABD Savunma Bakanı Robert Gates’le yaptığı görüşmede, Türkiye’nin hem Avrupa, hem de İran’a açılımlar yapmasını ”ikili oynamak” diye niteleyerek, ”bu durumun kendisinde hayal kırıklığı yarattığını” söylemiş.

ABD’nin Roma Büyükelçiliği tarafından 8 Şubat 2010′da Washington’a gönderilen ”gizli” damgalı telgrafta, ”Frattini, Türkiye tarafından hem Avrupa’ya, hem de İran’a doğru açılımlar yapma suretiyle ikili oynanmasının özellikle hayal kırıklığına neden olduğunu ifade etmiştir” ibaresine yer verildiğini belirtti.
Telgraftaki değerlendirmeye göre Frattini, nükleer meselesinde İran’la yapılan görüşmelere, ”Suudi Arabistan, Türkiye, Brezilya, Venezüela ve Mısır’ın da dahil edilmesini önerme”sinin yanı sıra, ”Ortadoğu ülkeleri arasında İran konusunda gayri resmi bir toplantı düzenlenmesi” teklifinde de bulundu.

ERMENİSTAN

Sinirlioğlu’yla Burns’ün görüşmelerinin Ermenistan’la ilgili bölümleri şunlar:
“Sinirlioğlu, Ermeni soykırımı ile ilgili yasa tasarısının kongreden geçmesinin kendi hükümetinin içerdeki politik hesaplarını ‘karmaşıklaştıracağı’ konusunda uyarıda bulundu. Azerbaycan Başkanı Aliyev için kabul edilebilir bir şey bulunabilirse protokollerde ‘ilerleyebileceklerini’ de söyledi. Sinirlioğlu, Azerbaycan ve Ermenistan’ın Minsk Grubu’nun gelişimi için ortak bir çerçeve açıklamalarının Türkiye Hükümeti için gerekli politik kılıfı sağlayacağını söyledi. Burns Türkiye ve Azerbaycan arasındaki bir doğalgaz anlaşmasının ilerleyişi ile ilgili bir gelişme olup olmadığını sorguladı. Sinirlioğlu ise Aliyev’in Türkiye’nin protokolleri ele alış yöntemlerine karşı bu anlaşmayı esir tuttuğunu ima etti: ‘Bize güvenmiyor.’

İRAK

Posted: Kasım 29th, 2010 | Author: wikileak | Filed under: Belgeler | No Comments » 
18 Şubat tarihli belgelere göre Sinirlioğlu, Türkiye Hükümeti’nin, Irak Başbakanı Maliki ile ilgili giderek artan tatminsizliğini ve ‘kontrolden çıkmaya’ eğilimli olduğuna dair korkularını ifade etti. “Kendi politik var oluşu ile meşgul” dedi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Maliki’nin danışmanları olan Sadık El Rikabi ve Tarık El Necmi’yi 10 gün önce bir dizi toplantı için konuk etti. Sinirlioğlu İran’ın seçimleri etkileme çabalarından şikayet etti. Aynı zamanda Suudi Arabistan da oradaki Şii baskınlığının kaçınılmazlığını kabul etmekte isteksiz olduğu için Irak’taki politik partiler için “ortalıkta para saçıyor” dedi.
7 Mart seçimlerinin ardından Sinirlioğlu Irak gaz sahalarını Türk dağıtım ağlarına 500 milyon dolara mal olacak 300 kilometrelik boru hattı ile bağlamak üzere bir girişim başlatacaklarını söyledi. 2 yıl içerisinde boru hattına gaz pompalanabileceğini de ekledi. İran’ın boru hattına Irak’ın gaz sahalarının pek çok Kürt ve Sünni bölgelerinde olduğu için muhalif olduğunu da iddia etti.
Sinirlioğlu, Irak’taki Amerikan Kuvvetleri Komutanı General Odierno’nun yakın geçmişteki ziyaretini takdir ettiklerini kaydetti. Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Irak’ın kuzeyinde kamplaşan terörist Kürdistan İşçi Partisi PKK’ya karşı daha çok işbirliği yapmasını sağlayacak bir eylem planının hızlıca tasarlanmasını umduğunu ifade etti: “Kürdistan Özerk Yönetimi’nin bizimle çalışmanın önemli olduğunu anlamasını istiyoruz.”

İSRAİL

Sinirlioğlu ile görüşmesinde Burns, Türkiye’nin İsrail’le gerilimli ilişkilerine özellikle odaklandı. Sinirlioğlu “Problemin karşılıklı değil genel” olduğunu iddia etti. Filistin’le ilgili olarak barış sürecinin dondurulması üzerine bölgedeki ülkelerin kızgınlığının giderek arttığını ekledi. İsrail’in bölgesel paydaşların, Netanyahu’nun amaçlarını sorgulamasına neden olan uyumsuzluğuyla ilgili bir düzelme olmamasını suçladı. “Gazze’deki insani durum” ile ilgili iddialarda bulundu. Bu durumun Hamas’ı değil Gazzeliler’i cezalandırdığını, bunun da Türk halkının İsrail’e karşı öfkesini beslediğini vurguladı. Böyle bile olsa İsrail’le ikili işbirliği devam ediyor. Türkiye İsrail’in askeri techizatlarını mesela insansız hava araçları heronları satın almaya devam ediyor. İki ülke arasındaki direkt uçuşlar rutininde karşılıklı ticaret sağlıklı diye de ekliyor. Bu arada turizm biraz azaldı ancak “düzelecektir.” Sinirlioğlu, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’ın Ocak ortasındaki ziyaretini “çok iyi” diye tarif etti. Dışişleri Bakanlığının uluslararası bir toplantının bahanesiyle iki başbakanın bir kenarda görüşebilmelerini ayarlamanın yollarını aradığını da belirtti. Türkiye Hükümeti’nin takıntılı olduğu mevzuya dönerek Türkiye’nin Suriye – İsrail yakınlaşması görüşmelerinin arabuluculuğunu yaptığını hatırlattı.

AZERBAYCAN: “NABUCCO’YA İHTİYACINIZ VAR MI?”

Toplantıda enerji konusu da ele alındı. Aliyev Türkiye’nin “yapıcı bir tutum” sergilemesi durumunda gaz geçiş anlaşmasının yapılabileceğini de ifade etti. Aliyev’in bahsettiği anlaşma Haziran ayında imzalandı.
Belgede, “Aliyev, Türkiye Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın kısa bir süre önce Azerbaycan devlet petrol şirketinin başkanına ‘Neden Rusya ile ilişkilerinizi bozuyorsunuz ki? Nabucco’ya gerçekten ihtiyacınız var mı?’ dediğini de söyledi” denildi.

TÜRKİYE: “TÜRKİYE AB’YE ÜYE OLAMAZ”

Amerikalı diplomatlar ortak bir dille Türkiye’nin güvenilirliğine ilişkin şüphelerini dile getirirken, Avrupa Birliği’ne üye olamayacağı yönündeki görüşler, sadece Brüksel ve Ankara değil ilgili birçok ülkenin ABD büyükelçiliklerinden gelen mesajlarda yer alıyor.

Belgelerde AB – Türkiye ilişkilerine ilişkin şunlar ifade ediliyor:
“Türkiye AB’ye üye olamayacak.
AB almak istemiyor. Buna neden en başta nüfus ve din. Ayrıca, AB’nin Suriye, İran ve Irak ile sınır paylaşmaması durumu var. Bugüne kadar her zaman arada tampon bölge olmuştur ve bu da Türkiye’dir.
ABD, kamuoyu önünde Türkiye’ye AB desteğini devam ettirmeli. Bu, iki ülke arasındaki ilişkileri pekiştirmek için olumlu olacaktır. Bundan ABD hiçbir şey kaybetmez ve müttefik olarak Türkiye’yi yanına çekmeyi sürdürür.
AB olmadan Türkiye reform yapamazken, AB persfektifiği devam ettiği sürece gümrük birliği, enerji kavşağı gibi işbirlikleri de sürecektir…”

İRAN

Burns, Sinirlioğlu’na İran Hükümeti’ni yanlış yolda olduğuna ikna etmek için devam eden eylemi desteklemesi konusunda ciddi baskı yaptı. Sinirlioğlu, Türkiye Hükümeti’nin nükleer bir İran’a muhalefetini yeniden ifade ettiyse de askeri bir harekatın Türkiye üzerine yan etkileri olabileceğine dair korkusunu kaydetti ve yaptırımların İranlılar’ı rejime destek olmaya iteceğini ve muhalefete zarar vereceğini düşündüğünü de ekledi.
Burns, yaptırımların Türkiye’ye ekonomik etkisinin farkında olduklarını ifade etti ancak Sinirlioğlu’na İsrail’in İran’ın nükleer silahlar elde etmesini durdurmak üzere askeri harekata geçmesi ya da Mısır ve Suudi Arabistan’ın da kendi nükleer alanlarını gözetmeye kalkmaları halinde de Türkiye’nin çıkarlarının olumsuz etkileneceğini hatırlattı… Açık biçimde tehdit edilen Sinirlioğlu ortak bir mesajın önemine ikna olduğunu ifade etmek durumunda kaldı ve bölge ülkelerinin de İran’ı giderek büyüyen bir tehdit olarak gördüğünü kabul etti: “Şam’da bile tehlike zilleri çalıyor.”
Belgelerde dikkat çeken bölümlerden biri, 17 Ağustos 2007’de İsrail gizli servisi MOSSAD Başkanı Meir Dagan ile Burns arasında yapılan toplantının tutanağı. İkili, Ortadoğu’daki son durumu konuştuktan sonra İran üzerinde duruyor. Tutanağa göre, Dagan, Burns’e “Türkiye’ye baktığımda ülkedeki İslamcıların giderek ivme kazandıklarını görüyorum” diyor. Belgede şöyle deniyor: “Dagan, burada sorulması gereken esas sorunun kendisini Türkiye’nin laik kimliğinin savunucusu olan ordunun bu duruma daha ne kadar sessiz kalacağı olduğunu ifade etti.” Aynı belgeye göre, İran’la ilgili olarak Dagan, güç kullanarak rejim değişikliğine gidilmesi için daha fazlasının yapılması gerektiği yönündeki görüşünü dile getirdi.

TÜRKİYE: KIBRIS İÇİN BASKI

Türkiye ile ilgili belgelerdeki diğer başlıklar şöyle:
Ermenistan protokollerinin onaylanması ve Minsk sürecinin eşzamanlı yürümesi görüşüldü;
Türkiye Hükümeti’nin Irak Başbakanı Maliki ile ilgili artan tatminsizliği kayıt altına alındı;
Irak’taki Amerikan Kuvvetleri Komutanı General Odierno’nun meseleye dahil olmasının terörist PKK’ya karşı Kürdistan Özerk Yönetimi’nin somut işbirliğinin
sağlanması için etkili olacağı ifade edildi;
Kıbrıs’ın yeniden birleştirilmesi görüşmelerine Amerikan Hükümeti’nin üst düzeyde müdahil olması için baskı yapıldı;
Türkiye Hükümeti’nin füze kalkanıyla ilgili daha fazla diyaloğa açık olduğu tespit edildi…
Sinirlioğlu’yla Burns’ün görüşmelerinin detayları ise konu başlıklarına göre şöyle…

10ANKARA87: TÜRKİYE, OSMANLİ, NEO-OTTOMAN

Amerika için en büyük sorun, Türkiye'nin Osmanlı köklerine geri dönmek istemesi (Tam terim neo-ottoman)
http://cablegate.wikileaks.org/cable/2010/01/10ANKARA87.html

10ANKARA302 : TÜRKİYE, AZERBAYCAN, ALİYEV

Aliyev, Türkiye'nin çıkarlarıı için yapılan bir anlaşma brokrasimizi rehin tutuyor: "O bize güvenmiyor."
http://cablegate.wikileaks.org/cable/2010/02/10ANKARA302.html

10ANKARA150 : ORDU, GÜVEN

Bir araştırmaya göre 90% olan Ordu güveni, ergenekon soruşturmasından sonra 60% düştü
http://cablegate.wikileaks.org/cable/2010/01/10ANKARA150.html

10ANKARA87 : TÜRKİYE, EKONOMİ

Tüm problemlerine rağmen, Türkiye son 50 yılda bir başarı efsanesi yazdı; 16. ekonomi oldu ve G-20 ye girdi.
http://cablegate.wikileaks.org/cable/2010/01/10ANKARA87.html

04ANKARA7211 - ERDOĞAN, AB

·                     Erdoğan, siyaset hayatında daha uzun süre yaşayabilmek için Avrupa Birliği'ne müzakere tarihini işaret etti ve hedefine ulaştı.
·                     Türk ilahiyat fakültelerinde özgür irade ve sağlıklı düşünceler var, Arabistan ilahiyatlarına göre çok büyük bir gelişme
·                     Demirel ve Özal'ın aksine, Erdoğan sorumluluğu paylaşabileceği adamları etrafına yerleştiremedi, tüm stres ona bindi
·                     Türkiye kendi tarihi ile hesaplaşmadan- Özgür irade ve seçim meseleleri ile yüzleşmeden nasıl AB'ye girebilir ki?
·                     Erdoğan kendini güvenilir haber kaynaklarından soyutladı, ABD hakkında ne olup bittiğini bilmiyor
·                     Şu ana dek Erdoğan'da aşırı bir güç duygusu sezmedik.
·                     Sadullah Ergin: "AB'nin bizi kabul etmesi AKP için kötü. Kabul edilmezsek başta kötü olur, ama sonra daha iyi olur
·                     17 Aralıkta, Erdoğan'a Putin'den telefon geldi; "Yürüyün gidin (Ab müzakerelerinden)"
·                     Türkiyenin AB'ye gireceğinden şüpheliyiz- girecek olsa bile 10 yıl sonra AB "diye birşey kalır mı" bilemiyoruz 
·                     Erdoğan Kıbrıs, insan hakları, demokrasi konusunda "Çok büyük" adımlar attı.  
·                     AKP karşısında mecliste sadece "küçücük grubu" bulunan CHP "incik boncuk ekibiyle" akp karşısında duramaz

10ANKARA150 - TARAF, GÜLEN

Taraf gazetesi'nin Gülen ile alakası yokhttp://cablegate.wikileaks.org/cable/2010/01/10ANKARA150.html

TÜRKİYE AZERBAYCAN İLİŞKİLERİNDE HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK!

Wikileaks belgelerinde Türkiye Azerbaycan arasındaki ilişkilerin kara kutusu açılıyor!
25 Şubat 2010 tarihli Azerbaycan ile ilgili bir başka belgede de Türkiye’nin bahsi geçiyor. Belgede, Azerbaycan Devlet Başkan İlham Aliyev’in ABD  Dışişleri Bakanı Yardımcısı Bill Burns ile yaptığı görüşmenin detayları yer alıyor.

Aliyev’in Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ile Başbakan Vladimir Putin arasındaki ilişkiyi tanımlarken “kaba bir sokak ağzı” kullandığı belirtilen belgede,
Aliyev’in Türkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlaşma süreci ve Dağlık Karabağ sorunuyla ilgili görüşlerini dile getirirken de aynı üsluba başvurduğu ifade edildi.
Belgede, “Aliyev, Burns’e 24 Nisan’ın Dağlık Karabağ sürecinin yanı sıra Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinin üzerinde ‘Demokles’in Kılıcı’ gibi sallandığını söyledi” denildi.
Aliyev’in ayrıca Türk-Ermeni normalleşme sürecinin Dağlık Karabağ konusunda ilerleme kaydedilmesi için Nisan ayından sonra ele alınması önerisi yaptığı da vurgulandı. Aliyev, ayrıca Karabağ konusunda daha da esneklik göstereceklerini söyledi ancak ABD’den Ermenistan üzerindeki baskıyı artırmasını istedi.

10ANKARA87: TÜRKİYE, OSMANLİ, NEO-OTTOMAN

Amerika için en büyük sorun, Türkiye'nin Osmanlı köklerine geri dönmek istemesi (Tam terim neo-ottoman)
http://cablegate.wikileaks.org/cable/2010/01/10ANKARA87.html

10ANKARA302 : TÜRKİYE, AZERBAYCAN, ALİYEV

Aliyev, Türkiye'nin çıkarlarıı için yapılan bir anlaşma brokrasimizi rehin tutuyor: "O bize güvenmiyor."
http://cablegate.wikileaks.org/cable/2010/02/10ANKARA302.html

10ANKARA150 : ORDU, GÜVEN

Bir araştırmaya göre 90% olan Ordu güveni, ergenekon soruşturmasından sonra 60% düştü
http://cablegate.wikileaks.org/cable/2010/01/10ANKARA150.html

10ANKARA87 : TÜRKİYE, EKONOMİ

Tüm problemlerine rağmen, Türkiye son 50 yılda bir başarı efsanesi yazdı; 16. ekonomi oldu ve G-20 ye girdi.
http://cablegate.wikileaks.org/cable/2010/01/10ANKARA87.html

04ANKARA7211 - ERDOĞAN, AB

·                     Erdoğan, siyaset hayatında daha uzun süre yaşayabilmek için Avrupa Birliği'ne müzakere tarihini işaret etti ve hedefine ulaştı.
·                     Türk ilahiyat fakültelerinde özgür irade ve sağlıklı düşünceler var, Arabistan ilahiyatlarına göre çok büyük bir gelişme
·                     Demirel ve Özal'ın aksine, Erdoğan sorumluluğu paylaşabileceği adamları etrafına yerleştiremedi, tüm stres ona bindi
·                     Türkiye kendi tarihi ile hesaplaşmadan- Özgür irade ve seçim meseleleri ile yüzleşmeden nasıl AB'ye girebilir ki?
·                     Erdoğan kendini güvenilir haber kaynaklarından soyutladı, ABD hakkında ne olup bittiğini bilmiyor
·                     Şu ana dek Erdoğan'da aşırı bir güç duygusu sezmedik.
·                     Sadullah Ergin: "AB'nin bizi kabul etmesi AKP için kötü. Kabul edilmezsek başta kötü olur, ama sonra daha iyi olur
·                     17 Aralıkta, Erdoğan'a Putin'den telefon geldi; "Yürüyün gidin (Ab müzakerelerinden)"
·                     Türkiyenin AB'ye gireceğinden şüpheliyiz- girecek olsa bile 10 yıl sonra AB "diye birşey kalır mı" bilemiyoruz 
·                     Erdoğan Kıbrıs, insan hakları, demokrasi konusunda "Çok büyük" adımlar attı.  
·                     AKP karşısında mecliste sadece "küçücük grubu" bulunan CHP "incik boncuk ekibiyle" akp karşısında duramaz

10ANKARA150 - TARAF, GÜLEN

Taraf gazetesi'nin Gülen ile alakası yokhttp://cablegate.wikileaks.org/cable/2010/01/10ANKARA150.html

08ANKARA691: TÜRKİYE

Bunların hiçbirisi Türkiye'nin tehlikeli bir bölgede son derece önemli bir müttefiğimiz olduğu ve pek çok aksaklığa rağmen Müslüman dünyasındaki tüm ülkelerden daha demokratik ve özgür olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Demokratik kurumlarının olgunlaşmasını istiyorsak ülkelerinin geleceğine dair tartışmaları Türklerin kendisine bırakmalı ve yolu tıkamamalıyız. Bunu yapmak konuyu bir ABD meselesi haline getirerek çıkarlarımıza, buradaki etkimize ve demokratik değerlere zarar verir. Genel ilkelere bağlı kalmalı ve ayrıntıları kararlaştırma işini Türklere bırakmalıyız. Olaylar geliştikçe bir zaman sonra siyasi bir çöküntüyü engellemek için müdahelemiz gerekli olabilir, fakat o zaman şimdiki zaman değil ve belki de hiç gelmeyecek.
http://cablegate.wikileaks.org/cable/2008/04/08ANKARA691.html

05ANKARA7215: AKP

·                     Hemen hemen tüm AKP Milletvekilleri bir dereceye kadar dine bağlıdır; örneğin, büyük bir çoğunluğunun Ramazan ayında oruç tutması gibi. Ancak, yasaklı islam partisi olan Fazilet Partisi'nin ve Milli Nizam Partisi'nin eski üyelerinden oluşan büyük ve ayırt edici, milletvekillerinden daha dindar bir grup var. AKP'nin çoğu üst düzey liderleri bu bu grubun içinde bulunuyor; Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Arınç, İsmail Alptekin (Fazilet Partisi kurucusu ve İslami Saadet Partisi başkanı Erbakan'ın sağ kolu). Dindar milletvekilleri genellikle Orta Anadolu'nun en önemli yerini temsil eder, İngilizce konuşamazlar ve az seyahat ederler.

09ANKARA1549: TÜRKİYE, İSRAİL

·                     26 Ekim'deki bir konuşmada İsrail büyükelçisi Gabby Levy ülkesinin Türkiye ile ilişkilerinin bozulmasını tamamen Başbakan Erdoğan'a bağladı. Davutoğlu, Çek dışişleri bakanı ve aracı devlet yetkilileri aracılığıyla durumun iyiye gideceğini, Erdoğan'ın sert İsrail eleştirilerinin çok önemsenmemesi gerektiğini iletmiş. Aracı yetkiliye göre Erdoğan'ın Gazze'deki insani duruma ilişkin kızgın söylemleri yalnızca iç siyasette puan toplamak için.
·                      Levy Erdoğan'ın düşmanlığını siyasi hesaplara bağlamıyor ve kendisinin İsrail'i eleştirmekle anketlerde fazladan bir puan bile kazanmadığını belirtiyor. Levy'nin iddiası bunun güçlü duygular yüzünden olduğu yönünde: "Adam kökten dinci. Bizden dini nedenlerle nefret ediyor" ve bu nefreti yayılıyor. Levy, Türk Hükümeti'nin Suriye'yle ilişkilerini iyileştirmesi ve Arap Ligi'ne gözlemci olmak için yaptığı çabalar da dahil olmak üzere Türk dış politikasında İsrail karşıtı bir kayma olduğunu belirtti.
·                     Yorum: Türkiye hükümetinin içindeki ve dışındaki bağlantılarımızla yaptığımız tartışmalar Levy'nin öne sürdüğü Erdoğan'ın özetle İsrail'den nefret ettiği tezini doğrular nitelikte. xxxxx Erdoğan'ın İran ve Orta Doğu'ya eğilimini destekleyen nedenlerden bahsetti, fakat İsrail'e olan antipatisi de buna bir etken.

04ANKARA348: ERDOĞAN, ABDULLAH GÜL, TUPRAŞ, AKP, ARINÇ

·                     Savunma Bakanı Gönül'ün yakın zamanda bize aktardığına göre Dışişleri Bakanı Gül, 1 Mart 2003 tarihli ABD askeri konuşlandırma tezkeresinin meclis tarafından reddedilişini kapalı toplantılarda övmeye devam ediyor ve ABD ilişkilerine ters olacak şekilde daha fazla Arap/İslam eğilimli bir dış politikayı savunuyor. Buna rağmen Erdoğan, Gönül ve adalet bakanı Çiçek gibi isimler hükümetlerinin ayakta kalması için ABD desteğini şart görüyor ve başarılı bir ziyaret amaçlıyorlar
·                     Erdoğan hakkında mülkiyetine para geçirmesi iddiaları asla ispatlanamadı, fakat ona yakın isimler TUPRAŞ özelleştirmesinden gelir elde ettiğini haber veriyorlar 
·                     Erdoğan'ın arabasındaki Balyoz operasyonunda Arabanın camlarını kıran bodyguard Halit'miş  
·                     Erdoğan ve ekibi, medya imajını düzeltemediği için ülkeyi satıyor imajından kurtulamıyor 
·                     Erdoğan kadınlara güvenmiyor, Onlara önemli makamlar vermekten kaçınıyor  
·                     Erdoğan, ABD desteğinin Türkiye'nin ekonomisi ve Avrupa Birliği umutları için önemli olduğunun farkında.
·                     AKP çalışanları işlerini iyi yapamıyorlar, çoğu da kendi örgütlerinin isteklerini yapıyor 
·                     Arınç Amerika için ciddi tehlike oluşturuyor , amerikan karşıtı bir kişilik
·                     Erdoğanın Otoriter gururu, onun zayıf notktalarından 
·                     Erdogan, Amerikan anlayışıyla demokrasiye türkiyeyi götürebilecek tek lider  
·                     AKP özellikle güney kollarında Hizbullah üyeleri mevcut

05ANKARA1730: TÜRKİYE, ORDU, AKP

·                     AB müzakerelerinin başlamasıyla artık AKP'nin enerjisi ve fikirleri tükenmiştir
·                     Mersin'de Nevroz sırasında Türk bayrağı yakmaya çalışan bir gruba karşı Türk Komutanı demiş ki "Türk bayrağı için kanımızı vermeye hazırız"
·                     Amerikan savunma bakanı, Türkiyenin savaş malzemelerini Amerikadan satın alması durumunda kazançlı çıkacağını belirtti

10ANKARA251: PKK, AMERİKA

·                     Başbuğ, "Amerika Irak'tan çekilmeden önce PKK tehdidini bitirmeliyiz, yoksa kendi başımıza hiç birşey yapamayız"
·                     Savunma bakanı Gönül, "Türkiye'ye yerleştirilecek füze kalkanı sadece türkiyeyi değil, tüm avrupyayı İran tehdidinden korumalı"
·                     Savunma Bakanı Rice; "Amerika İslama karşı değildir, Sapık İslama ve Terorizme karşıdır" 
·                     Türkiyenin PKK'yı bitirmesine yardımcı olacağına inanan Savunma Bakanı Rice, TÜrkiyeye daha çok İnsansız Hava Aracı satmaktan mutluluk duyacaklarını belirtti.

10ANKARA150: KAFES, DARBE, ORDU

·                     Kafes darbe planı altında gayrı müslimler öldürülüp AKP ye suç atılacaktı. Operasyonun başında -iddia edildiğine göre- Öğütçü vardı.
·                     Özkök darbe planlarını reddedince Eruygur ve Tolon başka darbe planları hazırladılar 
·                     Ayışığı darbe planı gerçekleşse idi sonraki adım Eldiven planı idi. Yakamoz gerçekleşse idi DemirYumruk planı kullanılacaktı
·                     2003 2004 yılında ordu gerçekten de AKP hükümetine darbe yapmayı düşünüyordu 
·                     Bir araştırmaya göre 90% olan Ordu güveni, ergenekon soruşturmasından sonra 60% düştü