20 Ağustos 2009 Perşembe


Çukurovave Güneydoğu’da çok sayıda Türkmen aşireti yüzyıllar içinde dil ve kültürel geleneklerini unutarak Kürtleşti. -19.yüzyılda “Türkmen Kürtleri” adını alan topluluklar, 20.yy’da Kürtleşerek kimlik değişimi içine girdiler.-Urfayöresinde Badıllı, Karakeçili aşiretlerinde yaşanan kimlik değişimi bu duruma örnektir. trkmen_krtleri_3.jpg Fırka-i Islahiye'nin1865 yılında Çukurova ve civarında "göçebelikten yerleşik hayatageçiş" çalışmaları esnasında aşiret ve aile toplulukları hakkında da bilgileri AhmetCevdet Paşa "Maruzat"ve "Tezakir" isimli eserlerinde uzun uzadıya açıklar.Cevdet Paşa'nınverdiği bilgilere göre Amik ovası ile Maraş arasında kalan vadinin doğutarafında bulunan dağlık bölgenin adı "Kürt dağlarıdır" veburada Okculu, Delikanlı, Çelikanlı aşiretleri yaşar, bunlar Kürtaşiretleridir. Okculu aşiretine şehzade İzzeddin efendi'nin ismi verilerekOkcuizzeddinli adıyla yerleşime tabi tutulmuşlardır (1). Fırka-i Islahiyemevcut duruma bakarak bölge hakkındaki sosyal yapıyı yansıtan raporlarabilgiler böyle yansımıştır. Ama geçmiş yüzyılların eseri tarihi gerçekler iseçok farklıdır. Yüzyıllar öncesi…Osmanlı Arşivinde bulunan 998 no'lu Tapu-Tahrir defterine göre Maraş yöresini dolaşan "yazıcılar"Zülkadir Türkmenleri içinde Dokuz topluluğuna bağlı "Okculu"adında obaların ismini kayıtlara almıştır (2). Gündeşli Yörüklerinin de birkolu olarak görülmüştür, Okculu… Osmanlı'nın Avrupakapılarında zorlandığı ve ağır bir yenilgi aldığı II. Viyana kuşatması vesonrası 1683-99 yılları arasında Anadolu'daki Türkmen-ü-ekrad aşiretlerinden acemle olarak askergöndermesi için padişah fermanı hazırlandı. Yeni il olarak isimlendirilenSivasın'ın doğusunda kalan bölge ile Halep arasında dolaşan Zülkadirli'denayrılma kaçak göçek yaşayan Türkmen aşiretlerinin bey isimleri yazılarak "devletemri" olan asker gönderme istekleri Hicri 1101 tarihiyle(miladi-1690) dile getirildi(3). Afşar, Akçakoyunlu, Beğdili, Reyhanlı,Pehlivanlı. Danişmendli, Mamalı, İfrazı Zülkadir,Bozdoğan, Kozanoğlu aşiret vebeylerine fermandan birer suret ulaştırıldı. Fermanın bir örneği de Maraş ileHalep arasında "seyyar"yaşayan Türkmen asıllı Okculu Bölükbaşı oğlu'nagönderildi. Bilinen odur ki, II. Viyana bozgun yıllarında Osmanlı Anadolugenelinde aşiretlerden yeterli asker ve desteği alamadı. Çünkü bu yıllardaAnadolu bir baştan bir başa isyan ve başkaldırı olayları ile sarsılıyordu.1700'lü yılların ortalarında Amik ovasında kışlayan, Halep ile Binboğa arasındakovguna katılan,yaylaya çıkan Reyhanlı Türkmen aşiretinin obaları içinde "Okculu"aşireti de vardır. 1800-1850'li yıllararasındaki Antakya ve yöresi Amik ovasında yaşayan Reyhanlı Türkmenlerinin birkoludur Okculu(4). Fırka-i Islahiyeİskenderun körfezine geldiğinde, harekatın idari amiri Cevdet Paşa, mevcutduruma ve söylentilere bakarak Gavurdağlarının doğusunda Kilis toprakları ileHalep'e doğru uzanan yörede yaşayan Okculu aşiretini "Kürt" olarakisimlendirip onların adıyla aynı bölgede bulunan sıradağları da"Kürtdağları" olarak isimlendirmesi tarihi bir yanıldığıolduğu kadar, "isyancı"olarak görülen Türkmenleri"Kürt" sıfatı verilmesinin de bir sonucudur. 18. ve 19. yy'larda"isyancı" olmanın ortak sözcüğü olmuştur "Kürt" … 19.yy başlarındaÇukurova'da Sis yöresinde hüküm süren Kozanoğlu Ömer Bey'in meclisinde bir halkozanı Türkü söyler. Türkünün bitiminde Ömer bey'e sorarlar: "-Aşığınasıl buldun?" diye.. Ömer Bey "İyi aşık ammaKürtmüş" der. Bu söze alınan aşık, Türkmen beylerinin aynı zamandaKürt yeğeni oldukları hakkında uzun bir destan söyler. Adı geçen halk ozanınınyazdığı destan metni aşağıdadır (5): Yaylamaya KoçdağınaçıkardıOdasına iri beylerinerdiHay deyince yüzatlısı binerdiAvşar beyi Kürtyeğeni değil mi? Çarşı Pazar olmuşevinin içiAvşar fermanlı ya, neKürdün suçuDüşman üstüne çekerdigöçüKerimoğlu Kürt yeğenideğil mi? Atına vurdurur gümüşireşmeTecirliynen Ceridebaş koşmaYüz atlısı biner sadesereşmeİmirzeoğlu Kürtyeğeni değil mi? Atına binip te ılgarasalanDumanın sündüğüyerlere varanÜç tuğlu veziritutsağa alanSırkıntıoğlu Kürtyeğeni değil mi Delme takma değil,kökünden ağaBallı somak dağıtırsolunan sağaUmucuya verir atınandeveEminoğlu Kürt yeğenideğil mi?Altı idi Ömer Bey'inçırağıNeyidi bu deli KürdüngereğiDüşmanı görünce çatalyüreğiGarsantıoğlu Kürtyeğeni değil mi Hasıra da deli kürdümhasıraBizim beyler esirgitti Mısır'a Çanlı kartalı da indiMısır'aGüveloğlu Kürt yeğenideğil mi? Yukarıdaki türküdende anlaşıldığı gibi 19. yüzyıl başlarında Türkmen beyleri aynı zaman da birer "Kürt"beyidir. Cerid aşiretinin 20.yy başlarında önde gelen beyi Kürt Ali Ağa'dır. Kanuni SultanSüleyman zamanında tutulan 1540 tarihli Diyarbekir eyaleti Kanunname metnindebölgede dolaşan iki büyük konar-göçer topluluk hakkında hükümler (yasalar)yazılmıştır. Türkmen aşiretleri "Bozulus" olarakisimlendirilmiş, Kürt aşiretler de "Karaulus ekradı"olarakkayda girmiştir. Diyarbekir eyaleti içinde Amid, Mardin, Sincar, Siverek, Ruha, Çermik, Ergani, Nusaybin sancaklarıbulunmaktadır. Sadece göçebe Türkmen ve Kürt aşiretler için yazılan kanunnamemetninden anlaşıldığı kadarıyla her 300 koyundan bir koyun istenmekte. Muratsuyu kıyısında bulunan gemiden karşı tarafa geçmek isteyenlerden vergi olarakcüzi para alınmaktadır.Kanunname metnini son kısmında Diyarbakır eyaletindekonar-göçer yaşayan Türkmen aşiretlerinin sayısı 7325 hane ve 2.038.346 akçevergi alınmaktadır. Kürt aşiretlerinin verdiği vergi miktarı ise 953.994akçedir (6). Şehir merkezindeyaşayanların sosyal yapısı dışında sadece göçebe Türkmen ve Kürt aşiretleriiçin durum böyledir. Diyarbakır'da yaşayan aşiretlerin 16. yy'da %-60Türkmen idi. Aradan geçen yüzyıllar sonra 21b yybaşlarında geçmişte kökenleri Türkmen olanların torunları önemli ölçüde "Kürtleşti"veya kendisini Kürt hisseder hale geldi. Bu durum neden böyle oldu sorusununcevabı ise İran sınırına yakın yerlerde "hanedan"olarak babadan oğla geçen ekonomik ve siyasi nüfuzu olan serbest yaşayan, hattavergi bile vermeyen "yurtluk-ocaklık" tabir edilirtarzda kendi aşiret isimleriylevarlığını sürdüren Kürt beyliklerinin olmasıdır. Kürt beyliklerinintopraklarında yaşayan ve o bölgelerde yerleşik hayata geçenler kendilerini "Kürt"olarak nitelemişlerdir. Örnek vermek gerekirse Devlet Bahçeli'nin aşireti olanFettahlı'nın Siverek'de yaşayan kolları, Bahadırlı aşiretinin Urfa'da "Badıllı"olarak bilinen obaları ile Osmanlı'yı kuran Karakeçili aşiretinin Urfa-Mardinarasındaki Karacadağ'da yaşayanlardı örnek gösterilebilir. Özetli, Doğu veGüneydoğu'da yaşayan ve günümüzde Kürt olarak bilinen aşiret ve ailelerinönemli bir kısmı Türk asıllıdır. Kaynaklar: 1. A. Cevdet Paşa, Tezakir III, Ankara-1963,s. 145-47 2. Osmanlı Arşivi,998 numaralı Muhasebe-i Vilayeti Diyarbekr ve Arab veZülkadiriye Defteri (937-1530),Ankara-1990, s. 448,4493. Ahmet Refik,Anadolu'da Türk Aşiretleri (966-1200), İstanbul-1989, s.864. Adem Kara, XIX.Yüzyılın İlk Yarısında Antakya,
(Doktorda tezi), 2004
trkmen_krtleri.jpg
Adana şehrinin görünüşü 1920'ler
trkmen_krtleri_1.jpg
Güney Anadolu haritası
trkmen_krtleri_4.jpg
Çukurovalı Türkmenler at yarışında

Hiç yorum yok: