19 Nisan 2009 Pazar



Emperyalistlerle, siyonistlerle düşe kalka bir şeyler öğrendi galiba Fethullahçı Gladio veya diğer adıyla yeşil ihanet.
Artık şifreli konuşmaya başladılar.Aynı siyonist örgütler gibi.
Oldu olacak:
Ümmet şövalyelerini de kurun.
Ardından İllahiminati örgütünü kurun.
Ardından Kurukafa ve sarıklar örgütünü kurun.
Ardından Beldirbeldirbak toplantıları düzenleyin.
Her sene ramazan ayının başında bir yerde çok gizli toplantılar düzenleyin.
Cengiz, Fehmi, M.Ali amcaları da davet edin.
Belki o zaman Cumhuriyeti ve ATATÜK sevgisini yıkarsınız.
“Çıkmaz aynın son perşembesine”

Bakın bunları neden yazdım.
Hayrullah Mahmut Özgür'ün tespitlerini okuyunca hak vereceksiniz.
KOD ADI: 1909 Hayrullah Mahmud Özgür
KOD ADI: 1909 / 31 MART VAK'ASI'NIN 100. YILDÖNÜMÜNDE, ERGENEKON'DA 12. DALGAYI YAPMAK YA DA ERGENEKON II. İDDİANAME NEDEN 1909 SAYFA?!
Sayın Hüseyin Gülerce,
Ergenekon 12. dalga operasyonu bağlamında, CNN Türk ekranında dile getirdiğiniz görüşlerinizi büyük şaşkınlıkla dinledim.
Yapılan operasyonu hukuka uygun bulduğunuzu dile getirdiniz!
Ucu açık soruşturma için hukuka uygun tanımlaması yapanlara tavsiyem, bir gün hukukun kendilerine de lazım olabileceği gerçeğini hiç akıllarından çıkarmamaları yönünde olacaktır.
Nokta!
..............
Sayın Gülerce,
Hakka, hukuka, yerleşik hiçbir uygulamaya uymayan soruşturma sürecine gelince, madem siz tahrik ettiniz, bende birkaç satırla gözden kaçırmaya çalıştığınız birkaç ayrıntıya dikkat çekeyim.
Bugüne kadar meslektaşlarım bu basit detaya dikkat çeker diye bekledim ama demek ki, ama demokrasi aşkı içinde ne mümkün?!
İşte bu anlamda birkaç nüanslı satır:
Bir:
Ergenekon 2. İddianame, 1909 sayfa!
Bu sizce, Atatürk Türkiyesi'ne mazinin derinliklerinden verilmeye çalışılmış bir mesaj değil mi?!
Bu tarih, bu sayfa numarası sizde bir dünden bugüne uzandığı hissi veren bir "rövanş duygusu" uyandırmıyor mu?!
İki:
Bugün 13 Nisan 2009!
Bugün 31 Mart (1909) Vak'ası'nın 100. yıldönümü!
Bugün, yani 31 Mart 2009'da, Ergenekon operasyonu'nda 12. dalga operasyon yapıldı!
Sizce bu kadar raslantı, kasta girmez mi?!
...............
Sayın Gülerce,
31 Mart Vakası, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde yaşanan en önemli gerici ayaklanmalardan biridir.
Meşrutiyet yönetiminin muhafazası amacıyla Selanik’ten İstanbul’a getirtilen Avcı Taburu, şeriatçı Volkan Gazetesi başyazarı Derviş Vahdeti’nin de kışkırtmasıyla 30 Mart 1325’i (13 Nisan 1909) 31 Mart’a bağlayan gece 04.00’te ayaklanmıştır.
Tarih kitapları böyle yazıyor.
Bu ayaklanma sırasında, subaylar hapsedildi.
Sarıklı, cübbeli hocaların önderliğinde Taşkışla’daki askeri birliklerden ayrılan grup, "Şeriat isteriz" sloganıyla Ayasofya’daki Meclis-i Mebusan’a yürüdü. İkinci ordu subaylarının ibadet yapmalarını engellediğini iddia eden gericiler, orduya getirilen batılı eğitim sisteminin de kaldırılmasını talep ediyordu.
Adliye Nazırı Nazım Paşa katledildi. Padişah Abdülhamid, isyancıların talebi doğrultusunda, Sadrazam Hilmi Paşa’yı görevden aldı ve ayaklanmanın durdurulması koşuluyla af teklif etti.
İkinci kez isyan çıkması üzerine Rumeli’de oluşturulan Hareket Ordusu, İstanbul’a girdi.
Abdülhamid tahttan indirildi.
Kurulan Divan-ı Harp’de Derviş Vahdeti ve 56 isyan lideri ölüme mahkum edildi
.......................
Sayın Gülerce,
Sizin de anlayacağınız üzere, böylesi mübarek bir günde operasyon yapmış bulunuyorsunuz!
Nokta!
.........................
Sayın Gülerce,
Bugünkü Hürriyet'in "Seyahat" ekinde, Prof Dr Mikdat Kadıoğlu, İtalya'nın "kanlı nisan yağmurları"ndan bahsetmiş.
T.S. Eliot'un ayların en zalimi diye nitelediği Nisan'da, Yobazlar, Hareket Ordusu'nun üzerleri'nden geçmesi üzerine yarım kalan "31 Mart karşı devrimi"nin rövanşını almaya çalıyor, diyebilir miyiz?!
100 yıldır birmeyen bir kavganın, devamı, intikamı değil ise o halde bu kadar raslantı karşısında ne diyeceksiniz?!
Yok eğer bunların hepsi birer raslantı ise bilmenizi isterim ki, siz hala bebekleri leyleklerin getirdiğine inanan o malum azınlık içinde yaşıyor ve/veya nisanın ahmak ıslatan yağmurları altında ıslanıyorsunuz demektir.
Sözün özü, AKP iktidarında, Mussoli'nin İtalyası'nın kanlı yağmurları ile yüklü bulutların dolaştığı bir gökyüzü var!
Nokta!
..................
"Biliniz ki, mallarınız ve evlatlarınız bir imtihandır. Büyük mükafat ise Allah katındadır!"
Enfal:28
Ezcümle, AKP ve AKP ile işbirliği içinde olan malum tayfa, ne bu dünyada ne de öte tarafta (ahiret) hesap verecilecek durumdal!
...................
Sayın Gülerce,
Bu anlamda bir soru:
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, İstanbul'da, Harp Akademileri'nde, medya ile buluşmasının arifesinde, 18 ili kapsayan büyük bir gözaltı dalgası ile gündemle oynamaya çalışmak, var olan hakikatleri ne derece göz ardı edebilir, perdeleyebilir ki?!
Filvaki, 1909'un rövanşı ile yanmak, başka rövanşlara da çağrışım yapar!
Nokta!
Hülasa, ya çok cahilsiniz, neyi neden yaptığınızın farkında değilsiniz ya da her şeyin farkındasınız, 100 yıllık bir hesabı görmeye çalışıyorsunuz, o "Zaman" o "Vakit" acırım size!
Ezcümle, Benjamin Disraeli der ki, "İnsanın bilgisiz olduğunu bilmesi, bilgiye atılmış ilk adımdır"!
Nokta!
.......................
Ve...
Son olarak...
Ankara'da, Anıtkabir'i gezerken, rehberimiz olan genç tarih öğrencisi hanım anlamıştı.
Çanakkale Savaşı'nın en sert geçtiği anlarda dahi centilmenlik hiç elden bırakılmamış!
Su, yaralıların taşınması için savaşa ara verilir, bu sırada iki taraf da birbirine hiç dokunmazmış!
Ben, size göre "öteki" olan ben, AKP iktidarında onca sıkıntı yaşamış olan ben, sizlerde bitmek tükenmek bilmeyen bu kin, nefrete bir anlam verebilmiş değilim?!
Çanakkale Savaşı'nda, atalarımızın göğüs göğüse çarpıştığı düşmanlarımızdan daha geri bir duygu ile ekranlardan saldırıyor olmanıza bir anlam verebilmiş değilim!
Bu anlamda bir soru:
Bunca korku, baskı operasyonuna rağmen, Türkiye'nin tamamı sizce Fetullahçı ve/veya AKP'li olabilir mi?!
AKP başarılı olabileceğine inanıyor ise neden Erdoğan, uzun menzilli uçak satın aldı?!
Gülen neden ABD'de yaşıyor, "Türkiye karışmasın" diye ise cevabınız, sizce bu Türkiye'nin karışmamış hali mi?!
Uzlaşmadan Çankaya Köşkü'ne bir oldu bitti ile çıkartılan Gül, sizce Türkiye'yi bu gerginlikten kurtarabilir mi?!
Daha doğru bir ifade ile gerginliğin kaynağı olan Gül, Türkiye'de safların çarpışmasını engelleyebilir mi?!
Engeleyebilir ise neden şimdiye kadar, AKP Hükümeti'nin gönderdiği her kararı onaylama ve de uzun menzilli uçak satın alma operasyonuna dahil olma dışında hiçbir şey yapmamış?!
Atalarımız, Derviş'in fikri ne ise zikri de odur, diye söylerken bir bildikleri olsa gerek değil mi?!
Hülasa, kıbleniz de yanlış, rotanız da yanlış, referanslarınız da yanlış!
Ezcümle, yanlışsınız, yanlış yoldasınız!
Sevgiler
13 Nisan 2009 ya da 31 Mart Vak'ası'nın 100. yıldönümü
Hayrullah Mahmud ÖZGÜR

Hiç yorum yok: