11 Mayıs 2011 Çarşamba

RÖNTGEN SİYASETİ


TİB kurulurken muhalefeti uyardım, UYANMADILAR… Kadro seçim kıstaslarını anlattım, anlamadılar. 
Şantaj demokrasisi dedim, oralı olmadılar. Nuh Mete Yüksel’e yapıldı, seyrettiler. Bizler bu işin varacağı noktayı gördüğümüz halde Türkiye’yi yönetmeye talip olanlar görmedi veya “bana gelmez” diyerek oralı olmadı. Oysa devlet adamı olmanın kıstası “seninle ortak bir yaşam alanı olmasa bile” bir vatandaşımıza yapılan hukuksuzluğun karşısında durmaktır.

Kastamonu da, şehitler-gaziler diyarının öksüz çocuklarının memleketinde, memleketimde arsız bir konuşma yapılıyor. Konuşma aslında dinleyenlere bile hakaret. Bir Başbakan düşünün; hukuk ihlali yapılarak elde edilmiş bir veriden medet umacak kadar irtifa kaybediyor. Baykal’a gönderme yaparak “beline sahip çıkamadı” diyor. Sonra Bahçeli’ye aynı belaltı vuruşla sesleniyor. Buradan Başbakana hatırlatıyorum!!
Allah’ın vaadini hatırlatıyorum!!..
“Yargıladığınız şekilde yargılanmadan bize döndürülmezsiniz.”
Bu satırları okuyanlar bu yazıyı saklasın. Allah vaadini yerine getirecektir!!.
Kendi ses kaydını yayınlayanları terörist diye sabahın köründe toplatıp Silivri’ye tıkacaksın, başkalarına tuzak kuranları kutsayıp (kutsama sözü haçlı ittifak için bilerek kullanılmaktadır), şantaj demokrasisinin başvekili olduğunuzu cümle aleme ilan edip meşrulaştıracaksın.
Ey Millet; bu kumaştan çıksa çıksa deli gömleği çıkar. O deli gömleği milletin aklını bağladı, en kötüsü de vicdanını bağladı. Bu kepazeliği seyrediyor.

Kastamonu çıkışında küresel PKK’lı katillerin saldırısı ile bir polisimiz şehit oldu. Tayyip Efendi şehit kanı üzerinden ucuz kahramanlığa soyundu. Neymiş, bu yola kefeniyle çıkmışmış. Hadi canım sende. O yüzden mi koruma ordusuyla geziyorsun? Kızın bile tiyatroya 150 polisle gitmiş.
Hem hangi yoldan bahsediyorsunuz? Sizin bir yolunuz mu var? Yolunuzu BOP’a Eşbaşkanı atayarak küresel güçler çizmedi mi? Siz bu PKK’nın kurucusu bebek katili sapık Artin Agopyan, ya da bilinen adıyla Öcalan’dan yol haritası dilenmediniz mi? Seçim sonrasına kadar ateşkes anlaşması yapıp neyin karşılığında olduğunu bilmediğimiz seçim desteği almadınız mı?

Sayın Başvekil, Kastamonu Ilgaz yolunda ki hain pusu da, “silahlı eylemden başka çıkar yol yok diye konuşan” sözde vekil PKK’lı da, hapisten çıkarıp meclise soktuğunuz ve polis tokatlama cüreti gösteren gudubet PKK’lı da sizin eseriniz. Siz Amerika’nın görevlendirmesiyle BOP Eş başkanı olup BOP çerçevesinde Diyarbakır yıldız olabilir dediğiniz gün hazırladınız bu sonuçları. Şimdi İbrahim’i ateşe atan N..t misali ateşten şikayet ediyorsunuz. Çünkü o ateş artık sizi de yakıyor.

8 yıldır iktidardasınız ama hala muhalefet gibi kendinize acındırıyorsunuz. Şah da sizsiniz şahbaz da… İşgal ettiğiniz makam şikayet mercii değil, çözüm yeridir!!.

İktidarınız boyunca şaibesiz tek bir sınav yapamadınız. Sehven kurgulanmış mahkemeleriniz oldu. Maaşını ödediğin gazeteciden sen sorumlusun diyerek gazete patronlarını tehdit ettiniz. Tarafsız olan bertaraf olur diyerekişsizlik fonunda biriken garibanın paralarını bile verdiğiniz küresel güçlerin bayii TÜSİAD’ı hizaya getirdiniz. Onlar da pek meraklı imiş ki, Özbudun’lu yasa değişikliği önerisi ile Türkün ekmeğine zehir doğradı.

Recepleştirmediğiniz kurum, kuruluş kalmadı. Etnik kaşımayla bütünlüğümüzün altına dinamit koydunuz. Ülkemiz sayenizde misyoner cenneti oldu. Okullarımızı yabancı İngilizce öğretmeni adıyla ajan öğretmenlere açmaya kalktınız. Doktorları hasta başı ücret diyerek hastayı “parça başı” ücret gibi bir meta haline soktunuz. Doktoru da parça başı para alan işçi yaptınız. Bunun adını da “sağlıkta dönüşüm(!)” koydunuz. Oysa bu sistemi Amerika uygulamış, sistem çökmüştü.

Mağdur rolü oynamanızdan, sürekli sızlanmalarınızdan, hakaretlerinizden bıkıp usandık. Şu 28 Şubat edebiyatı ve otelde kalır gibi kaldığınız hapishane hikayesinden de bıktık.

Bak Tayyip Bey; 60, 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde birçok subay ordudan atıldı. Hiçbiri badem bıyıklı veya milli görüşçü değildi. Kemalist, solcu subaylar kıyıma uğradı. 12 Eylül darbesi hem solcu, hem ülkücü subayları tasfiye etti. Siz ve badem bıyıklılarınız gibi hiç ortalarda ağlayanını, ordusu ve devletine düşman olanı gördünüz mü? İşkencelerden geçirilen solcu ve ülkücülerin devletine düşman olduğunu gördünüz mü? Oysa siz 28 Şubat sürecinden beri mızır mızır ağlıyorsunuz.

“Tavuk bir yumurta yapar, kırk mahalle duyar. At tay doğurur kimse duymaz.”

Biz de “tavuk” misali sizlerin çıkardığınız bu gürültüden bıkıp usandık. Ayrıca 28 Şubat darbesini gerçekleştiren güç ile sizi iktidarda tutan, BOP eş başkanı yapan güç aynı güçtür!.. O zaman neyin şikayetini yapıyorsunuz daha?

1996 yılında Abromawitz sizin başbakan, Gül’ün dışişleri bakanı olacağınızı söylemedi mi? Daha vekil bile değildiniz.

Kanunların arkasından dolanan, bütün kurumların saygınlığını bitiren, kutuplaşmalardan medet uman siz, şu zehirli dilinizi tutun artık!!.

Sizin gibilere bizim köyümüzde “apır-sapır konuşuyo, ciddiye almayın” derler.
Günün sözü: "İnsanlar yüksek mevkilere ulaştıkça Tanrılaştıklarını zannederler, düştükleri zaman insanlıklarının da elden gittiğini görürler." Sokrat



Ilgaz Dağındaki Terör

Tokat Kastamonu’ya yakındır. Tokat kırsalında da TİKKO vardır. Çankırı valisine suikast yapan da TİKKO idi. O bölgeyi tanıyan TİKKO PKK ile işbirliği yapmıştır.

Şehidimize Allah'tan rahmet, ailesine sabırlar dilerim.
Zahide UÇAR

http://www.internetajans.com/default.asp?t=wa&wid=18&aid=3282
Z_eucar@yahoo.com.tr

"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."