2 Eylül 2009 Çarşamba


Alperen Polat
Utah’daki kirli karargâhın Türkiye’deki tehlikeli faaliyetlerinin asıl menbaını ve hedefini anlayabilmek için, bu karargâhı yönlendiren asıl güce ve bu gücün bu piyonlara yüklediği misyonu açık bir şekilde ortaya koymamız gerekiyor.
Bu konuda Ahmet Eryılmaz’ın Turkish American Journal’daki derlemesinden istifade edeceğiz.
ABD’nin en etkili düşünce kuruluşu RAND CORPORATION 26 Mart 2007’de ‘Modernist Müslüman Ağlarının Tesisi’ (Building Moderate Muslım Networks) başlıklı 217 sayfalık yeni bir rapor yayınladı.
Raporu hazırlayan ekibin başındaki isim yabancı değil. Ekip başı ABD’nin Irak eski büyük elçisi Zalmay Khalilzad’ın yahudi asıllı eşi Cheryl Barnard. Bayan Barnard 2003 yılında da yine Rand Corporatıon adına “IIlımlı İslam” (Civil Democratic Islam) adlı 83 sayfalık bir rapor yayınlamıştı. Bu raporda Kur’an-ı Kerim ayetleri ve Hadisler üzerinde şüpheler ve oynamalar meydana getirerek İslam’ı dejenere etmek için yeni yöntemler tavsiye edilmekteydi. Bu dejenerasyon sürecinde ABD yönetimine bazı “Müslüman liderleri” uygun şekilde kullanmayı tavsiye eden raporda, “kullanılması gerekena” sözde İslami liderlerden bazıları şunlardı: Eski Bosna Müftüsü Mustafa Ceric, UCLA’nın Islam Hukuku Profesörü Abou El Fadl, Türkiye’den Fetullah Gülen, “İslami anlaşmalar için öneriler” adlı kitabın yazarı Muhammed Shahrur ve Amerika İslam Yüksek Konseyi (ISCA) başkanı Şeyh Hişam Kabbani.
Amerika’nın yeni ismiyle Büyük Ortadoğu Projesi, yani İslam ülkelerini işgal projesi kapsamında Müslüman ülkeleri içten çökertmek için “ILIMLI İSLAM” adı altında yeni bir yapılanma teşkil ettiğini biliyorsunuzdur.
Sözü daha fazla uzatmadan Ahmet Eryılmaz’ın kaleminden Rand Corparation’un 26 Mart tarihli yeni raporuyla sizleri başbaşa bırakıyorum:
“Geleneksel ve dogmatic İslam anlayışı Müslümanlar arasında olduğu gibi Amerika ve Avrupa’da da hızla yayılmaktadır. İslam ülkelerinin çoğunda ılımlı ve modern İslam anlayışının aksine geleneksel İslamcıların etkisi hızla artmaktadır.
ABD’nin soğuk savaş döneminde Komünizm’e karşı savunduğu demokrasi propagandası ile elde ettiği tecrübeyi bu kez geleneksel İslam anlayışını benimseyen Müslümanlara karşı kullanılabilir. Şöyle ki Müslüman ülkelerde tatbik sahasına konulacak modernist ve ılımlı İslam düşüncesini savunan İslami gurup ve cemaatleri destekleme programını yürürlüğe koymalıdır. ABD hükümeti bir ‘yol haritası’ hazırlayarak çeşitli Müslüman ülkelerde faaliyet gösteren modernist ve ılımlı İslamcıların arasında bir haberleşme ve dayanışma ağı kurmalıdır. Bu şekilde geleneksel İslamcılara karşı mücadelede başarılı olunabilir.
Sözü edilen rapora göre ABD’nin Türkiye’de desteklemesi gereken kişi ve cemaatlerden sadece FETHULLAH GÜLEN ve tarikatının ismi geçmektedir (Sayfa 74). Rapora göre Gülen Hıristiyan ve Yahudilerle diyalog çalışmaları başlatmış, iki kez Bartelemos ile görüşmüş, 1998’de Roma’da Papa’yı da ziyaret etmiş ve İsrail’in Haham başının ziyaretini de kabul etmiştir.”
Eminim bu rapordan sonra Utah merkezli kirli yapılanmanın Türkiye’deki faaliyetlerinin şifrelerini daha kolay çözeceksiniz...
"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."

Hiç yorum yok: