24 Ekim 2009 Cumartesi


ASYA BİRLEŞİYOR.BİZ AVRUPA BİRLİĞİ İLE UYUTULUYORUZ.


Bütün dünya birleşiyor. Biz ise çökmekte olan Avrupa Birliğine gireceğiz diye kandırılıyoruz. Avrupa Birliği’ne girmeyeceğiz.Çünkü Avrupa Birliği ekonomik olarak sömürecek ülke kalmadı ve kendi kaynakları da yeterli değil. AB’ye alınmamaktan bahsetmiyorum. AB zaten çöküyor.Bunu herkes biliyor ve ne yazık ki bizim siyasetçilerimizde biliyor. Ama oy uğruna Türk halkı kandırılıyor. AB’ye artık üye değil; sömürülecek kaynak ülkeler gerekiyor.



Diğer yandan;750 milyonluk bir Türk dünyası zengin doğal kaynaklarıyla Türkiye'nin keyfini bekliyor.7 Türk Cumhuriyeti acilen ekonomik ve kültürel bir birlikteliğe gitmek zorundadır. Gitmediği taktirde devler arasında tek başlarına mücadele etmeleri mümkün değildir.



Tekrar ediyorum: Avrupa Birliği çökmüştür. Avrupa Birliği oy uğruna bize söylenen yalandan başka bir şey değildir. Ergenekon Davası ABD tarafından ASYA’yı görmüş aydınlarımızın susturulması operasyonudur. Kürt açılımı Asya’ya yönelecek Türkiye’nin düşünme yetisini kırmak için üretilmiş sahte bir gündemdir. Ermeni açılımı ise Türk Birleşik Devletlerinin Asya’ya açılan Azerbaycan köprüsünün dinamitlenme operasyonudur. Dünya tarihi yine kırılıyor. Kutuplar değişiyor ve yine Kürtler ve Ermeniler kullanıyor. Tarih bu hataların şahitlerini toprağa gömmeden yeni hatalar yapılıyor. Ve birileri uçuruma göbek atarak koşuyor.

Saygılar.

Levent kalem–24.10.2009



Üç Haber: Dünya bülteni sitesinden alındı



I.JAPONYA ASYA ÜLKELERİNE "DÜNYA LİDERLİĞİ"Nİ ÖNERDİ!

Asya ülkeleri Avrupa Birliği benzeri bir yapı kurmak ve küresel alanda daha aktif olmak için ilk adımı attı

Asya ülkelerini bir araya getiren ASEAN toplantılarının bu yılki görüşmelerinden önemli kararlar ve anlaşmalar çıktı. Toplantıya, Japonya başbakanı Yukio Hatoyama'nın Asya ülkeleri arasında Avrupa Birliği benzeri bir yapı kurulması ve dünya siyasetinde daha fazla söz sahibi olunması üzerine verdiği teklif damgasını vurdu.

İnsan hakları konusunun da öne çıktığı toplantıda, üye ülkelerdeki insan hakları ihlallerini ele alacak bir organ oluşturulmasına karar verildi.

Hatoyama'nın ortaya koyduğu teklife göre, Güney Asya ülkelerini barındıran ASEAN üyeleri ile bölgesel müttefikler olan Çin, Japonya, Güney Kore, Hindistan, Avustralya ve Yeni Zelanda arasında bir Doğu Asya Topluluğu kurulacak.

Diğer ülkeler arasında olumlu karşılanan teklifi getiren Japon başbakanı, ülkesi ile ABD arasındaki ilişkilerin "stratejik" olduğunu, ancak Asya ülkeleri ile var olan "farklılıkların" giderilmesi gerektiğini savundu.

Çin'in ekonomik büyümesini de değerlendiren Hatoyama, bunu "bir tehdit" olarak görmediklerini söyledi.

Teklif, ortak ekonomik ve siyasi birliğin 2015 yılına kadar oluşturulmasını öngörüyor.

İNSAN HAKLARI KOMİSYONU

Üye ülkelerin bu yıl gündeminde olan bir başka konu ise, başta Myanmar ve Kuzey Kore olmak üzere, farklı ülkelerde gündeme gelen insan hakları ihlalleri oldu.

Gergin tartışmaların yaşandığı kaydedilen toplantı sonrası, ülkeler ASEAN İnsan Hakları Komisyonu kurulması üzerinde anlaştı.

10 ülke, Myanmar'daki yönetimin baskıcı tavrını da eleştiren bir bildiri yayınladı.

42 yıl önce kurulan örgüte üye ülkeler arasında bir krallık, bir diktatörlük ve iki komünist yönetim olduğunu hatırlatan uzmanlar, komisyon kurulması kararını bile büyük bir aşama olarak niteliyor. Ancak komisyonun ne kadar etkili olabileceği konusunda soru işaretleri devam ediyor.

Çin ve ASEAN karşılıklı yatırımlarını artırıyor

Öte yandan, Tayland'ın başkenti Bangkok'daki toplantılar sırasında Çin ve ASEAN arasında 4 milyar ABD doları tutarında, yurtiçi ve yurtdışını kapsayan 160 işbirliği projesi protokolü imzalandı.

Çin Uluslararası Radyosu'nun internet sitesinde yer alan habere göre, sanayii, turizm, altyapı, ulaşım, enerji, ticaret, lojistik, bilişim, yazılım ve hizmet sektörlerini kapsayan uluslararası projelerle ilgili olarak 80 protokole imza atılırken, imza değerinin 4 milyar ABD doları tutarında olduğu belirtildi.

FREİDMAN'IN RAPORUNDAN

CIA ile bağlantılı olan ve geleceğe dönük projeksiyonlar yapan Stratfor'un kurucusu George Friedman, geçtiğimiz aylarda çıkardığı 'Gelecek 100 Yıl- 21. Yüzyıl için Öngörüler' kitabında, inanılmaz senaryolar anlatıyordu.

Bu senaryolara göre, Çin ve Rusya çökerken, Japonya ise Asya'nın tek hakimi oluyordu.

İşte o senaryolardan bir tanesi:

"Japonya, Rusya'nın doğu kıyılarına ve Çin'in doğusuna gözünü diker. Çünkü nüfusu 107 milyona düşmüştür, bunun 40 milyonu 65 yaşın üstündedir. Enerji kaynakları tükenmiştir. Geleceğini garanti altına almak için bölgesel bir lider olmaya çalışmalı, Rusya'nın yeraltı kaynaklarından yararlanmalıdır."


II.JAPONYA'DAN ABD'YE 50 YIL SONRA "HAYIR"

İki ülke arasında yaşanan üs müzakerelerinde, Japonya yarım yüzyıl sonra ilk kez ABD yönetimine "Hayır" dedi

Japonya'daki yeni merkez sol hükümeti, seçimlerde Japon halkına verdiği sözü tutarak Amerikan üslerinin geleceği konusunda ABD baskısına boyun eğmedi. Hükümet, üs konusunda, Amerika'nın baskıların boyun eğilmeyeceğini açıkladı.

ABD Başkanı Barack Obama'nın Kasım ortasındaki Tokyo ziyaretini hazırlamak amacıyla bu hafta Japonya'da temaslarda bulunan ABD Savunma Bakanı Robert Gates, 1955'ten beri iktidarda bulunan muhafazakârları 30 Ağustos'ta deviren merkez sol hükümeti ABD üssünün taşınmaması konusunda ikna edemedi.

Okinava adasındaki Futenma üssünün yerleşim bölgesinden başka bir yere taşınması konusunda yaşanan anlaşmazlığı gidermek ve 2006'da yapılan anlaşmaya uyulmasını istemek için Japonya'ya gelen Gates, Dışişleri Bakanı Katsuya Okada'nın "Japonya, halkının isteklerine saygı duyan demokratik bir ülkedir. ABD'nin bize söylediğini sadece ABD istedi diye kabul edecek değiliz" yanıtıyla karşılaştı.

