3 Eylül 2009 Perşembe

Son yapılan eyalet ve yerel seçimlerinde eski komünistlerin önemli başarı elde ettiği Almanya’da, bundan 32 yıl önce aşırı solcu militanlar tarafından işlenen bir cinayet yeniden gündeme geldi.

Kısaca RAF olarak anılan Kızıl Ordu Fraksiyonu, özellikle 70’li yıllarda Almanya’da kamuoyunun gündeminden düşmeyen bir yasadışı örgüttü.
Kızıl Ordu, 1998 yılında kendisini lağvedene kadar 30’dan fazla siyasi motifli cinayete, çok sayıda banka soygunu ve bombalı saldırıya imza attı.
Kızıl Ordu’nun suikastlarına hedef olan ünlüler arasında, Alman yargısının kilit isimlerinden Federal Başsavcı Siegfried Buback yer alıyordu.
Başsavcı Siegfried Buback (sağda) ve katili Verena BeckerBildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Başsavcı Siegfried Buback (sağda) ve katili Verena BeckerBuback cinayeti, aradan 32 yıl geçmesine rağmen hala tam olarak aydınlatılamamıştı.
DNA teknolojisiyle suçlu takibindeki yeni gelişmeler, Buback cinayetinde karanlıkta kalan birçok noktanın aydınlanmasını sağladı.
Devletten 100 bin Mark almış
Cinayette tetikçi olarak görev alan Kızıl Ordu eski mensubu Verena Becker’in, Alman iç istihbarat örgütü Anayasayı Koruma Dairesi ile işbirliği yaptığının ortaya çıkması, şaşırtıcı bir başka gelişme oldu.
“Bild” gazetesi, Verena Becker’in Kızıl Ordu örgütü yöneticileri Brigitte Mohnhaupt ve Christian Klar’ın yakalanması için güvenlik güçleriyle işbirliği yaptığını yazdı.
İşbirliği karşılığında üst düzey istihbarat görevlilerinden 100 bin mark aldığı ileri sürülen Becker’in Buback suikastinde tetiği Stefan Wisniewski’nin çektiğini söylediği belirtildi.
Federal Başsavcı Buback’ın 1977 yılının Nisan ayında öldürülmesiyle ilgili olarak Becker hakkında o yıllarda soruşturma başlatılmış, ancak yeterince delil bulunamamıştı.
Verena Becker aynı yıllarda Kızıl Ordu örgütünün düzenlediği diğer eylemler nedeniyle de yargılanmıştı. Müebbet hapis cezasına mahkûm edilen Becker, 12 yıl cezaevinden kaldıktan sonra 1989 yılında tahliye edilmişti.
Federal Alman İçişleri Bakanlığı Sözcüsü, Verena Becker ile ilgili iddiaları doğruladı.
“Terörle mücadeleye zarar verir”
Verena Becker’in yakalandığı dönemde Alman iç istihbarat örgütü Anayasayı Koruma Dairesi için görev yapan Winfried Ridder, Kızıl Ordu örgütü eski mensubu Becker’in güvenlik güçleriyle işbirliği yaptığını doğruladı. Ridder, “Herkesin bildiği gibi, istihbarat örgütüyle işbirliğinin ödüllendirilmesi, temel ilkelerdendir” dedi.
Ridder, Verena Becker ile ilgili tartışmanın günümüzde yürütülen terörle mücadele faaliyetlerine zarar verebileceği uyarısında bulundu: “Aradan uzun süre geçmiş de olsa bu tarz bilgi kaynaklarını kamuoyuna ilan etmeye başlarsanız gelecekte benzer bir hizmetin başarı şansını azaltırsınız.” NH/MÇ, DW/dpa/AFP

BU MUTLU TABLOYA BİR DE YAKINDAN BAKIN.

ONLARIN ACILARI HEPİMİZİN.
VE ACILAR PAYLAŞILARAK GEÇER.
AMA ASIL:
apo SÜMÜKLÜSÜ ASILIRSA,DAĞDA TEK BİR TERÖRİST KALMAZSA GEÇER.

"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR,

SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."
ALT TARAFI KAPI DİİL Mİ CANIM...

SENE 1937. O SENE...
*
YABANCININ ELİNDEKİ ŞARK DEMİRYOLU’NU SATIN ALMIŞ, ZİRAAT BANKASI KANUNU’NU ÇIKARMIŞ, DENİZBANK KANUNU’NU ÇIKARMIŞ, KALKINMANIN OMURGASI SÜMERBANK’IN NAZİLLİ BASMA FABRİKASI’NI HİZMETE SOKMUŞ, İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ’Nİ AÇMIŞ, KARABÜK DEMİR ÇELİK’İN TEMELİNİ ATMIŞ, BUGÜN KULLANDIĞIMIZ “AÇI, ÇAP, ÜÇGEN, ARTI, EKSİ” GİBİ TÜRKÇE TERİMLERİ TÜRETEREK “GEOMETRİ KİTABI”NI YAZMIŞ, METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜ KURMUŞ, DÜNYANIN İLK SAVAŞ PİLOTU, EVLADI, SABİHA GÖKÇEN’LE BİRLİKTE TUNCELİ PERTEK’TE KÖPRÜ AÇMIŞ, SONRA DÖNÜP, İSTANBUL DOLMABAHÇE’DE TÜRKİYE’NİN İLK RESİM GALERİSİNİ AÇMIŞ, ANKARA ÜNİVERSİTESİ’NDE TIP FAKÜLTESİ KURULMASI İÇİN KANUN ÇIKARMIŞ, HATAY’IN BAĞIMSIZLIĞINI MİLLETLER CEMİYETİ’NE TANITMIŞ MUSTAFA KEMAL... HASTA O SIRALAR... VE, GİTMİŞ TRABZON’A, O TARİHİ AÇIKLAMAYI YAPMIŞ: “BANA AİT OLAN TÜM MAL VARLIĞIMI MİLLETE ARMAĞAN EDİYORUM.”
*
O SENE...
1937’DE.
*
BİR KOLU ERZURUM’DAN GELEN, 15 SUBAY VE 50 ERDEN OLUŞAN İKİ SEÇKİN BİRLİK, SERDARBULAK YAYLASI’NDA BULUŞUR. HAVA BIÇAK... MIHTEPE ROTASINI TAKİP EDİP, DÜZ DUVAR BUZULLARIYLA İNSANI GÖRDÜĞÜNDE BİLE ÜRPERTEN AHORA GÖÇÜĞÜ’NDEN GEÇEREK, “TARİHİ” TIRMANIŞA BAŞLAR. NEDEN TARİHİ? HİÇBİR TÜRK ÇIKMAMIŞTIR ORAYA ÇÜNKÜ... İLK, 108 SENE ÖNCE, ALMAN PROFESÖR FRİEDRİCH VON PARROT ÇIKMIŞ, SONRA, RUS ÇIKMIŞ, İNGİLİZ ÇIKMIŞ, BELÇİKALI ÇIKMIŞ, AMA TÜRK HİÇ ÇIKMAMIŞ... BAŞLARLAR TIRMANMAYA... DEDİM YA, 15 SUBAY, BAŞLARINDA TOPÇU KURMAY BİNBAŞI... SUBAYLARIN ARASINDA, BİR DE ŞAİR VAR, PİYADE TEĞMEN... E 50 TANE ERE, 15 SUBAY ÇOK DEĞİL Mİ? DEĞİL... ÇÜNKÜ, BİR ATATÜRK BÜSTÜ TAŞIMAKTADIRLAR, ULU ÖNDERE TEŞEKKÜR OLARAK... AĞIR TABİİ... SIRT ÇANTASINDA SUBAYLARIN, SIRAYLA, DEĞİŞE DEĞİŞE...
ÇIKARLAR. DORUĞA KOYARLAR.
YANINA BAYRAK.
*
ETEKLERİ HEP BİZİMDİ...
O GÜN, DORUĞU DA BİZİM OLUR.
*
AĞRI DAĞI’DIR ORASI.
ARARAT DEĞİL, AĞRI...
ANADOLU’NUN DORUĞU.
*
TOPÇU KURMAY BİNBAŞI...
CEVDET SUNAY.
SONRA, CUMHURBAŞKANI.
*
ŞAİR TEĞMEN DESEN...
OTURUR ORAYA, BAKAR MEMLEKETE, MEMLEKETİN ÇATISINDAN, ÇIKARIR KÂĞIDINI KALEMİNİ, TOPÇU KURMAY BİNBAŞI SÖYLER, O YAZAR... BİR METAL ŞİŞENİN İÇİNE KONULARAK, AĞRI’NIN DORUĞUNDA BUZLARIN İÇİNE GÖMÜLEN O TARİHİ TUTANAKTA, ŞU TARİHİ CÜMLE YAZAR: “TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ADAMININ BÜSTÜNÜ, TÜRKİYE’NİN EN YÜKSEK DAĞINA ARMAĞAN EDİYORUZ!”
*
FAZIL HÜSNÜ...
DAĞLARCA’DIR O TEĞMEN.
*
ARMAĞANA, ARMAĞAN...
RUH, ŞUUR, VEFA, YURT SEVGİSİ.
*
EE-EEH BANA NE BE!
Dİ Mİ?
TEŞEKKÜRLER
YILMAZ ÖZDİL

"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR,
SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."
Konuşmanın içerisinden sadece dini siyasete karıştırıldığı kısımları çıkardığınızda bakın karşınıza ne çıkıyor.
Bilin bakalım bu sözler kimin?
“Bugün nüfusumuzun 3'ta 2'si fakirlik sınırının altında. İşsizlik bütün milleti kasıp kavuruyor. Hayvancılık, ekonomi maf olmuş. Kimse borcunu ödeyemiyor. Herkes kredi kartlarından, birinden öbürüne aktararak mücadele veriyor. Türkiye'de böyle acı çekildiği gibi tüm dünyada böyle acı çekiliyor. Dünyanın en zengin ülkeleri tamamen sömürülmüş ve bu düzen içerisinde, faizci kapitalist düzen içerisinde aç bırakılmış, ezilmiştir"
"Bu böyle gitmez! Bu düzenin mutlaka değişmesi lazım. Siyonizm, dünyayı kendisine köle yapmak için para kuvvetini eline almak bakımından bu düzeni destekledi, yaydı ve bütün dünyanın düzeni haline getirdi. Şimdi bugün dünyada kim nerede ne satın alsa, almış olduğu malın bedelinin 3'te 1'ini faiz olarak ödüyor. Bu, bankalar arasında dolaşıp bir zümreye, gruba gidiyor. Bir Siyonist gruba gidiyor. Dünyayı bunlar yönetiyorlar. Ödediğimiz malların 3'te 1'i haksız vergilerdir. Bu vergilerin yarısı yine götürülüp Siyonizm'e veriliyor. Böylece, dünyada 75 trilyon dolarlık alışveriş yapılıyor ve bunun 37 buçuk trilyonu Siyonizm'e ödenmiş olunuyor. Bu düzen insanları bu şekilde sömürüyor, aç bırakıyor, öldürüyor. Bu böyle gitmez! Bu mutlaka değişecektir. Çünkü buna tahammül mümkün değildir. Bu nasıl dünya yahu? 6 milyar insan bunların oyuncağı. Oynadıkları bütün oyunlar aldatmacadan ibarettir"
"Komünizm ve Kapitalizm birbirinin ikiz kardeşidir. Bunlar, ezen - ezilen düzenlidir. Komünizm'de devlet ezer, Kapitalizm'de ise bir zümre eziyor. Bütün insanları sömürüyor. Arada bir fark yok. Sömürü düzenidir. Şimdi Kapitalizm bir iflas noktasındadır. Bu ekonomik krizler falan hep bu iflasların alametidir. Kapitalizm de aynen iflas etmeye mecburdur. Söyledikleri gibi, her şey kontrol altında. Kapitalizm'in içerisinde 5 tane mikrop var. Bu Siyonist grup, bu mikroplara hükmediyor. Bu mikroplardan bir tanesi haksız vergiler. Anayasamızda devlet adil olacak diyor. Ama bunun şartlarından hiçbir tanesi yazılmamış. Ve böylece fakir fukaradan vergi alınıyor. Zengin vergi vermiyor. İnsanlar eziliyor ve zulüm meydana geliyor. Vergiler yanlış yerde alınıyor. Bütün sistem vergi mikrobu vasıtasıyla ekonomiyi çökertiyor. İnsanlar refah bulamıyor. Köleleştiriliyor ve sömürülüyor. Birinci mikrop budur"
"İkinci mikrop faizdir. Her şeyin içerisinde faiz olmuş. Her şey faiz yüzünden pahalılaşmış. Biz Siyonizm'in köleleriyiz. Ekmek alırken bile, 3'te 1'i dönüyor, dolaşıyor İsrail'e uçak, tank oluyor. Gel yarın bizi al diye. Denize atsak parayı daha iyi. Bizi kendine vilayet yap diye parayı götürüp onlara parayı veriyoruz. Faiz mikrobu 40 çeşit belanın sebebidir. Ekonomiyi engeller, köleleştirir, sömürür ve insanlıkta hürriyet diye, saadet bir şey bırakmaz. Üçüncü bir mikrop, darphane mikrobu. Bir yandan boyna açıktan para basıyor. Karşılığı yok. İntizamı yok, bir sistemi yok. İstediği gibi insanları eziyor. Paranın değerini devlet tayin ediyor. Padişah olsan kul hakkına dokunamazsın. Ama bütün bu hakların hepsi bunlar vasıtasıyla çiğneniyor ve kredi dağıtımı da kendi ahbabı yararlanarak dağıtılıyor. Toplanan krediler İstanbul'a ve bazı bölgelere gidiyor. Kapitalist nizamın 5 tane mikrobu var demek ki. Bu mikroplar; Faiz, haksız vergiler, darphane, kambiyo yani açıktan para basılması, paranın değerini devletin tespit etmesi ve kredi dağıtımındaki haksızlıklar. Bu 5 mikrop bizi fakirleştiriyor, eziyor, köleleştiriyor, yok ediyor. Bu 5 mikrobun ortadan kaldırılması lazım. "
"Komünizm çöktü. Bu kapitalizmin haklı olduğunu göstermez. İkiz kardeşten birisi öldü. Öbürü de ölmeye mahkumdur. Biri öldü diye öbürü de yaşayacak değildir. O haksızdı diye öbürünün haklı olduğunu göstermez. İnsanların yaşama hakkı 20 seneye düşüyor. Bu mutlaka bir yerde patlak verecek. Bu gittiğiniz yol, sizi Avrupa Birliği'nin kapısına bağlamak istiyor. Bizim gibi şerefli bir tarihe sahip olan bir millet Avrupa kapısında ne arıyor? Biz dünyanın öncüsü olmak mecburiyetindeyiz. Niçin köleliği tercih ediyorsunuz? Bizim medeniyetimiz Avrupa medeniyetinden çok daha üstündür. Bizim Avrupa'dan alacağımız bir şey yoktur. Avrupa'nın nesi varsa zaten onların hepsini onlara biz verdik. İlimlerin sahibi bizim ecdadımızdır"
"Temizliğin sahibi Müslümanlardır. Avrupa temizlik nedir hala bilmez. Vaftizden sonra yıkanmayı günah sayıyorlar. Böyle bir inançtan, böyle bir medeniyetten hayır gelir mi? Dünyada bundan büyük akılsızlık olur mu? Bu ne Avrupa'yı tanımak, nede bizi tanımamak demektir. Sizin ne yaptığınızı bildiğiniz yok. Almıyorlar beni içeriye, ben Avrupa Birliği kapısına gidip zincirle bağlanacağım. Sen kimsin, haberin var mı yahu? Sen tarihin en büyük milletisin. 3 kıtanın hakimisin. Yeryüzünde 11 asır hakkı, adaleti korumuş bir ecdadın evladısın. Ne olur yahu bir sefer de benim ne dediğimi Yahudilerden evvel bir kerede siz anlayın. Siz anlayıncaya kadar Yahudi anlıyor, her türlü tedbirini alıyor, sen anladığın zaman iş işten geçiyor. Onun için yanılgıları düzeltmek mecburiyetindeyiz"
Bulduğunuza eminimJ
Ama zorlandınız değil mi?
Çünkü ulusal hiçbir özelliği kalmamış medya bu söylediklerini ön plana çıkarmadı.
"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."

HİTLER'E KİMLER MADDİ DESTEK SAĞLADI?

Yahudiler tarafından özenle saklanan sırların gerçek yüzü ; "Yahudiler bana mücadelemde önemli katkılarda bulundular. Hareketimizde çok sayıda Yahudi'nin mali desteğini gördüm. Daha o zamandan kuvvet ve başarının ne yönden geleceğini biliyorlardı.” (Adolf Hitler) HİTLER'E MADDİ DESTEK SAĞLAYAN YAHUDİ BANKALAR · DEUTSCHE BANK: Alman savaş ekonomisini yönlendirmiştir. Hitler'i finanse etmeleri yönünde hemen hemen bütün şirketlere baskı uygulamıştır. · DRESDENER BANK: Sahibi Eugen Gutmann. Aynı zamanda barut üreticisi Lois Hagen, Loewe ve Krupp silah fabrikalarını finanse etmiştir. · DARMSTAETTER BANK: Sahibi Abraham Oppenheim, Bşk. Jakop Goldschmith · BLEİCHROEDER BANK: Kurucusu Samuel Bleichroeder, sahibi Bleichroeder ailesi. · SPEYER BANK: Sahibi Speyer ailesi. · MENDELSSHON BANK: Sahibi Mendelsshon ailesi. II.Dünya Savaşından önce Alman Endüstri Komitesi ve Ticaret Odası Başkanlığı yapmıştır. Alman savaş endüstrisi ve kimya sanayini finanse etmiştir. · WARBURG BANK: Sahibi Warburg ailesi. Alman savaş endüstrisini finanse etmiştir. Almanya’yı dış dünya ile bağlantıda tutan bir Yahudi bankasıdır. I.Dünya Savaşından sonra Almanya için diğer devletlerden kredi temin etmiştir. · ARNHOLD BANK: Sahibi Arnhold ailesi. Alman Silah sanayisini ve savaş endüstrisini finanse etmiştir. Bamag , AEG, Agfa, Dresdener Bank, Ludwig Loewe Ag ve daha birçok Alman silah ve mühimmat fabrikalarının ortak ve finansorlerinden idi. · DİSCONTO-GESELİSCHAFT: Kurucusu Solmssen ailesi. Sahibi Hitler'in en büyük maddi destekleyicisidir. Adı George Solmssen'dir. George Solmssen Hitler döneminde Alman bankacılığının merkez organizasyon başkanıydı. Gemi inşaatı, donanma ve ağır savaş sanayi, petrol endüstri, telekomuninikasyon alanlarında yatırımlar yapmıştır. · BHG BERLİNER HENDELSGESELLSCHAFT : Sahibi Carl Furstenberg, savaş sanayini finanse etmiştir. Tamamı Yahudilere ait olan Ruhr Bölgesi endüstrisini desteklemiştir. · SCHAAFHAUSENSCH BANKVEEREİN: I.Dünya Savaşı’nda Siegfired Samuel yöneticiydi, II.Dünya Savaşı’nda ise Gutmann yöneticiydi. Loewe Konsorsiyumu'na katılıp, Loewe Silah Fabrikaları’nı finanse etmiştir. Tamamı Yahudilerin tekelinde olan Ruhr Bölgesi’ndeki savaş endüstrilerini finanse etmiştir. · NATİONALBANK FUR DEUTSCHLAND: Sahibi Gutmann, savaş sırasında elektrik endüstrisini finanse etmiştir. Bir başka Yahudi bankası olan Darmstaetter Bank ile birleşmiştir. · COMMERZ UND PRİVAT BANK: Yöneticisi Curt Sobernheim, Alman savaş ekonomisini desteklemek amacıyla iç ve dış ticari kuruluşlarıyla ilişki kurma görevini üstlenmiştir. · BERG UND METALLBANK: Sahibi Dr.Willhelm Merton, savaş sanayinin hammadde kaynaklarını finanse etmiştir. · M.A.V ROTHSCHİLD & SOHNE: Sahibi Rothschild ailesi. Her alanda savaşı finanse etmiştir. En büyük Yahudi ailesidir. KİMYA SANAYİ'NDEKİ ÜÇ DEV YAHUDİ KURULUŞU BAYER: Hitler'in savaş propagandasını üstlenmiştir. (Şimdilerde İlaç Sanayinde at koşturmaktadırlar) · IG-FARBEN: Krupp ile beraber Auschwitz kamplarındaki tutukluları fabrikalarında ölesiye çalıştırdıktan ve tutukluları çalışmayacak hale getirdikten sonra öldürmüşlerdir. (Gaz odalarında değil) · AGFA:IG-Farben şirketine bağlıdır. Bu şirkette Hitler'i büyük ölçüde finanse etmiştir. HAMMADDE KAYNAKLARININ SAHİPLERİ DE YAHUDİ’DİR · DEUTSCHE ERDOL: Sahibi Jakob Goldschmidt, yöneticisi Arthur Solomonsohn. · DEUTSCHE PETROLEUM AG: Sahibi Deutsche Bank · Blumenstein- Konzern: Sahibi Blumenstein ailesi. Savaşta 10 Milyon Mark’lık kum torbası üretmiştir. · DEUTSCHE EİSENHANDEL AG: Sahibi Leo Lusty, demir üretmiştir. · VEREİNİGTE STAHLWERKE: Çelik sanayi. · BEER SONDHEİMER & CO: Metal üretmiştir. · M.1.CARO & SOHNE: Demir üretimi. · PHOENİX AG: Madencilik. SİLAH FABRİKALARI VE SAVAŞ MALZEMELERİ ÜRETEN YAHUDİ ŞİRKETLER · KRUPP SİLAH FABRİKALARI: Sahibi Krupp ailesidir. · LOEWE SİLAH FABRİKALARI: Sahibi Loewe ailesidir. · MAUSER SİLAH FABRİKALARI: Sahibi Loewe ailesi ve Alfred von Kaull. · DEUTSCHE SİLAH VE MÜHİMMAT FABRİKASI: Sahibi Isidor Loewe. · STAHLWAREN UND WALFEN FABRİKASI: Sahibi Alexander Coppel. · ALMAN-ATLANTİK TELGRAF ŞİRKETİ: Sahibi Loewe ailesi. · HANNESMANNROHREN- WERKE AG: Yöneticisi George von Siemens. · ARON HİRSCH & SOHNE: Kaçak silah üreticisi. · HİRSCH KUPFER UND MESSİNDWERKE AG: Sahibi Sigmund Hirsch. · SOLİNGEN MÜHİMMAT: Sahibi Alexander Coppel. · KOLN-ROTTWEİLER BARUT FABRİKASI: Sahibi Louis Hagen. · RHEİNİSCHE-WESTFALİSCHE BARUT FABRİKASI: Sahibi Louis Hagen. · AEG: Kurucusu Emil Rathenaus, askeri alanda kullanılan her aracın motorunu AEG üretmiştir. · SİEMENS: Tamamen silah sanayi için çalışmıştır. Sahibi Siemens ailesidir. · LUFTHANSA: Nazi Almanya’sı hava kuvvetlerini oluşturmuştur. Kaynaklar : "Deutsscland ohne Juden Eine Bilanz","Jews in the German Economy","Das Dritte Reich","1939-1945 in Deutschland Fotografierte Zeitgeschichte". ŞİMDİ SÖYLERMİSİNİZ LÜTFEN KİM KİMİ ÖLDÜRMÜŞ?
"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."