2 Ekim 2009 Cuma


GERÇEK NEDEN, ‘NÜKLEER TESİSLER’ DEĞİL, İRAN’IN TOPRAK ALTI SERVETİ



Dünya’nın “enerji devi İran” AVRUPA AJANSI (AVA) Londra Petrolün yanında hızla arttan önemi nedeniyle Doğal Gaz kaynaklarına sahip olan ülkeler, Dünya’nın “statejik hassas noktalarını” oluşturuyor. Nükleer tehlike bahanesiyle ABD ve BM tarafından ambargo uygulamasına başlanan ve çevresi füze kalkanlarıyla kuşatılan İran, bu noktaların en önemlisi. Dünya’nın üçüncü en büyük petrol ve ikinci en büyük doğalgaz üreticisi olan İran, Avrupa ve Asya’ya uzanan binlerce millik gaz boru hatlarının vanalarını elinde tutuyor. İran kendisiyle birlikte Dünya’nın gaz kaynaklarının hemen tamamını kontrol eden Türkmenistan ile imzaladığı anlaşmadan sonra, İran-Pakistan arasında 1300 mil uzunluğundaki gaz boru hattı anlaşması yürürlüğe girdi. Önümüzdeki yıllarda Hindistan ve Çin’e uzatılması düşünülen İran-Pakistan boru hattı, ABD’nin dayatmalarına karşı İran’ın kazandığı bir ekonomik-diplomatik başarı olarak değerlendiriliyor. ABD’NİN BORU SAVAŞLARI Enerji nakil hatları alanındaki uzmanlar Asya’da süren boru hatları çatışmalarının önümüzdeki dönemde yükseleceğini belirtiyorlar. 14 yıldan beri süren İran-Pakistan boru hattı görüşmelerinin imzayla sonuçlanmasını önleyemeyen ABD, yakın Asya’nın diğer doğalgaz devi Türkmenistan’ı, gazını batıya değil doğuya satmaya ikna etme çabası içinde. Zira Türkmen gazı batı pazarlarına ulaşmak için ya Rusya’yı ya da İran topraklarını kullanmak zorunda. Avrupa ülkeleri Rus tehdidinden kurtulmak için İran yolunu tercih etselerde ABD , hem İran hem de Rusya topraklarının kullanılmasını istemiyor. Bu nedenle ABD, Türkmenistan gazını Asya ya TAPİ (Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-İndia) boru hattı inşasıyla pazarlama çabasında. İran ile boru hattı anlaşması imzalamasını önlemek için Pakistanı doğrudan tehdit politikası izleyen Bush yönetiminin politikası Obama döneminde değişiklikler geçirdi. Obama, ABD’li çok sayıda uzmanın İslamabad kapılarına kadar dayanan Taliban korkusuna bağladığı, yeni bir teklif yaparak İran ile gaz boru hattı anlaşmasını iptal etmesi ve TAPİ’yi kullanması karşılığında Pakistan’a, yıllık 1 Milyar dolarlık karşılıksız yardım teklifi yaptı. ABD benzeri bir teklifi de Hindistan’a yaparak bu ülkenin nükleer yapılaşmasına yardımcı olacak kolaylıklar tanıyabileceğini açıkladı. İRAN GAZI OLMADAN “NABUCCO” ÇALIŞAMAZ Türkiye bu yıl içinde imzalanan Nabucco adı verilen doğalgaz boru hattı ile ‘boruların efendisi” olacağı doğrultusunda mesajlar verdi. Ancak Nabucco konusunda uzmanların görüşü bu umutları doğrular nitelikte olmadı. Zira işleyebilmesi için yıllık 31 milyar metreküplük bir taşıma hacmine ulaşması gereken nabucco boru hattı şu anda sadece Irak’tan pompalanacak yılda 5-6 milyar metreküplük bir kapasiteye sahip. Azerbaycan üzerindeki baskılara karşın Nabucco ya gaz vermeyi kabul etmiyor. Azerbaycan’ın –Rusya’ya rağmen pek mümkün görülmüyor- gaz vermeyi kabul etmesi halinde bile pompalayacağı gaz miktarı 10 milyar metreküp civarında.. Bu nedenle Nabucco’nun rantabl hale gelmesi ve inşa edilmesinin gerçekleşmesi ancak İran gazı almasıyla mümkün. Kapasitesinin yarısından çoğunu İran’dan sağlamak zorunda olan 2000 millik bir boru hattı inşa etmeye kalkmak, abesle iştigal değilse, İran’da olması varsayılan bir rejim değişikliğine endeksli olmak zorunda görülüyor uzmanlarca. Nabucco üzerine araştırmalar yapan stratejist Gal Luft, “11 milyar dolarlık bir yatırım yapan AB şirketleri her hal ve durumda İran’a mecbur kalmayı, Rusya’ya muhtaç olmaya tercih ediyorlar. Ancak hattın güvenliği için ABD’yi hoşnut etmek zorunda olan Nabucco yatırımcıları, hiç bir belgede İran ismini kullanmıyorlar. Ahmedinecat ise, sonuç olarak Rusya’yı ya da İran’ı zengin etmek arasında seçim yapmak zorunda kalacak olan Avrupa’nın İran’ı tercih edeceğini biliyor” diye yazdı. Ancak bugünü inceleyen uluslararası uzmanlar, Nabucco boru hattının inşa edilmesinin 2014 yılında tamamlanacağını ve o zamana kadar “köprülerin altından çok sular geçeceğini” hesap etmiyorlar. Bu hesaplar daha çok Pentagon’daki askeri uzmanlar tarafından yürütülüyor. Bunun yanında İran, Avrupa pazarına ulaşmak için Batıya doğru bir başka doğalgaz boru hattı inşa etmeye de girişti. İran’ın Güney Pars gaz yataklarından Türkiye-Yunanistan-İtalya üzerinden 1100 mil uzunluğundaki ikinci bir girişimi daha var. İlgili devletler tarafından onaylanan ve yine Avrupa şirketleri tarafından finance edilecek olan bu gaz boru hattı yıllık 20.4 milyar metreküp gaz taşıma kapasitesine sahip olacak. OPERA GERÇEK OLUYOR? Bu doğalgaz boru hatlarının İran rejimi yıkılmadan gerçekleşmesi durumunda batıya ve doğuya açılan üç büyük hattın vanalarına sahip olacak olan İran’ın gerçekten ‘boruların efendisi’ olması ve Dünya’daki ekonomik güç dengesini değiştirmesi ciddi bir değerlendirme olarak görülüyor. ABD ve İsrail in, yarattığı ‘Nükleer İran’ tehdidi daha çok bu gerçeklerden kaynaklanıyor. Tarihin yarattığı bir ironi olarak Nabucco ismi 3000 yıllık bir aradan sonra ikinci kez İran ve İsrail ülkelerini karşı karşıya getirebilir. Verdi’nin ünlü operasının adı olan ‘Nabucco’ da , Pers hükümdarı Nabukadnezar Yahudileri bugünkü Golf bölgesinden kitleler halinde göçe zorlar. Bugün 2000 millik bir doğalgaz boru hattı olarak karşımıza çıkan bir çekişmenin de taraflarından biri İran diğeri de ‘Yahudi esirlerinin’3000 yıl gecikmeyle intikamını almak için Nabukadnezar’ın ülkesini bombalayacağını ilan eden İsrail devleti…


"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."

Hiç yorum yok: