5 Şubat 2010 Cuma

TALABANİ VE BARZANİ İYİ ÇAYCIYMIŞ!



Bizler bugüne kadar Talabani ile Barzani’yi hep “postal yalayıcı” olarak bilirdik. Bunda eksik bir şey yok. Daha da fazlası varmış da biz bilmiyoruz. Bu iki zat çok iyi de birer çaycılarmış.

Nasıl mı? Anlatayım;

Kendini PKK ve terörle mücadeleye adamış pek çok kahramanlığa imza atmış  Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan  emekli bir subay arkadaşımla günlük meseleleri  konuşup dertleşiyorduk.

Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, EMASYA protokolu, Sivil PKK’lıların AKP’lilerle Viyana buluşması, açılım falan derken söz döndü dolaştı eski günlere geldi.

Dertli arkadaşım sözünü birden kesti efkâr dağıtsın diye ısmarladığım nargilesinden derin bir fırt çekti, gözleri doldu, “Biz bu işi 1980’li yılların sonunda çok kolay çözebilirdik esasında” dedi.

Eski günlerden konuşmayı hiç sevmeyen,  bana hala kapalı bir kutu gibi duran dostum, biraz zorlayınca ağzından şu cümleler döküldü:

“Saddam’ın Kürtlere zulüm ettiği dönemdi. Biz de Kuzey Irak’taydık. Barzani ile Talabani bize sığınmıştı. Canlarını koruyorduk. Günlük işlerimiz tamamladıktan sonra oturur sohbet ederdik. Barzani ile Talabani çok iyi çam demlerlerdi.
Sohbetlerimiz sırasında hep bize, ‘Ne var bıraksanız bir evet deseniz de şu Kürtlerin de bir devleti olsa’ derlerdi. Ciddiye almazdık. Birinin olmadığı yerde diğeri  hep onun arkasından konuşurdu.
Bir gün Saddam’dan bir mesaj geldi. Saddam bir korgeneralini bunları teslim etmemiz için bize gönderdi. Mesaj,’bu adamlar gün gelecek tüm Ortadoğu’yu karıştıracaklar. Ortadoğu’da barış düzen kalmayacak’ diye.
Tabii kabul etmedik. Korgenerali gönderdik. Acaba o gün bunları teslim etseydik. Bugün bunlar başımıza gelir miydi?”

Kahraman komutan, çok konuştuğunu mu fark etti? Bilmem ama birden frene bastı, sustu.

Nargilesini içmeye devam ederken, salonda açık olan TV’den Meclis’teki yumruklaşma haberlerini izledi, derin derin iç çekerek acı acı güldü ve bir nargile siparişi daha verdi.

Ben mi ne yaptım? Daha fazla üstüne gidemedim.

Ahmet TAKAN
(Abdullah Gül’ün eski baş danışmanı)


Hiç yorum yok: