26 Eylül 2009 Cumartesi



Sarayda doğan son şehzadeye 'üst düzey' uğurlama

II. Abdülhamit'in torunu Osman Ertuğrul Osmanoğlu, resmi yetkililerin de katıldığı uğurlamayla dedesinin yanına defnedildi.

Cumartesi, 26 Eylül 2009 15:34


Osmanlı padişahlarından II. Abdülhamit'in İstanbul'da vefat eden torunu Osman Ertuğrul Osmanoğlu (97), Sultanahmet Camii'nde kılınan namazın ardından son yolculuğuna uğurlandı.
Osmanoğlu, dedesi II. Abdülhamit'in mezarının da bulunduğu II. Mahmut Türbesi Haziresi'nde toprağa verildi.
Sultanahmet Camii'nde düzenlenen cenaze töreni öncesinde hanedan üyeleri, II. Mahmut Türbesi Haziresi'nde biraraya geldi. Osman Ertuğrul Efendi'nin torunları, Osmanoğlu'nun ölümünden duydukları üzüntüyü dile getirerek, II. Mahmut Türbesi Haziresi'nde dua etti.
Sultanahmet Camii'nde düzenlenen cenaze törenine, hayattaki en yaşlı erkek mensubu olması sebebiyle 1994'den beri Osmanlı Hanedanı reisi olan Osman Ertuğrul Efendi'nin eşi Zeynep Tarzi, torunları ve hanedan üyelerinin yanı sıra Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, İstanbul Valisi Muammer Güler, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu ve Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı da katıldı. Yoğun kalabalık nedeniyle Sultanahmet Camii'nin avlusu adeta dolup taştı.
Eşi Zeynep Tarzi, torunları ve hanedan üyeleri, Osman Ertuğrul Efendi'nin naaşı başında dua ettikten sonra taziyeleri kabul etti. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da aileye başsağlığı dileyerek, Osman Ertuğrul Efendi'nin ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Cenaze namazını Sultanahmet Camii imamı Emrullah Hatipoğlu kıldırdı. Kılınan namazın ardından Osman Ertuğrul Osmanoğlu'nun cenazesi, tekbirler eşliğinde omuzlara alındı. Konvoy halinde Cağaloğlu'na götürülen Osmanoğlu'nun cenazesi, dedesi II. Abdülhamit'in mezarının da bulunduğu II. Mahmut Türbesi Haziresi'nde toprağa verildi.

ABD çok yakında saldıracağı İran için AKP’yi sildi. İnternetajans’tan bir FLAŞ ANALİZ daha !..
Durup dururken ne oluyor diyeceksiniz. Anlatayaım… ABD’nin İran’a İsrail ile birlikte ciddi bir saldırı düzenleyeceği artık gün gibi ortadadır. Bu saldırı öncesi hazırlıkların ve yığınağın yapılması için TBMM’den tezkere almak zorunda. Türkiye’nin İran sınırını TSK’ya emanet edip arkasını sağlama almak istiyor. Ancak bunu artık AKP ile yapamaz. Son olarak yapılan bakan değişimi AKP’nin rengini belli etmiştir. Milli görüş tabanını mutlu etmeye yönelik bu bakanlar, ABD ile İsrail’i çok germiştir. Davos’ta İsrail’i çok kızdıran ‘Van münit’ skandal’nın ardından dün ABD’de konuşan Tayyip Erdoğan, Hamas ve Filistsin konularını sanki Türk milletinin başka sorunu yokmuş gibi, ısrarla ve kafa ütülercesine konuşması bu düşünceyi doğrulamış ve gerginliği had safhaya taşımıştır. Değerli mayınlı arazileri göz boyamak için İsrail’e verme girişimi fos çıkınca bu kez insansız uçak konusunda İsrail’e yalakalık yapılmıştır. Bu yalakalık TSK’nın kesin tavrıyla daha da ortaya çıkmıştır. Şöyle ki; İsrail’i ürettiği Heron'ların satın alınmasına TSK çok ihtiyacı olmasına karşın karşı gelmiştir ve gerekçeleri İsrail’e maddeler halinde bildirilmiştir. En önemli çekincelerin başında uçakların menzillerinin kısa olması, havada az kalabilmeleri ve kullanıcılarının İsrailli olma şartlar oluştur. Yani TSK aldığı Heron’u istediği yerde istediği gibi uçuramayacak. Uçuracak olursa da teknik ekip İsrailli olacak ve yapılanı görecek. İsrail bu bekleyiş sırasında Türkiye için ürettiği 5 Heron’u apar topar Hindistan’a satınca da TSK ile ipler kopma noktasına geldi. Ancak AKP hükümeti yalakalık olsun diye şimdi de Savunma Bakanlığı aracılığı ile savunma sanayi adına bir gözlerden uzak bir açıklama yaptı ve Heron’ların bu şartlarda alınması gerektiğini ilan etti. Yani resmen her hareketimizi onların denetimine sokmayı kabul ettiler. Mide bulunduracak kadar onur kırıcı kısmen de ihanet anlamına gelebilecek bu yalaka istek, helal süt emmiş Türk generalleri tarafından hala kabul edilmedi. Yani, AKP İsrail yalakalığında ikinci bir Fosu yaşamış durumda Şimdi dikkat!.. Türkiye bazı işadamları aracılığı ile bir başka ülkenin insansız izleme uçağını alma görüşmelerine başladı. Bu komşu ülke’nin üreteceği uçak, İsrail Heron’una göre neredeyse üç misli bir süreyle havada kalabiliyor ve rampadan fırlatılabiliyor. Fiyatı da yarısından daha ucuz. Bu şu demek. Bir tabur, bu uçağı alıp Cudi dağında istediği yerden fırlatabilir ve havaalanı yerine 25 metrelik düz her hangi bir yere iniş yapabilir. Yaklaşık 1000 km uzaktaki bir hedefi gözleyebilir. Bu müthiş büyük bir üstünlük demektir… Ne oldu biliyor musunuz? Bu komşu ülkedeki uçağı üretip TSK’ya satma görüşmeleri yapan, hatta Türkiye’de ortak üretime geçmeye çalışan bazı işadamları ve emekli subaylar apar topar Ergenekon Terör Örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle tutuklandılar ve hala hapisteler. Sınırları koruyacak TSK desteği ve askerlerini topraklarımızdan geçireceği tezkere olmadan İran’a saldıramayacağını bilen ABD çok yakında harekete geçecektir. ABD yanlısı gibi görünen ama her fırsatta ümmetçilik yapan ve bu konuda Anayasa mahkemesinden ceza alan AKP’nin bu tezkereyi çıkartmayacağı gün gibi ortada.
Peki bunu nasıl yapacak?
Her şeyden önce TSK ile arasını düzeltmek zorunda.İddia ediyoruz, cılkı çıkan Ergenekon davası çok yakında seyrini değiştirecektir. Çünkü ABD desteğini çekecektir. Çekmek zorundadır. Zaten hukuk skandallarıyla ve Adalet bakanlığının gayrı siyasi ahlaki gayretiyle yürüyen dava, yakında çökmeye başlayacaktır. ABD, TSK'nın sarstığı itibarını iade etmediği sürece yol alamaz.Çünkü ABD'nin Ortadoğu'daki en büyük müttefiki Türkiye değil, TSK'dır. bunun da gereği TSK'ya uzaklaşmaktan değil yakınlaşmaktan geçer. Merkezi Virjinya’da olan Fethulllah cemaati de bu seçimde AKP’nin yerine henüz kurulma aşamasında olan ve ABD fonlarından büyük miktarda yararlanacak olan sosyal demokrat bir partiyi destekleyecektir. ABD’nin yeni hedefi bölgedeki çıkarlar ile doğru orantılı olacaktır. Nabucco proesi boş bir proje değildir. ‘Gaz nereden bulunacak’ deniyordu. O gaz, İran operasyonu sonrasında Türkiye ve ABD denetimindeki Batı Azerbaycan’dan sağlanacaktır. Zaten nihayi hedef de budur. İran’ın parçalanmasına Türkiye’de sadece ABD ve MİT destekli MHP yönetimi “EVET” der. Vatansever ve Türk milliyetçisi tabana da “Bakın bizim zaten ülkümüz buydu” derler haklı olarak. Diyoruz ki, bir erken seçim sonrasında Türkiye’nin Yeni parti ve MHP koalisyonu tarafından yönetilmesi isteniyor. Ancak bu hükümet ABD’nin istediği İran tezkeresini bacakarasından geçirir… Eğer bütün bunlar hayal mahsulü ile ABD patriot füzeleri için neden “geç kaldınız” derken; İran da “Patriot'a gerek yok, bizden zarar gelmez.” Açıklamasını yaptı. Türkiye ve İran’ın en büyük iki terör örgütünü PKK ve PJAK sizce neden ABD koruma altına aldı.
internetajans-ÖZEL
"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR,
SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."