15 Ekim 2011 Cumartesi

TALİBAN’IN SIRRI NE ?


Bundan on yıl önce, binlerce Taliban militanı hakim oldukları mevzileri terkedip kırsal alana çekilmiş ve Afganistan’ın batılı kuvvetlerce işgaline çatışmaksızın müsade etmişlerdi.
O dönemin düzensiz militanları, bugün ise hayli sofistike bir gerilla mücadelesiyle geri döndüler. Ses getiren operasyonlarla önemli hedefleri vurdular ve Amerikan birliklerinin ülkeden sorunsuz ve usulca çekilmesinin mümkün olmayacağını gösterdiler.
Dahası, bu eylemleri karizmatik bir liderin, işleyen bir emir-komuta zincirinin ve kapsamlı bir sosyo-politik görüşün yokluğunda başardılar.
Peki nasıl?
ABD’nin iki hatası
2001 Ekim ayında koalisyon kuvvetlerinin müdahalesinin üç yıl sonrasına dek, Afganistan’da ciddi bir Taliban varlığı yoktu.
Pakistan’ın kuzey batı bölgesindeki güvenlik güçlerinin yöneticiliğini yapmış Mahmud Şah, Afgan halkının ilk zamanlarda Taliban’ı sevgiyle karşıladığını söylüyor. Dört yıllık iç savaşı sona erdiren Taliban’a duyulan sempati, örgütün İslami yaşam biçimini dayatmasıyla tepkiye dönüşmüş.
Şah’a göre Amerikalıların gelişi mutlulukla karşılanmış, çünkü kurtarıcılarının geldiğini düşünmüşler. Ve bu tablonun içinde Taliban’ın geri dönebilmesi mümkün görünmüyormuş.
Ama 2006′ya kadar Taliban güneye özellikle Zabul, Kandahar ve Helmand’a sızmayı başardı. 2008′e kadar da kuzeye Kabil’e doğru yayıldılar.
Mahmud Şah, Amerikalıların avantajlarını ortadan kaldıran iki büyük hata yaptığını söylüyor; “İstikrarı sağlamak yerine askeri hedeflere odaklandılar. Sonra onlara buraya getiren ve zorunluluktan kaynaklanan bir savaşı bırakıp, kendi tercihleri olan Irak savaşına girdiler.” diyor.
Şah, İran ve Pakistan’dan milyonlarca mültecinin geri dönmeye başladığı bir dönemde yeniden inşa yolunda hiçbir şeyin yapılmaması ve yolsuzluğun sürüp gitmesinin halkın düş kırıklığını artırdığını ve direnişi güçlendirdiğini söylüyor.
Ama birçok uzman, burada 1994′te Taliban’ın doğduğu yer olan Pakistan’ın rolüne de dikkat çekiyor. Taliban militanları 2001′de Afganistan’dan kaçarak Pakistan’a sığınmıştı.
Birçok uzman, şimdiki direnişin çıkış yerinin de Pakistan’da aşiretlerin denetiminde olan Veziristan bölgesinin olduğunu belirtiyor.
Bu uzmanlara göre, Afganistan’ın geri kalan bölümlerinde sessizlik hakimken, Taliban Veziristan’da büyük bir hareketlilik içindeydi ve sonra da dünya basınında manşetlere çıktı.
Pakistan’ın rolü
2002 ve 2004′te Pakistan ordusuyla Taliban yine birbirine girdi. Sonrasında orduyla Taliban arasında barış anlaşmaları yapıldı ve Pakistan’ın aşiretlerin denetiminde olan sınır bölgeleri fiilen Taliban’ın hakimiyetine geçti.
Birçok uzman, Pakistan’daki askeri nizamın, safdışı etme gücü varken, Taliban’ın Veziristan’a dönmesine izin verdiğinde hemfikir.
Savunma uzmanı Dr. Hasan Askari Rizvi, “Asker bu konuda bölünmüştü. Hem göz yumdular, hem de yardımcı oldular” diyor.
Koalisyon güçleri, ilk önemli kayıplarını Veziristan’ın hemen karşısında güney doğu Afganistan’da verdi.
Batılı yetkililer, koalisyon güçlerinin 2008-2009′a kadar Taliban’ın bomba fabrikaları kurduğu ve iletişim hattını kurduğu Kandahar ve Helmand’a atıfla militanlar için önemli olan yerleri ellerinde tutamadığını kabul ediyor.
Obama’nın 2010′daki birlik artırımı kararından sonra koalisyon güçleri Taliban’ı Kandahar ve Helmand’daki mevzilerinden çıkardı.
Ama direniş şimdi daha geniş bir bölgeye, başkent Kabil’in çevresine ve daha önce çatışmaların yaşanmadığı kuzeye yayıldı.
Ve Taliban’a Veziristan’tan sürekli savaşçı desteği geliyor.
Güvenilir kaynakların BBC’ye verdiği bilgiye göre, bu militanların çoğu silahlı ve bombalı saldırılarda uzmanlaşmış Pakistanlılar. Bu militanlar, Veziristan merkezli Hakkani şebekesinin üyeleri.
Bu kaynaklara göre, militanlar, 2009′dan beri Amerika’nın insansız uçaklarına hedef olmamak için sınırda Pakistan’ın askeri araçlarıyla dolaşıyorlar. Pakistanlı bir askeri kaynak, bu tür bir işbirliğini doğruladı.
Ancak ordu sözcüsü Tümgeneral Athar Abbas, iddiaları yalanladı.(BBCTÜRKÇE)

Hiç yorum yok: