11 Ocak 2012 Çarşamba

AKP’DEN KILIÇTAROĞLU’NA “MAĞDURU OYNA" DESTEĞİ

ESKİDEN JETONLAR KÖŞELİYDİ, DÜŞSÜN DİYE BEKLERDİK. 
ARTIK JETON YOK AMA BİZ HALA BEKLİYORUZ. 
YAZALIM DA BEKLEMEYELİM BARİ.

Ana Muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçtaroğlu Silivri ziyareti çıkışında “Burada aslında bir yargılama yapılmıyor. Burada bir adalet dağıtımı söz konusu değil. Burada ön yargılı olan yargıçların, siyasi otoritenin emrinde olan yargıçların sadece oynadıkları bir tiyatro var. Bunun adına yargılama diyorlar. Buna demokrasi diyorlar. Bu ne demokrasidir ne de adalet dağıtmadır... Onlara yargıç demeyi içime sindiremiyorum...” dedi ve Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Ali İşgören, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek” ve “kurum halinde çalışan kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmek” suçundan başlatılan soruşturma kapsamında, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması amacıyla fezleke hazırladı.
Peki; Başbakan Tayyip Erdoğan ne dedi?
“Fezlekelere yabancı mısınız? Bütün arkadaşlar için bu tür fezlekeler olabiliyor”
“Başbakan, Başbakan Yardımcıları hepsi için bu tür fezlekeler var. Aynı şeyin Sayın Kılıçdaroğlu için de, hele hele o kullandığı ifadeler için haydi haydi olması gerekir. Olması gereken olmuştur”  dedi.
Pekiii CHP Genel Başkanı Kılıçtaroğlu ne dedi?
“Dokunulmazlığa ihtiyacım yok...
Dilekçem burada!
Korkuyla siyaset yapan biri değilim.
Hadi hesaplaşın CHP’nin Genel Başkanı’yla...”
 dedi…

Maddeleyip geçeceğim:

1-Önce Baykal’a cinsel içerikli uzun kollu oturup kısa kollu kalktığı bir kasetle darbe vuruldu.
2-Sonra bir bakıldı “ben genel başkanlığa adayı olmayacağım” diyen Kılıçtaroğlu kendini şaşalı bir kurultayla CHP’nin genel başkanı buldu.
3-Seçimler geçti. “%35 in altında oy alırsam istifa ederim” dediği seçimden %26 alan CHP’de değişen hiçbir şey olmadı.
4- Fettullahın gazetesi Zaman’a beyanat verebilen ve “Dersim Katliamının Sorumlusu Devlet ve CHP’dir” diyen ve kendisinin CHP’li olmadığını aleni itiraf eden Hüseyin Aygün gibiler Tunceli Millet vekili,Akp’nin Kürt açılımıyla Habur’dan giren pkk'lıların avukatı olan, 2007'de pkk'lıların cenazesine katılıp konuşma yapan Sezgin Tanrıkulu CHP’nin Genel Başkan Yardımcılığına getirildi.
5- Faruk Loğoğlu, Umut Oran, Gülsün Bilgehan ve Faik Öztrak gibi ağır toplardan oluşan CHP heyeti ABD’ye gönderildi. Beyaz Saray dışında yahudi lobisi, neo-con olarak bilinen “düşünce kuruluşları” ile görüşmeler yapıldı. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in ekibinden Larry Silverman, Henry Barkey, Pentagon, Dışişleri Bakanlığı, CSIS ve German Marshall Fund gibi ne kadar Siyonist, dünyanın başının belası emperyalist çakal varsa görüşüldü. Yani özetle ABD’li Siyonist kuruluşlardan icazet (onay) alındı.
6-Bunda Mantık ne idi? (ya da nedir?) AKP aynısını yaptı, ABD, AKP’yi getirdi, bizde yaparız bizi de getirir.Bu bir hatadır.CHP tabanının %99 ABD emperyalizmine karşıdır.Dolayısıyla yemedi.
7-Politikada herhangi bir değişiklik yapıldı mı?
-Hayır.
-O zaman %99 tabana uymayan CHP’ye CHP denile bilir mi?
-Hayır. Zaten kendileri ön eklerle olayı belirttiler.
Yeni-CHP dediler.
Neo-CHP dediler.
Liberaliz dediler.
ABD’ye karşı değiliz dediler.
Bir tek “biz CHP’yi ele geçirdik. Biz CHP maskesi taktık, aslında CHP’li değiliz” demediler. Aslında Aygül bunu da dedi. Duymadık.
8-CHP bu haliyle ne?
-Ana muhalefet partisi.
9-AKP buna ne der?
Ben olsam:
-“Yemede yanında yat” derdim.
-“Oh suyundan da koy” derdim.
Biraz argo oldu ama ne yapayım.
10-İnternette çok tutan bir parçanın sözleri geldi aklıma. AKP ile ilgili.Hit olmuştu.Çoluk çocuğun dilinde dolandı aylarca.
“Mağdurum,mağdurum ben mağdurum”
Hatırladınız sanırım.
Hatırlamayanlar için:

Gelelim artık sadede. Madde falan yok artık.
CHP’nin bu hali ile benim gibi (liboşlaşamamış) birçok kişiyi rahatsız ediyor(haliyle). Sonra gündeme “TÜZÜK KURULTAYI” düştü. Daha bu Pazar Kurtul ALTUĞ’un programında Onur ÖĞMEN’e canlı yayında gelen bir habere karşılık soruldu. “CHP Tüzük Kurultayına gidiyor. Ne dersiniz?” diye.
Ne desin adam? Yukarıda saydıklarımı sayacak hali yok ya.
“Gitmelidir” dedi. “Çözüm CHP’dir” dedi. Kimse bir şey anlamadı, geçti gitti.
İşin aslı şu:
CHP’nin 1280 delegesi var ve 256 tanesinin imzası alındığında Küzük Kurultayına gidile biliyor. İmzalar toplandı mı? Genel Başkan 45 gün içerisinde kurultaya gitmek zorunda. Gitmedi mi? Mahkemelerle işi biraz daha uzata bilir ama CHP tüzüğü bu şekilde.
Kılıçtaroğlu’nun imzaların önünü kesmek için disiplin sopasını kullandığı CHP içten içe kaynadığı, sert tartışmaların olduğu biliniyor.
Tüzük kurultayından neden korkuluyor? Diye düşündüğümüzde hemen göze batan ve muhalif kanadın istekleri var. Hazırlanan yeni tüzük taslağına göre genel başkanın yetkileri azaltılıyor. Nasıl mı?
·         5 yıldan kısa üyeliği bulunan partililer yönetici olmasın deniliyor.
·         il başkanı ve kurultay delegesi olabilmek için de en az 3 yıllık parti üyesi olunsun deniliyor.
Ne oldu?
“Ben CHP’li değilim. Çağırdılar geldim”
“Ben pkk’nı avukatıydım çağırdılar geldim”
“Ben TESEV’ciyim, SOROS Amcanın torunuyum. Çağırdılar geldim”
“Ben liboşum. Çağırdılar geldim” lerin önü kesiliyor canlarım.
İşte bu neo-CHP’den çok “madurum ben ,madurum” şarkısıyla Türkiye’yi talan eden AKP’yi daha çok rahatsız etti.
Böyle ANA-Muhalefet nereden bulacak?
Veririm fezlekeyi oynatırım mağduru.
Jeton düştü mü?
Söylesenize.Sabahı  yaptık yine.
Saygılar.
11 Ocak 2012
Levent Kalem



"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."M.A.ERSOY

1 yorum:

Lütfi Mutluer dedi ki...

Videoya bayıldım :)