2 Ekim 2009 Cuma


KRALIN SPORU: “GELL,SPOR YAPACAZ ULEYYYYNNNN”


'VALİ UYGUNSUZ HALDE YAKALANDI'
Erzurum polisi, 155'e gelen "Dadaşkent Mahallesi arkasındaki ormanlık alanda fuhuş yapılıyor" ihbarından sonra gittiği olay yerinde Vali Sami Bulut ve İl Genel Meclisi Başkanı Avukat Selcan Karagöl ile karşılaştı. Haberin ardından Erzurum Valisi Sami Bulut merkeze alındı.
Gazete Habertürk'te AHT'den Orkun Çizmeli imzasıyla yayımlanan habere göre, Erzurum Valisi Sami Bulut, AKP'li İl Genel Meclisi Başkanı Avukat Selcan Karagöl'ün, "önemli bir konuyu aktarmak" üzere görüşme talebine, gece saat 23.00'te spor yaptığı ormanlık alanda randevu verince karakola düştü. 155'e yapılan ihbarda "Ormanlık alanda fuhuş yapılıyor" şikâyeti alan polis, olay yerine gittiğinde Vali Bulut ve Karagöl'den kimlik istedi. Eşofmanla çıktım Evden spor yapmak amacıyla eşofmanla çıktığını belirten Bulut, yanında kimliği olmadığını ve polise vali olduğunu söyledi. Polisin de Sami Bulut'a, "Ben de Cumhurbaşkanıyım. Buyrun karakola, Vali olduğunuzu orada kanıtlarsınız" diyerek, merkeze davet ettiği öğrenildi. Vali Bulut ve Karagöl'ün kimlikleri, Emniyet'te belirlenince, tutanak tutularak evlerine gönderildi.

Vali doğruladı Geçtiğimiz aylarda da halı sahada futbol oynadığı sırada ayakkabılarını korumasına bağlattığı için gündeme gelen Vali Bulut, yıllık iznini alarak kentten ayrılırken, "Olay doğru, İl Genel Meclisi Başkanı Selcan Hanım, önemli bir konuyu aktarmak için görüşmek isteyince, böyle bir durum yaşandı" dedi. Selcan Karagöl ise "Ben genç bir kızım. Bu olayı başka yönlere çekmek isteyenlere söyleyecek tek sözüm var, Allah'larından bulsunlar" demekle yetindi. Israr etti, çağırdım Erzurum Valisi Sami Bulut ile İl Genel Meclisi Başkanı Avukat Selcan Karagöl'ün karakola düşmesine neden olan olay, ramazan ayının son günlerinde yaşandı. Vali Bulut olayı şöyle anlattı: "İftarı açtıktan bir süre sonra spor yapmak için Dadaşkent Mahallesi'nde bulunan İstinaf Mahkemesi'nin hemen arkasındaki ormanlık alana gittim. Bu sırada cep telefonumdan İl Genel Meclisi Başkanı Selcan Karagöl aradı. O günlerde Hınıs'ta gerçekleşen ve aralarında bir il genelmeclisi üyesinin de bulunduğu gözaltılarla ilgili mutlaka görüşmesi gerektiğini söyledi. Ben de spor yaptığımı, sabah Ankara'ya gideceğimi ve 2 gün sonra gelince görüşebileceğimi söyledim. Israrla önemli olduğunu dile getirince bulunduğum yere davet ettim. Selcan Hanım bulunduğum yere kardeşi ile birlikte geldi. Biz konuşurken, kardeşi (Siz devlet işleri konuşuyorsunuz. Ben biraz ileride bekliyorum) diyerek uzaklaştı. Bir süre sonra ihbar üzerine geldiklerini belirten polis memurları kimlik istedi. Spor yaptığımı ve eşofmanla olduğum için kimliğimin bulunmadığını söyleyip, (Ben valiyim) dedim. Ancak, polis memurları beni tanıyamadığı için karakola davet etti. Karakola gidince bizi tanıdılar ve Emniyet'ten ayrıldık. O anda tutanak tutulmadı ancak daha sonra bu konuda bir tutanağın hazırlandığını duydum." Vali Sami Bulut: Yer mi yok Olay hakkında kentte "Aşk ilişkisi" dedikodularının çıktığı yönündeki iddialara da yanıt veren Vali Bulut,"Ben bir vali olarak başka bir amacım olsa ormanlık alanı mı tercih ederim. Gidecek başka yer mi yok" dedi. Erzurum Emniyet Müdürü Yusuf Çalkavur da ramazan ayının son bölümünde yıllık iznini kullandığını ve böyle bir olaydan haberi olmadığını belirtti. Avukat Selcan Karagöl: Çirkin iftira İl Genel Meclisi Başkanı Avukat Selcan Karagöl ise olayın üzüntüsünden ağlayarak "İl genel meclisi üyesi bir kişinin durumunu aktarmak için Sayın Vali Bey ile buluştuğumuzda böyle bir olay yaşandı. Olayı başka mecralara çekmek isteyenler var. Ben genç bir kızım. Böylesine çirkin iftira ve iddialarla beni karalamak istiyorlar. Bu olayı başka yönlere çekmek isteyenlere söyleyecek tek sözüm var; Allah'larından bulsunlar" dedi.

GERÇEK NEDEN, ‘NÜKLEER TESİSLER’ DEĞİL, İRAN’IN TOPRAK ALTI SERVETİ



Dünya’nın “enerji devi İran” AVRUPA AJANSI (AVA) Londra Petrolün yanında hızla arttan önemi nedeniyle Doğal Gaz kaynaklarına sahip olan ülkeler, Dünya’nın “statejik hassas noktalarını” oluşturuyor. Nükleer tehlike bahanesiyle ABD ve BM tarafından ambargo uygulamasına başlanan ve çevresi füze kalkanlarıyla kuşatılan İran, bu noktaların en önemlisi. Dünya’nın üçüncü en büyük petrol ve ikinci en büyük doğalgaz üreticisi olan İran, Avrupa ve Asya’ya uzanan binlerce millik gaz boru hatlarının vanalarını elinde tutuyor. İran kendisiyle birlikte Dünya’nın gaz kaynaklarının hemen tamamını kontrol eden Türkmenistan ile imzaladığı anlaşmadan sonra, İran-Pakistan arasında 1300 mil uzunluğundaki gaz boru hattı anlaşması yürürlüğe girdi. Önümüzdeki yıllarda Hindistan ve Çin’e uzatılması düşünülen İran-Pakistan boru hattı, ABD’nin dayatmalarına karşı İran’ın kazandığı bir ekonomik-diplomatik başarı olarak değerlendiriliyor. ABD’NİN BORU SAVAŞLARI Enerji nakil hatları alanındaki uzmanlar Asya’da süren boru hatları çatışmalarının önümüzdeki dönemde yükseleceğini belirtiyorlar. 14 yıldan beri süren İran-Pakistan boru hattı görüşmelerinin imzayla sonuçlanmasını önleyemeyen ABD, yakın Asya’nın diğer doğalgaz devi Türkmenistan’ı, gazını batıya değil doğuya satmaya ikna etme çabası içinde. Zira Türkmen gazı batı pazarlarına ulaşmak için ya Rusya’yı ya da İran topraklarını kullanmak zorunda. Avrupa ülkeleri Rus tehdidinden kurtulmak için İran yolunu tercih etselerde ABD , hem İran hem de Rusya topraklarının kullanılmasını istemiyor. Bu nedenle ABD, Türkmenistan gazını Asya ya TAPİ (Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-İndia) boru hattı inşasıyla pazarlama çabasında. İran ile boru hattı anlaşması imzalamasını önlemek için Pakistanı doğrudan tehdit politikası izleyen Bush yönetiminin politikası Obama döneminde değişiklikler geçirdi. Obama, ABD’li çok sayıda uzmanın İslamabad kapılarına kadar dayanan Taliban korkusuna bağladığı, yeni bir teklif yaparak İran ile gaz boru hattı anlaşmasını iptal etmesi ve TAPİ’yi kullanması karşılığında Pakistan’a, yıllık 1 Milyar dolarlık karşılıksız yardım teklifi yaptı. ABD benzeri bir teklifi de Hindistan’a yaparak bu ülkenin nükleer yapılaşmasına yardımcı olacak kolaylıklar tanıyabileceğini açıkladı. İRAN GAZI OLMADAN “NABUCCO” ÇALIŞAMAZ Türkiye bu yıl içinde imzalanan Nabucco adı verilen doğalgaz boru hattı ile ‘boruların efendisi” olacağı doğrultusunda mesajlar verdi. Ancak Nabucco konusunda uzmanların görüşü bu umutları doğrular nitelikte olmadı. Zira işleyebilmesi için yıllık 31 milyar metreküplük bir taşıma hacmine ulaşması gereken nabucco boru hattı şu anda sadece Irak’tan pompalanacak yılda 5-6 milyar metreküplük bir kapasiteye sahip. Azerbaycan üzerindeki baskılara karşın Nabucco ya gaz vermeyi kabul etmiyor. Azerbaycan’ın –Rusya’ya rağmen pek mümkün görülmüyor- gaz vermeyi kabul etmesi halinde bile pompalayacağı gaz miktarı 10 milyar metreküp civarında.. Bu nedenle Nabucco’nun rantabl hale gelmesi ve inşa edilmesinin gerçekleşmesi ancak İran gazı almasıyla mümkün. Kapasitesinin yarısından çoğunu İran’dan sağlamak zorunda olan 2000 millik bir boru hattı inşa etmeye kalkmak, abesle iştigal değilse, İran’da olması varsayılan bir rejim değişikliğine endeksli olmak zorunda görülüyor uzmanlarca. Nabucco üzerine araştırmalar yapan stratejist Gal Luft, “11 milyar dolarlık bir yatırım yapan AB şirketleri her hal ve durumda İran’a mecbur kalmayı, Rusya’ya muhtaç olmaya tercih ediyorlar. Ancak hattın güvenliği için ABD’yi hoşnut etmek zorunda olan Nabucco yatırımcıları, hiç bir belgede İran ismini kullanmıyorlar. Ahmedinecat ise, sonuç olarak Rusya’yı ya da İran’ı zengin etmek arasında seçim yapmak zorunda kalacak olan Avrupa’nın İran’ı tercih edeceğini biliyor” diye yazdı. Ancak bugünü inceleyen uluslararası uzmanlar, Nabucco boru hattının inşa edilmesinin 2014 yılında tamamlanacağını ve o zamana kadar “köprülerin altından çok sular geçeceğini” hesap etmiyorlar. Bu hesaplar daha çok Pentagon’daki askeri uzmanlar tarafından yürütülüyor. Bunun yanında İran, Avrupa pazarına ulaşmak için Batıya doğru bir başka doğalgaz boru hattı inşa etmeye de girişti. İran’ın Güney Pars gaz yataklarından Türkiye-Yunanistan-İtalya üzerinden 1100 mil uzunluğundaki ikinci bir girişimi daha var. İlgili devletler tarafından onaylanan ve yine Avrupa şirketleri tarafından finance edilecek olan bu gaz boru hattı yıllık 20.4 milyar metreküp gaz taşıma kapasitesine sahip olacak. OPERA GERÇEK OLUYOR? Bu doğalgaz boru hatlarının İran rejimi yıkılmadan gerçekleşmesi durumunda batıya ve doğuya açılan üç büyük hattın vanalarına sahip olacak olan İran’ın gerçekten ‘boruların efendisi’ olması ve Dünya’daki ekonomik güç dengesini değiştirmesi ciddi bir değerlendirme olarak görülüyor. ABD ve İsrail in, yarattığı ‘Nükleer İran’ tehdidi daha çok bu gerçeklerden kaynaklanıyor. Tarihin yarattığı bir ironi olarak Nabucco ismi 3000 yıllık bir aradan sonra ikinci kez İran ve İsrail ülkelerini karşı karşıya getirebilir. Verdi’nin ünlü operasının adı olan ‘Nabucco’ da , Pers hükümdarı Nabukadnezar Yahudileri bugünkü Golf bölgesinden kitleler halinde göçe zorlar. Bugün 2000 millik bir doğalgaz boru hattı olarak karşımıza çıkan bir çekişmenin de taraflarından biri İran diğeri de ‘Yahudi esirlerinin’3000 yıl gecikmeyle intikamını almak için Nabukadnezar’ın ülkesini bombalayacağını ilan eden İsrail devleti…


"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."