Eski bir yazım:
Aşağıdaki yazımı ismi bile yalan olan Macar Yahudisi Siyonist,turuncu devrimci Saros'un bilerek yada bilmeyerek uşağı olmuş VİCDANİ REDCİLER denilen grubun eylemlerine istinaden yazmıştım.
“Vicdani redciler” savaş karşıtı, “askerlik yapmak istemiyoruz” diyenler.
Bakınız iyi çocuklardır, sevilirler.
Ne kadar hoş bir söylem “savaşa karşıyım”, “ben de karşıyım” demeyen var mı?
Yâda şöyle sorayım: “ben savaşmak istiyorum” diyen.
Bu ne hayalcilik, bu ne demokrasi, çağdaşlık, insan hakları adı altında emperyalizmin ekmeğine yağ sürmektir.
Tüm dünya silahlanırken,7000km uzaktaki ülkelere saldırıp çoluk çocuk demeden öldürürken, binlerce kadına, çoluğa çocuğa tecavüz ederken, bizde kendini entelektüel zanneden bazı kişilerin beynine öyle bir şey sokulmuş ki; sanki o “askere gitmeyince tüm dünya silahları bırakacak.”
Eminim kitapta okuyan arkadaşlardır bunlar.
Ve buna gerçekten inanıyorlardır.
Üniversite çağdaşlığı, solculuğu yaparken bir şişe birada ülke kurtaran mantık, nasıl oluyor da hayatın içerisine atılınca gerçek rayına oturmuyor. Kuzey kutbunda foklarla yaşıyor olsak bizde gitmeyelim askere.
Ateş çemberi içinde olacaksın, etrafındaki ülkeler dünyanın en katil emperyalistlerince istilaya uğramış olacak, katil ABD komşun olacak, İsrail dünya halklarını, tepkilerini hiçe sayıp sivillere fosfor bombası yağdırırken, rengârenk devrimlerle ülkelerin sömürüldüğü, talan edildiği, halkın açlık ve sefalet içerisinde kırıldığı bir coğrafyada bu ne vicdandır ki; askere gitmeyelim diye biliyorsunuz.
Evet, dostlar siz gerçekten vicdanı reddetmişsiniz.
Teröristle solculuk arasındaki çizgiyi koyamamışsınız.
Toplum gerçeklerinden kopuk, kendinize kurduğunuz bir micro evrene, hayatı tüm acılarıyla yaşayan, milim milim ören insanları dâhil etmek istiyorsunuz.
Türk Ordusu hiçbir ülkeye savaş açmamıştır.
Atatürk’ün “yurtta sulh, cihanda sulh” çizgisinden çıkmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti emperyalist değildir. Hiç bir ülkenin topraklarında gözü yoktur. STK’nın en büyük özelliği caydırıcılığıdır.
İzmir’de ki, Edirne’deki, Kars, Hakkâri, Adana’da ki evinde rahat uyuyabilmek, kitap okuyabilmen, çocuğunun saçını okşayıp derslerine yardım edebilmen için birilerinin askerlik yapması lazım, güvenliğimizi sağlaması lazım.
Eğer bencil değilseniz, bu fedakârlığı bir gruptan beklemek doğru değildir.
Zamanı gelen bu görevi yapmak zorunda.
Anadolu bedel ister; dostlar.
Anadolu bedelini ödeyememiş, imparatorlukların, devletlerin, beyliklerin kalıntılarıyla doludur.
Anadolu’nun sırtını kaşırsan altından bedelini ödeyememiş bir halkın kalıntılarınla karşılaşırsın.
Bu gerçekleri bilerek “ben askerlik yapmayacağım”, “ben savaşa karşıyım”,hatta daha ileri giderek olayı, benden çıkarıp “biz”e getirmek gerçekten vicdanı reddetmektir.
Emperyalizmin değirmenine su taşımaktır.
Gerçekleri görmek için mutlaka, istilaya mı uğramak gerekiyor?
Daha tarihte dün sayılacak kadar kısa bir dönem önce istilaya uğramadık mı?
Emperyalist çakallar topyekûn saldırmadılar mı?
Türkiye’nin nerede olduğunu bilmeyen insanlar, ne arıyorlardı Çanakkale’de?
Alman istihbaratı BND’nin yıllardır sizin dediğinizi; “askere gitmeyin” dediğini hiç mi duymadınız?
Pkk katillerinin de aynı şeyi söylediğini “analar çocuklarınızı askere göndermeyin” dediğini bilmiyor musunuz?
Bu nasıl entelektüelliktir?
Eğer bilinçli değilse (ki ben öyle olduğuna inanmak istiyorum) bu resmen vicdanı reddetmektir.
Bencilliktir, megalomanlıktır.
Bir gün afişte değil, gerçekten ellerimiz kendi evlatlarımızın kanıyla boyanmadan bu saçmalığa son verin.
Türk Ordusu biziz ve biz katil değiliz.
Sadece emperyaliste gözdağı veririz.
Gerekirse canımızı da veririz.
Gerçek vicdan budur.
Emperyalist katiller bunu biliyor ve sizi kullanıyor.
Savaşa HAYIR
Askerliğe EVET.
"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."