4 Ekim 2009 Pazar


YAHUDİ LOBİSİNİN TAYYİP ERDOĞAN'A İHTİYACI VAR!

Tayyip Erdoğan, ABD’ye iner inmez New York’ta kaldığı The Plaza Oteli’nde, aralarında Abraham Foxman’ın başkanlığını yaptığı ADL kuruluşunun da bulunduğu New York ve Washington merkezli önemli Yahudi kuruluşlarının temsilcileriyle görüştü. Foxman, Davos konusu kendisine sorulunca, “Toplantıda ne Erdoğan ne biz bu konuyu açtık. Erdoğan da bu konuyu dile getirmedi. Biz zaten yaşananları unuttuk. Davos olayını tarihe gömdük” dedi. Foxman, “Toplantıda Türkiye’nin, ABD, İsrail, Suriye ve İran ile ilgili ilişkilerini tartıştık, bazı endişelerimizi kendisine ilettik, bazı konularda onun görüşlerini aldık. Çok olumlu bir toplantı oldu” diye konuştu. Yani Türkiye’nin dış politikası, alenen Yahudi lobisiyle tartışılıyor!
* * *
Türkiye ile İsrail’in ilişkilerinin önemini vurgulayan Foxman, “Bizim açımızdan en önemlisi, Başbakan Erdoğan’ın New York’a gelir gelmez ilk önce bizi kabul etmesidir. Bizim için en önemli olan nokta bu, çünkü Başbakan Erdoğan bize verdiği önemi göstermiştir. Erdoğan’ın, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilere ne kadar önem verdiğinin bir göstergesidir” dedi. Bu önemin ne anlama geldiğini ise Prof. Dr. Necmettin Erbakan söyledi ve “AKP, İsrail’e vilayet olmak istiyor” dedi. Ayrıca, Mehmet Şevket Eygi de 2003 Ocak ayında “Kulakları delik olanlar, siyasetten ve stratejiden anlayanlar ABD, AB ve İsrail’in Recep Tayyip Erdoğan’la anlaştıklarını, ona destek verdiklerini, partisinin iktidar olmasına yol açtıklarını söylüyor” diye yazmıştı. Eygi, “Açıkça görülüyor. Şimdi Başbakan Abdullah Gül, Amerikalılara, Avrupa Birliği’ne ve İsrail’e söz vermemiş, vaatlerde bulunmamış olduğu için daha serbest hareket edebiliyor. Erdoğan ise bağlanmıştır. Nâzik konu olduğu için daha fazla açıklama yapmak istemem” ifadelerini kullanmıştı. Eygi’nin aynı politikayı uygulayan iki kişiden Abdullah Gül’ü koruyup, Tayyip Erdoğan için “ABD, AB ve İsrail iktidara getirdi” demesi de önemliydi. Eygi, şimdilerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, “Sizin yerinizde Hz. Ömer olsaydı ne yapardı?” diye sorarak, daha ılımlı eleştiriler yapıyor!
* * * Yalnız bugünlerde İsrail’in asıl gücü olan ABD’deki Yahudi lobisinin, ABD Başkanı Obama ile başı dertte. Obama, İsrail’e yeni gelen göçmenlerin Filistin topraklarında yeni yerleşim birimleri kurmasına karşı çıkıyor, İran konusunda da İsrail’in istediği sertlikte hareket etmiyor. Fakat Yahudi lobisi için kendi istedikleri kişiyi ABD Başkanı seçtirmek kolay da indirmek biraz zor oluyor veya zaman alıyor! Her ne kadar Obama’nın yardımcısı Joseph Biden, Yahudi lobisinin en önemli adamı olsa da seçim öncesi “İsrail çıkarlarını koruyacağım” diye söz veren Obama, gücü ele geçirince yan çizmeye başladı. Yahudi Lobisi, sağlık reformu tasarısına karşı halkı harekete geçirip büyük mitingler yaptırarak Obama’ya “seni düşürürüz” uyarısında bulunuyor. Daha da olmazsa suikast söz konusu olabilir. Nasılsa başkanlık koltuğuna Joseph Biden oturacak!
* * *
Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de ayakta kalması da Yahudi lobisine bağlı. Brüksel’in şefaati ile birlikte Washington’un şefaati ve her ikisinin üzerinde Yahudi lobisinin şefaati, Türkiye’deki güç dengelerinden daha önemli! Her ne kadar Foxman, “Bizim açımızdan en önemlisi, Başbakan Erdoğan’ın New York’a gelir gelmez ilk önce bizi kabul etmesidir. Bizim için en önemli olan nokta bu” dediyse de Erdoğan için de asıl önemli olan nokta “New York’a gelir gelmez Yahudi lobisi temsilcileriyle görüşmektir. Fakat bu defa Yahudi lobisinin de Erdoğan’ın yardımına ihtiyacı var demek ki!
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_haberdetay.php?hityaz=10166
"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."

Hiç yorum yok: