26 Temmuz 2009 Pazar


ABD'ye "Work and Travel" (Çalış ve Gez) programları kapsamında gelen Türk öğrencilerin dramına hergün bir yenisi ekleniyor.
Alaska'da köle gibi çalıştırılan bir Türk öğrencinin akıl hastanesine kaldırıldığı, üç gün müşahade altında tutulduktan sonar şizofrenik paranoya teşhisi konduğu ve çok zor koşullar altında Türkiye'ye gönderilip tedavi altına alındığı öğrenildi.
Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu(TADF) mahsur kalan 30 kadar öğrenciyi New York'ta çeşitli ailelerin yanına yerleştirdi. Work and Travel mağduru öğrencileri tesbit etmek için bir çağrı yaptı. Çağrıya ABD'nin dört bir yanında sokakta kalan, işsiz olan ve köle gibi çalıştırılan öğrencilerden yüzlerce ihbar mektubu geldi.
Mağdur durumda kalan öğrenciler kendilerini dolandıran aracı danışmanlık şirketleri aleyhinde hem ABD'de ve Türkiye'de yasal işlem başlatıp dava açmaya hazırlanıyor. Work and Travel" (Çalış ve Gez) programıyla çocukları ABD'de bulunan aileler ise endişe içersinde çocuklarına ulaşmaya çalışıyor. Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) Başkanı Kaya Boztepe de, konuyla ilgili olarak daha önce yaptığı açıklamada, "Türk öğrencilere ABD'de 21'inci yüzyılda köle muamelesi yapılıyor, Kunta Kinte gibi çalıştırılıyorlar " demiş ve ABD'nin dört bir yanında mahsur kalan kötü şartlarda çalıştırılan öğrencilere yardım etmeleri için ABD'de yaşayan Türkler'e çağrıda bulunmuştu. "ARKADAŞIMIZ ALASKA'DA ÇILDIRDI" Şu anda ABD'nin Alaska eyaletinde balıkçılık firmasında köle gibi çalıştığını söyleyen Soner Özmeşe'de yetkililere yazdığı e- postada ise şunları söyledi: "Ben 2007'de ve bu sene olmak üzere 2 kere bu programa dahil oldum. İlkinde Ohio'da fuar işinde çalıştım, orada eğlenceli zamanlar geçirdim, pek para kazanamadım. Bu senede dil okulu için gerekli parayı çıkartabilmek içın, Alaska yı tercih ettim. Fakat geldiğimiz günden beri yaşadıklarımız tam bir dram. Temmuzun başında balık sezonunun açılması ile sabah 05.00'te işe başlayıp akşam 16.00-17.00 gibi işi bırakıyoruz. bu tempoda daha önce hiç çalışmamış üniversitede öğrencileri olarak, kolumuzu kaldıracak halimiz kalmıyor, yavaş çalıştığımızı düşünen müdürlerin kötü sözleri de bu yorgunluğun tuzu biberi oluyor. Bizimle birlikte gelen bir Türk arkadaşımız bu yorgunluğa ve kötü muameleye daha fazla dayanamadı, ruhsal sorunları oluştu diğer bi arkadaşımızın refakatinde akıl hastanesine yatırıldı. Hastanede 3 gün müşahade altında tutulduktan sonra, şizofrenik paranoya teşhisi kondu. Çok zor koşullar altında Türkiye'ye gönderdik ve orada tedavi altına alındı. Bize yapılan bu kötü muameleden ve arkadaşımızın başına gelenlerden hepimiz çok rahatsız olduk, ve hepimiz burdan gidebilmek için gün sayıyoruz. Başka işler bulmaya çalışıyoruz. Bizi buraya yollayan aracı firmalar hep bize burdaki eğlenceli ortamdan basit işlerde çalışıp, gezebileceğimizden bahsediyorlardı; fakat karşılaştığımız manzara tam bir köle pazarı. Bu yaşadıklarımızın başkaları tarafındanda yaşanmaması için sizden bunu yetkili makamlara bildirip work and travel programı hakkında daha detaylı bir çalışma yapılıp, aracı firmaların denetlenmesini rica ediyorum." " BENİ 'YURT' DİYE ORMANLIK ARAZİYE BIRAKTILAR" Bengü Durgun ise, Yurt yerine ormanlık bir arazinin ortasına bırakılan arkadaşı için şöyle konuştu: "Yine bu programla buraya gelmiş olan Aybüke ile iletişime geçtim.Bunun gibi birçok problemle karşılaşmış; ama düşündüğümüzden daha çok korkmuş durumda. Kendisini dinlediğimde: Öncelikle İstanbul Taksim'deki bir şirket aracılığıyla buraya getirildiğini, kendisini Boston'da 1 saat bekletildikten sonra ki havaalanında direkt karşılamamışlar. Danışmanlık firması bir öğrenci yurduna yerleştirileceğini söylemiş, burada ulaşım, yemek, telefon gibi ihtiyaçları karşılanabilecek bir yurt vaadi vermişler, ancak ormanlık bir arazinin ortasında, marketten birkaç mil uzakta, telefon açamadıkları ve açıkınca dahi dışarı çıkıp yürünemeyecek mesafede bir yere yerleştirildiğini söyledi. Bahaneleri de 'yurtta yer yoktu' demişler. Çalışacağı yeri bir restoran olarak söylemişler ve sonuçta iş olanaklarının genişliğinden bahsetmişler. Ancak geldiğim yer kocaman bir Park ve hava güzelken hizmet veren bir yer, çok yağışlı bir bölgeymiş o sebeple 'sezon zaten çok sürmüyormuş' dedi. Kendisinin bir ihtiyacı var mı diye sorduğumda KLM'den Türkiyeye dönüş biletimi öne aldırmak istiyorum çünkü burada olan diğer 2 Türk arkadaşımda aynı şekilde mağdurlar ve 'biletlerini öne aldırdılar' dedi." "KIZ KARDEŞİM BİNADA ERKEKLERİN ARASINDA TEK KIZ" Yurt yerine ormanın ortasına bırakılan Aybüke Gökenç'in ablası Gökçen Gökenç' de konuyla ilgili Türk Amerikan Federasyonu Derneği yetkililerinle temasa geçerek kızkardeşi ile ilgili endişelerini dile getirdi. Gökenç , "Konuyla ilgili gazetelerde okuduğum haber beni önce üzdü, sonra sizlerin varlığını farketmek ise biraz içimi rahatlattı. Kızkardeşim, 21 Ekim 2008'de Newhempshire Salem'e gitti. Sodexo da çalışmak üzere. Önce öyle bir eve konmuş ki, ormanın ortasında ve bina erkekle dolu.
Tek kız kendisi...Burdaki yurtdışı eğitim danışmanı şirketinden bişeyler yapmasını istedim, bunu söylersem bana gülerler deyip, benim halletmemi söyledi. Neyse,ben görüştüm ordaki yetkililerle, bugün itibariyle bir kız arkadaş geldi yanına, biraz rahatladık. Cep telefonu edindi, birkaç kez görüştük sonra kart kendi kendini iptal etti, ne o arayabiliyor, ne biz arayabiliyoruz.O fırsat bulup arayana kadar da azap çekiyoruz.'' Dedi. "MAĞDURUM YARDIM EDİN"- Mağdur öğrenci Samet Yiğit ise, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) Başkanı Kaya Boztepe'ye gönderdiği mesajda yardım istedi. Yiğit, " Merhabalar.2 haftadır Amerikadayım buraya Work and Travel programıyla geldim ve mağdur durumdayım bana yardım edin .
Şu an Washington'dayım.'' dedi. Work and Travel mağduru öğrenciler kendilerini dolandıran şirketlerin adlarını vererek bu şirketler hakkında kanuni işlem yapılmasını istiyor. Eski bir Work and Travel mağduru olan Melis Özer ise " Work&Travel kapsamında yaklaşık 2 sene önce aynı şekilde giden öğrenciler arasındayım. Aynı mağduriyeti yaşadım" diye konuştu.
Kaynak: Ajanslar