3 Aralık 2009 Perşembe


İsviçre: MİNARELERE HAYIR DEDİ.
ŞAŞIRMAYIN.
NEDEN





Yeniçağ-Arslan BULUT’un yazısından özet.
Suat İlhan, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini incelerken şu tarihi tespiti açıklıyor: “Atatürk devriminden yani 1920’den önce, bugün Batı dediğimiz medeniyetin elindeki topraklar, 25,5 milyon mil kare idi. 1993’te bu rakam 12,7 milyon mil kareye, yani yarısına düşmüştür.
İslam dünyası ise 1920’de 1. 8 milyon mil kare üzerinde egemenlik sahibiydi. 1993’te İslam dünyasının sahip olduğu topraklar 11 milyon mil kareye yükselmiştir.”
 
İslam dünyasını ayağa kaldıran güç, Atatürk modelidir! Avrupalılar ve Amerikalıların İslam ile birlikte Atatürk’e saldırmalarının ana sebebi budur!

Aslında İslam’ın Hıristiyan âlemine bakışı da bellidir.

Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Kuran’ın bakışını hatırlatıyor: 

“Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdır. Sizden kim onları dost edinirse/onları işlerinin başına getirirse o, onlardandır. Allah, zalimler toplumunu doğruya ve güzele kılavuzlamaz.”  (Mâide, 51)
“Bu pencereden baktığımızda, örneğin, Türkiye’nin AB tutkusu, önümüze sarsıcı tespitler çıkarmaktadır.
AB ve ABD gibi; zulüm, riya, sömürü toplumlarını, onların içine girip üyesi olmak (Kur’an’ın deyimiyle, içlerine dalmak) suretiyle iş ve emanetlerin başına getirmek, Müslüman kitlelerin egemenliğini onların eline vermek, Kur’an’ın değişik bağlamlarda dikkat çektiği büyük felaketlerden biridir.
İslam tarihinde bu felakete devlet adamı olarak ilk dikkat çeken önder Mustafa Kemal Atatürk oldu. Avrupalılar ve Avrupa hakkında değişik bağlamlarda defalarca tekrarladığı söz şudur:
‘Avrupalıların namusuna güvenemeyiz.’
Avrupa’ya teslimiyetin sonucu İslam’dan kopmak olacaktır. Bakara 120. ayet bu noktanın altını çiziyor:
’Sen onların öz milletlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da senden asla hoşnut olmaz. De ki, -Allah’ın kılavuzluğu, erdirici kılavuzluğun ta kendisidir.’- İlimden sana ulaşan nasipten sonra bunların boş ve iğreti arzularına uyarsan, Allah katından ne bir dostun/destekçin olur ne de bir yardımcın.’ ”

Daha ne bir şey söylemeye gerek var mı?

Hiç yorum yok: