22 Mayıs 2009 Cuma


İsrail'in Elinde İran'ın Siccil'ine Mani Olacak Hiçbir Gücü Yok Debka, İsrail'in elinde İran'ın yeni Siccil füzesini engelleyecek güce sahip olmadığını savunuyor..
DEBKA’nın askeri kaynaklarının bildirdiğine göre İsrail, ABD ve Avrupa İran’ın 20 Mayıs Çarşamba günü gerçekleştirdiği, iki merhaleli ve katı yakıtla çalışan 2000 kilometre menzilli Siccil-2 füze denemesinden çok şaşırmış durumdalar; hepsinden çok da İran cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın gururla iddia ettiği “yeni füzenin düşman hedeflerini tam isabet yok edeceğini” ilan etmesine şaşırmışlar.
İsrail’in Negev şehrindeki gelişmiş Amerikan füze savunma üssü Nevatim de dahil olmak üzere ABD füze izleme sistemleri, İran cumhurbaşkanının Siccil-2 füzelerinin bu özelliğinden duyduğu övüncün -diğer gelişmiş özelliklerinin yanı sıra- haklı olduğunu tasdik ettiler.
Beyaz Saray sözcüsü Robert Gibbs “füze testinin yanlış yönde atılmış bir adım olduğu” açıklamasında bulundu. ABD başkanı Barak Obama da İran’ın füze programından dolayı “uzun bir süredir kaygı duyduğunu” belirtmişti.
Batılı askeri kaynaklar “İran’ın İsrail’in füze savunma sisteminden en az 2 veya 3 yıl ileride olduğunu” söylediler.
Arrow-2 füze savunma sistemi Siccil türünden bir füzeye, yalnızca İsrail’e çok yakın bir noktadan ateşlenmesi durumunda engel olabiliyor. Bu füzeler karşısında etkili olabilecek Arrow-3’ün ise işler hale gelmesinin yıllar alacağı bildiriliyor.
Endişeli Washington’un Pentagon sözcüsü Bryan Whitman, yeni füzenin “İsrail, güneydoğu Avrupa ve Ortadoğu’daki Amerikan üslerini vurabileceği” söyledi ve ABD’nin “İran’ın balistik füze ve nükleer programını geliştirmesinden ve komşuları için oluşturduğu potansiyel tehditten yana endişe içersinde olduğunu” vurguladı.
Bu güne dek Amerikalı ve İsrailliler, engellenemez teknik sorunların İran’ın füze sanayisinin eksiksiz bir güdüm sistemi elde etmesine engel olacağından yana emindiler. Bu şekilde İsrail hedeflerine fırlatacakları füzelerin hedeflerini ıskalayacağına inanılıyordu. Siccil-2’lerin başarıyla denenmiş olması bu tahminleri boşa çıkardı.
İsrail ve ABD’deki savunma planlayıcıları artık yeni İran füzesi karşısında yeni cevaplar aramak zorunda kalacaklar.
İran’ın bu adımı, en az 10-12 nükleer savaş başlığı elde etmesine az kaldığı bu kritik eşikte ve Netanyahu’nun Washington’dan döndüğü güne rastlayan bir zamanda gerçekleştirdiği “kas gösterme hareketi” olarak yorumlanıyor.
Netanyahu, Obama ile yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada “Washington ve İsrail’in İran’ın nükleer silah elde etmemesi gerektiği konusunda anlaştıklarını” söylemişti. İki müttefik arasındaki bu anlayış ortaklığı 2002 yılına, Şaron ve Olmert dönemine kadar uzanıyor. Fakat bugün, yapılan böylesi genel açıklamaların İran’ın nükleer ve füze alanındaki gelişmesine imkan sağladığını biliyoruz.

Hiç yorum yok: