2 Ocak 2011 Pazar

BORCUN MU VAR?
SIKMA CANINI.
AKP ÇÖZÜM BULDU.

Havalar çok soğuk. Üşüyor musunuz? Hemen kalkın ve birlikte bir yere gidelim. İstediğiniz kadar borcunuz olsun. Takmayın kafanıza.
Bireysel ilgilenilen bölümüne gidin. Aramayın; muhtemelen üst katlarda bir yerlerdedir. Ayrı bölmelerle ayrılmıştır. Özel müşteriler içindirler. Kendinizi özel hissedin. Bulmakta zorlanmazsınız. Hatta bazıları tamamen oda şeklinde camekân içerisinde otururlar.10 çalışan varsa 8-9 u kesinlikle güzel ya da bakımlı diyebileceğiniz bayanlardandır. Giyimler çok şık, hareketler ve yürüyüşler podyumdaki manken edalarındadır. Sık sık bir şeyler almaya gidip gelirler bol bol izlersiniz. İşleri çok mühimdir, koşturur dururlar sizin için. Ortam tabiî ki sıcacık ve giyimleri yaz, hatta yatak odası (hadi terbiyeli olayım) gece kıyafetimsidir. Erkeklerin “İşte şu kadar borcum olsun” kıvamına vardığı, bayanlarınsa sinsi ve gizli bir kıskançlık yaşayıp, midesinin ağrıdığı yerlerdir. Sıranızı beklerken içinizden “keşke şu sarışın bana düşse. Ama esmer olan çok hızlı; kesin o gelir” geçer. Şansınıza kim çıktıysa oturun karşısına ve sadece talebinizi bir kez söyleyin. Onlar işinin uzmanı; size gerekeni yapacaktır. Gözünüzün deliğine bakacak ve bazen de gülücükler ile mesleğiniz hakkında özel sohbetler edeceklerdir. Kendinden de bir şeyler katacaktır. Örneğin “ben sizin mesleğinizi asla beceremezdim” gibi. Tatlı bir haz “ben neymişim” olacak ve artık karşınızdaki kişiyle aranızda bir bağ oluşacaktır. Sonra size tutuşturduğu bir kâğıt üzerinde şunları tamamlayıp gelin diyecektir. Siz teşekkür ve minnet duyguları içerisinde o sıcak hatta çok sıcak ortamdan buz gibi sokağa fırladığınızda bile ne borcunuzu ne soğuğu hissedeceksiniz. Birde kâğıtta yazılanlardan başka sizden çok çok masum iki talebini konuşmasının arasına sıkıştıracaktır. “Bizden kredi kartı almanız gerekiyor ve de 2 adette otomatik ödeme vermeniz.”
Anladınız siz oranın neresi olduğunu.
Banka.
İşte seçime kadar halkın çökmüş ekonomiyi hissetmemesini sağlamanın yeni yöntemi bu. Bankalar insanların gelecek yıllarını ipotek altına alırlarken, AKP’ye de 12 Temmuz 2011'e kadar zaman kazandırıyor. Uzun vadeye yayılmış borçlar geçici bir süre için insanları rahatlatırken tüketim ekonomisinin yayları da bir diş daha sıkılıyor. Ne kadar güzel bir taktik değil mi?
Üretim yok.
Gelirinizde artış yok.
İşsizlik git gide artıyor.
Ve birileri yıllarınızı, maaşınız varsa onu ya da evinizi, tarlanızı ipotek altına alarak sizi daha çok tüketmeye davet ediyor.1000TL tüketici kredisi istiyorsunuz. Birçok evrak hazırlıyorsunuz ve sizin elinize 4000/5000 TL’lik kredi kartı tutuşturuyorlar.
İşte AKP’nin bankalar üzerinden seçime kadar oynadığı oyunun halk gözüyle görünen yüzü bu.
Bana ne oluyor ki.
AKP razı, bankalar razı.
Halka (ve tabi ki bana da) ne düşüyor?
İyi pazarlar.Mutlu yıllar.
Levent Kalem



"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."

Hiç yorum yok: