14 Ekim 2010 Perşembe

LİBOŞ KURTLAR



Liboş nedir? Diye sorsanız:
“Kendilerine biçilmiş rolü oynarken, yandaş medyanın spot ışıkları altında, fikir dansözlüğünden kanter içerisinde, planlanmış gündemi Akp tarafına yontmak, bazen aklamak adına yeni ama bir o kadar komik figürler üreten, bu acınası durumda bile kendine birilerinin değer verildiğini, aydın sanıldığını sanacak kadar saf olabilen ruh hali.”
 Veya
“Süslenip püslenip, allanıp pullanıp, hak etmeden getirildiği mevkiinin altında ezilmişliğinin sancısıyla leş kargalarının ağzında kıvranan, kıvrandıkça yutulmayacağını sanan zavallı kurtçuklar.”
Diye tanımlardım.
İşte her akşam yorgun argın eve gelip, Türkiye’nin sorunlarını takip etmek, duyarsız kalmamak adına bunların izlemek zorunda kalan halkımızın kafasının karışmasının sebebi.
1938’den;Ata’nın gözlerini yumduğu günden buyana afyonlanan Anadolu, 2002 yılında küresel leş kargalarının yerli davetçilerini iktidar yaptı.
Olanları yazmaya artık gerek görmüyorum,hatta artık ağırıma gidiyor.
Sadece bu olup biteni halkımız neden göremiyor?
Görüyorsa neden hala bu davetçileri iktidarda tutuyor ve leş kargalarının kendisini gagalamasına sessiz kalıyor?
İşte bu kurtcuklar yüzünden.
Gagalanıp yaralanan Anadolu’ya üç tip kurt sardı.
1.kurtlar; gagaların yarasını kangrene çevirmeye çalışan ve bu uzuvun kopmasını isteyen ayrılıkçı, faşist kurtlar.
2.kurtlar; devin üzerindeki çiziklerden can damarlarına kadar işlemeye çalışan yeşil kurtlar.
3.kurtlar; uyuyan devi kandırmaya dönük olan, yaraları temizlemeye, yaralanmanın kirli kanın akması yani iyi bir şeymiş gibi göstermeye çalışan, pislikle beslenen ve devin uyumasına devam etmesini sağlamaya çalışan liboş kurtlar.
İşte Anadolu gibi bir devi leş kargaları gagalıyor, biri uzuvlarını kangren yapmaya, biri can damarlarına işlemeye çalışırken liboş kurtlarda deve tüm bunların iyi işler olduğu yalanını atıyor.
Peki, size soruyorum: Dev bu gaflet uykusundan ne zaman uyanır?
Yada uyanır mı?
Hiçbir canlı; canlı canlı yenilemez.
Peki, en tehlikeli kurt hangisi?
Deve masallar okuyan başta tanımını yaptığım liboş kurtlar. Şayet bunlar olmasa diğer ikisinin yaptıkları derhal fark edilir de ondan.

Ama şunu da bilmek gerekir.En son kıvrana kıvrana diğer kurtların ve kargaların yemi olacak olanda bunlar.
İşte televizyon kanallarında, gazete köşelerinde birbiriyle iç içe geçmiş, vıcık vıcık devinen, kargaların ve ilk iki kurdun kan ve intihaplarını temizlemeye çalışan işte bu kurtçuklar.
Onlar o kadar zavallı ki irileşip semizleştikçe, birilerinin gözüne girdiklerini sanıyorlar. Sadece daha lezzetli, canlı kanlı yeme dönüştüklerini fark edemiyorlar. TV kanallarının ışıltılı salonlarının cazibesinde kan-ter içerisinde birbiriyle yarışırcasına çabaları sırf devi uyutmak ve leş kargalarına şirin görünmek için.
Ve o kadar salaklar ki şu cümleyi kullana biliyorlar. Aslında itiraf ediyorlar.
“Ben sol menşeli aydınım” bir diğeri “Ben sağ menşeli aydınım”
İtiraf; çünkü “eskiden böyleydim” demek istiyorlar.Şimdi olmadıklarını aslında itiraf ediyorlar.
Salaklar çünkü kargaların değnekçilerinin kanallarında konuşmakla aydın olduklarını sanıyorlar.Reyting denilen olayı kendilerine olan ilgi olarak algılıyorlar.Benim de bu salakları izlediğimi bilmiyorlar.Salaklar çünkü devin bunu fark etmeyeceğini sanıyorlar. İlk hareketinde yağlı bünyeleriyle patır patır döküleceklerini ve hep göz önünde olduklarından tüm kötülüklerin sebebi görüleceklerini göremiyorlar.
Devin artık uyanması dileğiyle.
Levent kalem 
14.10.2010



"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Arastiriciliginla toplamis oldugun bilgileri bize aktardigin icin tesekkurler arkadasim ,hemde cok tesekkurler...