30 Ağustos 2009 Pazar

Ayrılıkçı Kürt Halk Önderi İmralı Sümüklüsü Abdullah Öcalan: “Beni buraya atmışlar. Sağlığım da buradaki koşullara bağlı. Sağlığım tek başına değil de buraya atılma nedenim ve koşullarımla bağlantılı ele alınmalıdır. Sağlığımda önemli bir değişiklik yok, eskisi gibi. Gözlerimde şiddetli yanma var, gözkapaklarım yapışıyor, ciltte kaşıntı var. Doktor, şiddetli alerjidir dedi. Boğazımdaki akıntı devam ediyor. Burnum tıkanıyor, sürekli akıyor, beni çok rahatsız ediyor. Burası her gün işkenceden daha beter. Üst solunum yollarında bir sıkışma, tıkanma var, zorlanıyorum. Sağlığım da bu şekilde ele alınmalıdır. Burası işkenceden beterdir. Ne yapacakları da belli değildir. Bu dayanılmaz sağlık sorunlarına rağmen kendimi zorlayarak, gözlerimdeki bu yanmaya rağmen, beynimi patlatarak bu yol haritasını yetiştirdim ve savunmanın “Ortadoğu Kültürünü Demokratikleştirmek” kısmını da bitirdim. Ben burada kafa patlattım. Dünya ve Avrupa bilimlerinin hepsini okudum, hepsini inceledim. Yazdıklarım bütün bunlardan çıkardıklarım sonuçtur. Bilimseldir, ulaştığım sonuçlar açısından da çok önemlidir. Bu yazdıklarım moderniteden çıkış olarak değerlendirilebilir. Ben Dilthey üzerine bir makale okudum. Fikirlerim Dilthey’le paralellik arz ediyor”
İmralı sümüklüsü demekte haksız mıyız? 1978 den buyana (31 sene) çoluk çocuk, beşiktekinden, doğmamışa, askerinden-siviline, kürtdünden –türküne, hatta en yakın arkadaşlarına kadar öldürten, dünyanın en psikopat katili alerji olmuş sümükleri akıyormuş. Vah vah.
Ama kendini Alman Filozof DİLTHEY gibi hissediyor. Alman dikkat edin. Ayrılıkçı Kürt Halk Önderi İmralı Sümüklüsü Abdullah Öcalan: “Türkiye tek devlet, ulus-devlet peşine takılmış gidiyor. İşleri boğuntuya getiriyorlar. Politika yapılacaksa doğru temelde yapılmalıdır. PKK de gerçekler temelinde politika yapmalıdır, gerçekleri dile getirmelidir. DTP de gerçekleri dile getirmelidir, gerçekler temelinde doğru politika yapmalıdır. Basında okudum NATO Genel Sekreteri Rasmusen’in Türkiye Yunan ilişkilerine ilişkin açıklamalarını okudum. Beni buraya getiren komplo NATO Gladio’sunun işidir. Yunanistan istihbaratının Gladiosu’nun işidir. İkisi birlikte yaptılar. Bu işin içerisinde Yunan Gladio’su da var, Amerika’nın CIA’sı var, İngiltere’nin MI6 sı vardı. Bunların akıl hocalığını da İngiltere yapıyor. İtalyan Gladiosu da halen devam ediyor. Amerika beni Türkiye’ye teslim ederken Türkiye’den İran’la ilgili taleplerini karşılayacağını hesaplamıştı. Ama Türkiye buna uymadı. Yunanistan ise benim teslimim karşılığında Türkiye’nin kendisine Ege adaları ve Kıbrıs’ta taviz vereceğini düşünüyordu. Türkiye hiç bir şey vermedi, vermez de. Beni burada tutmalarının nedeni işte bu hesaplardır. Bu hesapları tutmadı. O nedenle burada tutulmam meçhul hale geldi, Benim ne olacağım meçhul hale geldi. Beni buraya getiren güçler beni burada ne kadar tutarlar belli değil.”
Şimdi bakın; söyledikleri doğru ama eksik. Apo bilmiyor mu? Bunların içerisine İsrail/Almanya ve Fransa’nın da katılması gerektiğini. Ama onlara dil uzatamıyor. Neden? Çünkü bu saydıkları Türk halkı tarafından biliniyor, deşifre oldu. Ama şuanda popüler emperyalist Fransa ve Almanya. İsrail yani Siyonist patronlar en tepede.
Son günlerde ayrılıkçı kürt sitelerini gezerseniz göreceksiniz ki,Fransa ve Almanya’ya ince ayarda yağcılık var.Sanki o ülkelerdeki sorunlar içlerine dert olmuş gibi bir yaklaşım içerisindeler.Bu da pkk nın arkasındaki emperyalistleri çok net ortaya çıkarıyor.
Bakın bir kaçını ekliyorum:

Fransız dili akıllı yapıyor!

29 Auğustos 2009

PARİS - Düzensiz fiiller, ihtimal dışı uyumlar, gelişi güzel türler… tüm dilbilimcileri aynı şeyi söylüyor: Fransız zor bir dildir. Ya bu karmaşıklık Fransızca dilli matematikçilerinin performansını açıklıyorsa?................ Fransa’da yankesici kızlar polisin kabusu oldu

DELİL FIRAT-ANF
29 Auğustos 2009
PARİS - Fransa’da Doğu Avrupa ülkelerinden yan kesici genç kız çeteler polisin kabusu oldu. Bu yaz aylarında sadece başkent Paris’te yüzlerce kişi yankesici kızların mağduru oldu.
………………
Bu tip haberler bu tip sitelerde her gün rastlamak mümkün. Almanya/Fransa’ya inceden yalanmayla karışık, “sorunlarınız derdimizdir” mesajı veriliyor.
Bu haber diye sunduklarınızın Kürtlerle ne alakası var. Ama var; patronlara yalanma içgüdüsünün bilinç üstüne yansıması bu. Yok kardeşim siz adam olmazsınız. Bir emperyalistin kucağından kalkıp diğerine oturmaya bayılıyorsunuz. Durum bu kadar basit.
Neden Fransa?
Nereden geliyor bu aşk?
Pkk’nın BOP/GOP yani büyük İsrail projesinin ayak işlerini yaptığını sağır sultan duydu. Fransa ve Siyonist Yahudi bağı ne?
Bakın Fransa’da yaşayan vatansever Türk evladı bir dostun bloğundan alıdığım aşağıdaki resimler ile ,ve birçok yazısında bunu ve hatta deniz feneri (AKP) bağlantısını nasıl net sergilemiş.
SARKOZY'NUN AMCASI GALATASARAY LİSESİ MEZUNU ÇIKTI

Türkiye ile Avrupa’nın bütünleşmesine karşı çıkan Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin büyükbabası Benedict Mallah ve büyük amcası Ascher Mallah’ın Osmanlı vatandaşları olarak doğdukları Selanik’ten, İstanbul’a geldikleri, Ascher Mallah’ın Galatasaray Lisesi’nde gördüğü eğitimin ardından çok iyi dereceyle mezun olduğu ortaya çıktı.
Söz konusu gerçeği Galatasaray Lisesi’nin Felsefe öğretmeni, aynı zamanda İslam Felsefesi alanında uzman olan Oliver Chartier çıkarttı. Chartier’in bu konudaki çalışması ise AB Haber’de yayınlandı. Chartier, araştırmasında Sarkozy için, "3 kuşak ailesinin bir kısmının sığınma imkanı bulduğu Türkiye’nin, Avrupa ile bütünleşmesine karşı çıkmaktadır" yorumunu da yaptı.
Chartier araştırmasında, “Sarkozy’nin büyükbabası Benedict Mallah’ın döneminde Selanik Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçasıdır. Şehir o kadar Türk’tür ki 1881’de, 1923’te modern Türkiye Cumhuriyetini kuran Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumuna sahne olmuştur" denildi.
Araştırmaya göre, Ascher Mallah Selanik’te 1880 yılında, yani Mustafa Kemal’in dünyaya gelmesinden bir yıl önce doğdu. Ascher Mallah Galatasaray Lisesi’nden çok iyi dereceyle mezun oldu.
Ascher Mallah’a diploması 14 Temmuz 1900’de dönemin Eğitim Bakanı tarafından verildi. Ascher Mallah Efendi diğer öğrencilerle birlikte Türk ve Fransız Edebiyatı, Arapça, Farsça, genel tarih ve Osmanlı tarihi öğrendi.


üstte mavi bandrollü yer Sarkozy'nin seçim merkezi

Araştırmada, “Sarkozy’nin Başkanlık seçimleri kampanyaları sırasında Nicolas Sarkozy’nin ailesinin kökenlerine ilişkin tartışmalar yaşandığı, 10 Nisan’da Tours’ta gerçekleştirdiği mitingde “Evet ben bir göçmen çocuğuyum, bir Macarla Selanikli bir Yunanlının oğluyum" dediği hatırlatıldı. Sarkozy’nin 3 Mayıs’ta Fransa’nın Montpellier kentinde yapılan mitingde “Büyükbabam tarafından yetiştirildim onu çok seviyordum. O Birinci Dünya Savaşında savaşmıştı ve bir SELANİK YAHUDİ’Sİ olarak II. Savaşta korku duymuştu" dediği ifade edildi. Araştırmada, Sarkozy’nin Osmanlı’ya uzanan köklerine karşı tavrı, "Yahudi tarihi bilenler için bu bilgi Fransa Cumhurbaşkanının ’Osmanlı’ kökenlerine ilişkin önemli bir ihmal içermektedir" diye eleştirildi.
SARKOZY DENİZ FENERİ-T.H.Y ARACILIĞI İLE PKK YA VE AKP’YE AKAN PARALAR
1995’te THY Paris merkez bürosuna mahalli sekreter olarak işe alınan ve 2000’de istifa ederek ayrılan, ancak daha sonra tekrar THY Paris bürosuna AKP’nin adamı Abdurrahman GÜNDOĞDU’nun THY Genel müdürü olmasıyla beraber mahalli sekreter olarak görev yaptığı ve kendi iradesiyle ile istifa ederek ayrıldığı yere bu kez Fransa THY Genel Müdürü olarak atanan Nazan EROL hanımın bu göreve atanması için hizmeti, tecrübesi, ve her ne kadar 2003’ten beri MBA diplomam var diye iddia etmiş olsada tahsili yeterlimidir ? Ki bu diplomasını bu güne kadar gören olmamış ve yurtdışında edindiğini iddia ettiği bu diplomaya YÖK tarafından denklik verildiği yani geçerli kılındığıda görülmemiştir. Oysa bizim bildiğimiz Nazan Erol Fransa da Sekreterlik dalında bir ön lisansa tekabul eden Tekniker diploması sahibidir. Fransa da lisede sağlanan bu sekreterlik dalını okuyup bitirdiğide şüphelidir.

Ayrıca bundan 2 – 3 yıl kadar önce Paris’te yapılan DENIZ FENERI’ne yardım kampanyası altında KANAL 7 de yayınlanan ve sunuculuğunu Bülent OVER’in yaptığı DENIZ FENERI gecesine bu hanım hangi sıfatla katılmış ve DENIZ FENERI’ne THY hangi sıfatla sponsor olmuştur ? THY mevzuatlarında sponsorluk varmıdır ? Bu sponsorlok ne derece yasal bir konu ve emelleri nedir ? Ayrıca Müdire Hanım toplanan paraların dışarıya aktarılmasında yardımcı olmuşmudur ?
Her ne kadar net ve açık bir şekilde yazılı iadeli taahhütlü ihtar mektubuyla ikaz edilmiş olsada, 2008 yılı Turizm sezonunda yine Paris’te turizm işi yapan bir acentanın 01.06.2008 – 15.07.2008 tarihleri arasında THY Fransa’ya 1.600.000,-€ (bir milyon altı yüz bin avro) ve bir kaç ay sonra başka bir acentenin 800.000,-€ (sekiz yüz bin avro) toplam 2.400.000,-€ (iki milyon dörtyüz bin avro) borç para takmasıyla ilgili ne gibi işlem yapılmıştır ? Bu olaylardan ötürü THY ne gibi önlemler aldı ? THY müfettişi sayın ÇINAR (soyismi) ne gibi işlem yaptı ? THY Paris bürosu ve Fransa Müdürlüğü Fransa da bulunan 5000’ e yakın IATA acentesine ne gibi yaptırımlarda bulundu ?
Merak edilen diğer bir konuda THY Fransa’ya alınan yeni personelin ve işte bi şekil çıkarılan kimler olduğudur.
Deniz Feneri Almanya Davasının hapis cezası ile sonuçlandığı saygılarımızla hatırlatılır.
İşte apo’nun ve pkk’nın Fransa aşkları buradan kaynaklanıyor. Pkk’nın en görünen destekçileri Fransa ve Almanya.
"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."

Hiç yorum yok: