30 Mayıs 2010 Pazar

ALEVİ AÇILIMI

Ergenekon düzmecesinde Alevilerin avlandığı artık çok net ortaya çıktı.
Neden Alevilerde Suniler değil?
AKP sunilere daha mı yakın?
Hayır.
Akp için mezhebin önemi yok, hatta dinin de önemi yok. Sadece %5-7 radikal oyları Sünnilerden aldığını biliyor ve bunları kaçırmak istemiyor. Ama çok iyi bildiği ve ona bildirilen bir şeyler var. Alevilik sadece din olarak görülmemeli. Alevilik Atatürk felsefesinin Anadolu’da yaşayan dini motiflerde taşıyan ama gerçekte siyasi iz düşümüdür.
İşte bunun bilincinde olan yabancı istihbaratların güdümündeki F tipi yapılanmanın önündeki en büyük engeldir. Mossad ve Cia ülkemize F tipi yapılanma ile girdi. Çok güzel bir maske taktılar ve çok uzun süreli yatırım yaptılar. Adım adım kadrolandılar ve laikliğin 3 ayağından biri olan Cumhurbaşkanlığını ele geçirdiler. İkinci ayağını Anayasa Mahkemesinin başını Turgut Özal sayesinde ekonomist Haşim Kılıç’la ele geçirmişlerdi ama tamamen kadrolar ele geçirilemedi. Bunun en bariz örneği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın açtığı  ''AKP laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gelmiştir''  temalı dava
6 üye kapatılması, 5 üye kapatılmaması yönünde oy kullanırken, hazine yardımının kesilmesi hakkındaki oylamaya 11 üyenin 10'u kesilmesi yönünde oy kullanmıştı. Yani 11 üyeden 10’u ''AKP laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gelmiştir''  demişti. Demeyen kim di?
Özal’ın Haşim Kılıç’ı. Aynı zamanda Anayasa Mahkemesinin başkanı.
Şimdi Anayasa değişikliği ile Anayasa Mahkemesinin yapısını değiştirerek ele geçirme çabasında.
Ve laikliğin üçüncü ayağı Ordu.
Ordunun içerisindeki aleviler ayıklanmaya başlandı. Deniz Yarbay Ali Tatar bunlardan biriydi ve suçlamaları kaldıramayıp intihar etti. 3’üncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’in  alevi olmaları tesadüf sayıla bilir mi?
Bütün bunlar Mossad ve Cia ile Ilımlı İslam, Dinler arası diyalog masallarıyla yapılmak istenen tamamen Atatürk ve Laiklik çizgisinden çıkmış Asya kapısı Türkiye’nin şekillendirilmesi projesidir.
F Tipi yapılanma sadece Türkiye’de değil tüm Asya’da ki Müslüman özelliklerde Türklerin bulunduğu ülkelerde okullar aracılığıyla yapılandı. Fakat ilk fark eden Rusya oldu ve Rus gizli servisi FSB “ABD ve İngiltere adına ajanlık yaptığı, Türk cumhuriyetlerinde bazı darbe girişimlerine karıştığı, yine bu ülkelerde patlak veren bazı iç karışıklıklarda rol oynadığı” gerekçesiyle okulları kapattı.50 öğretmenini de sınır dışı etti. Ardından Azerbaycan, Kırgızistan geldi.
Oysa Türkiye’de F tipi yapılanma hiçbir engelle karşılaşmadan yapılanmasını sürdürdü, kadrolandı.
İşte bunların dini kullanarak Mossad,Cia’yı içimize sokma faaliyetlerinin karşısında dik duran Alevilerin hemen hemen tamamı ve iyi eğitimli Atatürkçü Suniler oldu.Ama eğitimi yeterli olmayan,ekonomik darboğazda tutulan,eğitim sistemi bilinçli olarak laçkalaştırılan Sünni kesim bu din maskesine bürünmüş ajanları fark edemedi.

İlk önce alevi açılımı diye denendi.
Aleviler mevki, mertebe, kariyer ile AKP’nin burjuvası yapılması denendi.
Bunun farkında olan birkaç kurnaz Alevi de AKP den milletvekili olmayı kabul etti.
Bu kişiler; Alevilerin haklı talepleri olan Diyanet İşlerinde Aleviliğinde temsil edilmesi sağlayarak Alevilerin gözünde kahraman olacak ama daha önemlisi AKP’nin talan nimetlerinden ferdi olarak faydalanacaklardı. Olmadı; olmazdı da. Asırlık Alevi düşmanlığından beslenen bu kara zihniyet AKP’nin gönüllü/radikal tabanı oluşturuyordu.
“Madımak’ta Buluşalım” pankartlarının Erzurum sokaklarında asıldığını daha dün gibi hatırlıyorum.
Madımak önünde kükreyenler şuanda AKP’nin radikal tabanı.
Görüşmek umuduyla.



"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."

Hiç yorum yok: