2 Aralık 2009 Çarşamba

B'TSELEM: GAZZE'DE 252 ÇOCUK ÖLDÜ
İsrailli insan hakları örgütü B'Tselem, İsrail'in bu yılbaşındaki Gazze saldırısı sırasında ordunun itiraf ettiğinden çok daha fazla Filistinli sivilin öldürüldüğünü söylüyor.

Örgüt, raporunun İsrail toplumunda bir sorgulamaya yol açmasını umuyor.B'tselem yaptığı araştırma sonucunda, ölen 1.400 kadar Filistinlinin yarıdan fazlasının siviller olduğunu belirlediğini açıkladı.
Örgüte göre bunların 252'si, 16 yaşın altındaki çocuklardı.
Bu sayılar İsrail ordusunun açıkladıklarından hayli farklı.
İsrail ordusu operasyonda 1.166 Filistinlinin öldüğünü ve bunlardan 295'inin siviller olduğunu açıklamıştı.
İsrail ordusu verilerine göre, ölen çocukların sayısı da örgütün iddia ettiğinin neredeyse üçte biri kadar: 89.
'Toplum kendisini sorgulamalı'
İsrail, üç hafta süren operasyonu Filistinli örgütlerin roket saldırılarını önleme gerekçesiyle düzenlemişti.
B'TSELEM VERİLERİ
B'Tselem örgütüne göre ölen Filistinlilerin dağılımı:
773 sivil
330 militan
248 Filistin polisi
36 rolü belirlenemeyen kişiler
B'Tselem yetkilileri, raporlarının İsrail toplumunun yaşananları sorgulamasına yol açmasını umduklarını söyledi.
Raporda, 'son derece ağır olan kayıplar ve sivil mülklerine verilen büyük hasar İsrail toplumunun içe dönük bir sorgulamaya girmesini gerektiriyor' denildi.
Örgüt raporu hazırlamak için ölenlerin ailelerini ziyaret etmek de dahil, aylar süren kapsamlı bir çalışma yaptığını belirtiyor.
Ordunun bu konuda yaptığı iç soruşturmayı da yeterli bulmayan B'Tselem, bağımsız soruşturma çağrısı yaptı.
Bir diğer insan hakları kuruluşu olan Uluslararası Af Örgütü de (Amnesty International) İsrail'i bu operasyon sırasında savaş suçları işlemekle itham etmişti.
İsrail ordusu son rapor konusunda doğrudan bir açıklama yapmadı.
Daha önceki açıklamalarda ise operasyon sırasında 'bazı nadir kazalar' olduğu belirtilmiş, ancak askerlerin hukuku çiğnediği suçlamaları reddedilmişti.



DEMİŞTİK:YANKİYE-CONİYE KALKAN OLMAYIN.
İŞTE O GÜNLER GELDİ ÇATTI


http://ciddiadamlar.blogspot.com/2009/06/mehmetcik-yanki-ve-coninin-yerine-fadai.html



TALİBAN: TAKVİYE DİRENİŞİ GÜÇLENDİRİR
Taliban, ABD'nin Afganistan'daki yeni stratejisinin ve askeri gücünü takviye etmesinin direnişi daha da güçlendireceğini söyledi.

Taliban Afganistan'ın güneyi ve doğusunda birçok bölgeyi denetimi altında tutuyor.
Taliban tarafından yapılan açıklamada Amerikan stratejisinin işe yaramayacağı ve yabancı güçlerin daha büyük kayıplar vermesiyle sonuçlanacağı iddia edildi.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, Salı günü yaptığı açıklamada ülkesinin Taliban'a karşı mücadeleye destek vermek üzere Afganistan'a 30 bin takviye asker göndereceğini ve 2011 yılından itibaren de bu ülkeden çekilmeye başlayacaklarını duyurmuştu.
Yeni Plan
2010'un ilk yarısında tamamlanması hedeflenen yeni asker takviyesiyle birlikte, ABD'nin Afganistan'daki asker sayısı 100 bini aşacak.
Obama, Nato ülkelerini ve diğer müttefiklerini de Afganistan'da Taliban militanlarına karşı savaşın yükünü paylaşmak için ek asker göndermeye çağırdı.
Amerikan güçlerinin Afganistan'da bulunmalarını savunan Obama, Vietnam ile Afganistan arasında karşılaştırmalar yapılmasını reddetti ve Afganistan'da dünyanın güvenliğini sağlamak için savaş verildiğini savundu.

Obama, müttefiklerini de asker sayısını artırmaya çağırdı.
Barack Obama, yaklaşık üç ay süren ön hazırlık sonucu oluşturduğu yeni stratejiyi New York West Point Askeri Akademisi'nde askeri öğrencilerin karşısında yaptığı konuşmayla açıkladı.
Afganistan'daki tüm yabancı güçlerin komutanı olan Amerikalı Orgeneral Stanley McChrystal, Obama'nın açıklamalarını memnuniyetle karşıladığını söyledi.
McChrystal, kendisine net bir görev tanımı ve bu görev için gerekli kaynakların verildiğini söyledi.
McChrystal, Kabil'de düzenlediği basın toplantısında, takviye olarak gönderilecek 30 bin askeri, Taliban'ı bu savaşı kazanamayacaklarına ikna ederek, onurlu bir şekilde silah bırakmaya ikna etmek için kullanacağını açıkladı.
Afganistan hükümeti de Başkan Obama'nın yeni planını desteklediğini bildirdi.
Afganistan Dışişleri Bakanı Rengen Dadfar Spanta, verilecek uluslararası destek ile Afgan güvenlik güçlerinin 18 ay içinde sorumluluğu devralabilecek duruma gelebileceklerini söyledi.
Ülkeye gönderilecek askerler, Afganistan'ın yanı sıra, Pakistan'da da El Kaide'ye karşı operasyonlar yürütecek.
Takviye asker planının Amerika Birleşik Devletleri'ne 30 milyar dolara mal olacağı hesaplanıyor.
Amerikan Başkanı'nın bu açıklamaları, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen tarafından da memnuniyetle karşılandı.
'NATO'DAN DA TAKVİYE SÖZÜ'
Ayrıca ABD'nin, NATO'daki müttefiklerinden aylardır istemekte olduğu desteği alabilme ihtimali belirdi.
Genel Sekreter Rasmussen, Amerika'nın NATO'daki müttefiklerinin de yükün bir kısmını üstlenmeleri gerektiğini belirtti ve bu ülkelerin 2010 yılı içinde Afganistan'a en az 5 bin ek asker göndermeyi kabul edeceğinden emin olduğunu söyledi.
NATO Genel Sekreteri bu sayının bir kaç bin fazlasına bile ulaşılabileceğini söyledi ama hangi ülkelerden ve hangi tarihe kadar destek beklediğini açıklamadı.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de, Obama'nın yeni Afganistan stratejisine tam destek verdiğini söyledi ve Obama'nın attığı adımları "cesur" diye tanımladı. Ama Fransa, Afganistan'a daha fazla asker göndermeye niyeti olmadığını daha önce belli etmişti.
Almanya'nın da Ocak ayında Londra'da düzenlenecek Afganistan konferansına kadar bir karara varması beklenmiyor.
Üstelik Afganistan'daki NATO gücüne önemli katkı sağlayan Hollanda ve Kanada, güçlerini 2011'e kadar geri çekeceklerini açıklamış bulunuyorlar.
Bu durumda Afganistan'a ek asker göndereceği belli olan tek ülke şimdilik 500 asker takviyesi ile İngiltere. İngiltere Başbakanı Gordon Brown NATO ülkelerini bir kez daha Obama'nın arkasında durmaya çağırdı.
NATO Dışişleri Bakanları Cuma günü Brüksel'de bir araya gelerek Afganistan'ı konuşacaklar.
2001 yılındaki 11 Eylül saldırıları ardından Afganistan'a ABD öncülüğünde başlatılan askeri harekât Taliban yönetimini devirdi; ancak ülkedeki gücünü kıramadı.
Özellikle son yıllarda Taliban'ın etki alanını genişletmesi ve saldırılarını artırması endişe yaratıyordu.
BBC
İSRAİL’DEN YENİLEN TANK KAZIĞININ NEDENLERİ BELLİ OLDU:
BU TANK MODERNİZASYONU FALAN DEĞİL
MOSSAD KORKUSU
ADAMLAR BİZİ HARACA BAĞLAMIŞ
YAZIKLAR OLSUN:


M60 tanklarının modernizasyonu ihalesinin İsrail'e verildiği 2000 yılında Kara Kuvvetleri'nde Tümgeneral rütbesiyle görev yapan MHP Milletvekili Erdal Sipahi, "İhalenin İsrail firmasına verilmesine karşı çıktık. Çünkü tecrübesi yoktu. Ama yukarıdan gelen emirle ihale İsrail'e verildi" diye konuştu.

MHP İzmir Milletvekili Erdal Sipahi, görevde olduğu dönemde 170 adet M60 tankının modernizasyonu projesinin İsrail'in IMI firmasına verilmesine karşı çıktığını açıkladı. 2000 yılında Kara Kuvvetleri Karargahı'nda görevli olan emekli Tümgeneral Sipahi, tank modernizasyonu ihalesinin İsrail firmasına verilmesinin hatalı bir tercih olduğunu belirterek
, "Çünkü İsrail'in bu konuda tecrübesi yoktu" diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterinde bulunan 170 adet M60 tankının modernizasyonu ihalesi 2000 yılında yapılan ihale ile İsrail'in IMI firmasına verilmişti. Sipahi, tank ihalesinin yapıldığı dönemde Tümgeneral olarak Kara Kuvvetleri Karargahı'nda görev yapıyordu.
EMİR YUKARIDAN
Sipahi Türkiye'nin büyük bir zarara uğratıldığı ve çok tartışılan ihale ile ilgili şu bilgileri verdi:
"Ben tank konusunda uzman bir insanım. Tanklarla ilgili yazdığım kitaplar TSK'da eğitimde kullanılıyor. Biz o dönemde tank modernizasyonunun İsrail firmasına verilmesine karşı çıktık. Çünkü İsrail'in bu konuda tecrübesi yoktu. Ama bizim karşı çıkmamıza rağmen yukarıdan gelen emirle ihale İsrail firmasına verildi. Tankları modernize etmek yerine yeni tanklar alınsaydı daha doğru olacaktı."
"Anlaşmaya göre 2002 yılında 65 ve 2003 yılında 104 adedi olmak üzere tanklarının tamamının 2003 sonuna kadar modernize edilmesi gerekiyordu. Anlaşma daha sonra yenilenerek tankların 2007 yılı sonunda teslim edilmesi kararlaştırıldı. Fakat 2009 yılındayız ve modernizasyon hala bitmedi. Bir tankın maliyeti bize 4.5 milyon dolara geldi. Almanya'dan aldığımız Leopard-2 tanklarının maliyeti ise 1 milyon dolara geldi. Garabet abidesi olan tanklar hâlâ teslim edilmedi. Teslim edilse bile işe yarayacaklarını zannetmiyorum." 

MİLLİ TANKI GECİKTİRDİ
İhaleyle Türkiye'ye teknoloji transfer edileceğinin iddia edildiğini hatırlatan Sipahi,
"İsrail, Kayseri'deki tesislerde Ar-Ge çalışmaları yaptı ama bunun bize hiçbir faydası olmadı. Proje milli tank projesinin de gecikmesine neden odu" dedi.
700 milyon dolar ödedik sadece 10 tank aldık
Tank modernizasyonu için 2005 yılında hazırlanan prototip tank Türkiye'ye teslim edildi. Kayseri'deki tesislerde tankların modernizasyonu başlatıldı. Milli Savunma Bakanlığı'ndan alınan bilgilere göre bugüne kadar sadece 10 tank modernize edilerek birliklere teslim edildi. Geriye kalan 160 tankın modernizasyonunun ise Ekim 2009'a kadar tamamlanması planlanıyor. Projenin maliyeti 2000 yılında 290 milyon dolar olarak belirlenmesine karşın projenin maliyetinin şu anda 687.5 milyon dolara çıktığı belirtiliyor. 


İŞTE NEDENİ:

MOSSAD AJANLARINDAN TÜRK BÜROKRATLARA TANK TEHDİDİ!

İsrail tarafından halen Türkiye'ye teslim edilmeyen tanklarının arka planıyla ilgili ilginç detaylar ortaya çıkıyor.

M60 tanklarının modernizasyonu projesiyle ilgili inanılmaz olayların yaşandığı ortaya çıktı. Savunma Sanayi Müsteşarlığı kaynaklarından alınan bilgilere göre projeye karşı çıkan bürokratların MOSSAD tarafından tehdit ve baskıya maruz bırakıldığı öğrenildi. MOSSAD ajanları tarafından aranan bürokratların "Sen tankların modernizasyonunun İsrail firmasına verilmesine karşı çıkıyormuşsun" denilerek üstü kapalı tehdit edildiği öğrenildi. Ajanların ihale görüşmelerine de katıldığı iddia edildi.

KIVRIKOĞLU KARŞIYDI AMA!
M60 tanklarının İsrail firmasına verilmesine karşı çıkan proje müdürü Sadık Yamaç baskıların ardından görevden alındı. Proje müdürü olarak atanan Sezai Öztürk ise baskılar üzerine 1 hafta sonra istifa etti. Öztürk'ün yerine atanan Hünkar Urfalıoğlu da projeye imza atmadı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun da ihalenin İsrail firmasına verilmesine ilk başlarda karşı çıktığı, ancak daha sonra görüş değiştirerek projeye imza attığı öğrenildi.
124'E MERCEDES MOTORU
Bir uzman "M60 tanklarının modernize edilmesi demek Murat 124 arabaya Mercedes motoru yüklenmesi demektir. Böyle yaparsanız Murat 124 çöker. M60 tankları da çöktü. Tankın küçük olması önemlidir. M-0 modernize edilince büyüdü. Hedef olması kolaylaştı" dedi. Uzmanlar, modernizasyon sırasında 'güç Paketi’nin çökmesi nedeniyle öncelikle tanklardaki zırhın çıkarıldığını ardından da modernizasyonu kaldıramayan tanklardaki bir çok teknolojinin söküldüğünü belirtti. İsrail firmasının vermeyi taahhüt ettiği bazı teknolojileri ise vermediği belirtildi. İsrail'in Merkava tanklarındaki teknolojinin M60 tanklarına aktarılmasına İsrail tarafından "Bu benim yıllar sonra geliştirdiğim bir teknoloji bunun sana veremem" diyerek reddettiği öğrenildi.
GECİKME OLDU AMA TAMAMLANACAK
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İsrailli IMI firması tarafından modernize edilen M60 tankları projesinin geciktiğini ancak projenin gerçekleştirileceğini söyledi. İsrail'in prototipleri teslim etmekte geciktiğini belirten Gönül, "2 senelik bir gecikme oldu. Ancak daha sonra Kayseri ve Arifiye'de tanklar modernize edilmeye başlandı. Büyük bir kısmının teslimatı da bitti" dedi. Yaşanan sıkıntıların teknik eksikliklerden kaynaklandığını belirten Gönül, "Tankların belli bir ağırlığı tutturması gerekiyordu ama tutturamadılar. İsrailli firma şartnameden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getiriyor" diye konuştu.

Kaynak: Bugün

konula ilgili daha önceki haberler:


"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."

İRAN MECLİSİ ABD VE İNGİLTERE’NİN İNSAN HAKLARI İHLALLERİNİ ARAŞTIRMAK İÇİN 20 MİLYON DOLAR TAHSİS ETTİ

İslami Şura Meclisinde, ABD ve İngiltere’nin dünya çapında işledikleri insan hakları suçlarını ortaya çıkartmak için döviz fonundan 20 milyon dolarlık bütçe tahsisi taslağı onaylandı.
Pazar günü yapılan meclisin açık oturumu çerçevesinde gündeme alınan söz konusu taslak 169 evet oyla onaylandı.
Buna göre, ABD, İngiltere ve diğer batılı güçlerin medya ve iletişim araçlarına karşı gerekli tedbirlerin alınmasının yanı sıra ABD ve İngiltere’nin dünya çapında işledikleri insan hakları suçlarını ortaya çıkarmak ve bu ülkelere karşı direnmek isteyen ilerici akımlara destek vermek amacıyla döviz fonundan 20 milyon dolarlık bütçe tahsis edilecektir.
Bu bütçenin harcama şekli İstihbarat Bakanlığı’nın sorumluluğu altında olarak Dışişleri Bakanlığı, İslami İletişim ve Kültürel Kurumu, Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyeleri tarafından belirlenecektir.

Hazırlanacak ABD ve İngiltere’nin insan hakları suçları raporu her yıl 4 Kasım’da yayınlanacaktır.