Siyasi analizci Minoru Morita, "Amerika bağımlısı Japonya'yı tedavi etmek" başlıklı yazısında, "Uzun yıllardır ilk kez Japonya ABD'ye karşı geliyor. Ama Japonlar kafalarında bağımsız değiller ve eğer Amerika Yukio Hatoyama hükümetinin zayıflığını hissederse daha da agresif hale gelir ve isteklerini dayatır" görüşünü dile getirdi.

İki ülke arasında 2006'da imzalanan anlaşmanın yeniden müzakere edilmesi dışında yeni Japon hükümeti, Japonya'daki Amerikan askerlerinin özel statülerinin gözden geçirmek, Afganistan'daki uluslararası kuvvete lojistik destek sağlamaya son vermek ve Soğuk Savaş döneminde Tokyo ile Washinghton arasında imzalanan gizli anlaşmalarla ilgili soruşturma başlatmak istiyor.

Washington Post gazetesindeki habere göre ABD Dışişleri Bakanlığından bir yetkili, "Obama yönetimi için bugünün en zorlu dosyası Çin değil, Japonya" olduğunu savundu.

HALK GİTSİN İSTİYOR

Okinava halkı, ABD'nin adada kalmasını istediği Futenma hava üssünün kapatılmasını istiyor. Dışişleri Bakanı Okada, Okinava'da Ginowan kentinin yakınlarında bulunan Futenma üssünün bölge halkı için tehlike teşkil ettiğini ve sorunu bir an evvel, yıl sona ermeden çözmek istediklerini söylemişti. Japonya'da 30 Ağustos'taki seçimleri kazanan Japonya Demokrat Partisi, Amerikalı yetkililerin ve ABD'nin sağlam müttefiki olan Japon Liberal Demokrat Parti yöneticilerinin 2006 yılında imzaladıkları anlaşmayı gözden geçireceğini bildirmişti. Amerikalı ve Japon yetkililerin 2006'da imzaladıkları anlaşma, Futenma üssündeki 8 bin askerin 2014 yılına kadar Amerikan bölgesi Guam'a kaydırılması ve Futenma üssünün de Okinava'daki başka bir Amerikan askeri bölgesine kaydırılmasını öngörüyor. O dönemde muhalefette olan Japonya Demokrat Partisi ise ABD'nin tüm askerlerinin adadan çekilmesini ve üssün kapatılmasını istemişti.


III.GATES'TEN JAPONYA'YA ÜS BASKISI, K. KORE'YE UYARI

ABD Savunma Bakanı, Japonya'dan Amerikan üssünün yerinin değişmemesini istedi, Kuzey Kore'ye sert çıktı

ABD Savunma Bakanı Robert Gates, Japonya ve Güney Kore'yi kapsayan ziyaretini tamamladı.

Japonya'nın Okinava adasındaki Amerikan üssünün yerinin değişmemesi için bastıran Gates, üssün taşınmasını beklemediğini söyledi.

Japonya Dışişleri Bakanı Katsuya Okada ile görüşmek üzere Tokyo'ya giden Gates, Tokyo'nun kapatılması yönündeki baskılarına rağmen Futenma üssüyle ilgili anlaşmaya bir alternatif olmadığını ifade etti.

Anlaşma konusunda Başbakan Yukio Hatoyama'nın anlaşmayı yeniden gözden geçirme kararının kendileri için bir sorun teşkil etmediğini söyleyen Gates, Hatoyama'nın sözünden dönmesini beklemediğini söyledi. Gates, "bu ülkelerimiz, hükümetlerimiz arasındaki bir anlaşmadır. Açık konuşmak gerekirse, iki tarafın da anlaşma şartlarını yerine getireceğine güvenim tam" diye konuştu.

Amerikalı ve Japon yetkililer, 2006 yılında, üsteki 8 bin askerin Amerikan bölgesi Guam'a kaydırılması ve Futenma üssünün de Okinava'daki başka bir Amerikan askeri bölgesine kaydırılması yönünde karara varmıştı. O dönemde muhalefette olan Japonya Demokrat Partisi ise tüm ABD askerlerinin adadan çekilmesini ve üssün kapatılmasını istiyordu.

Hatoyama, geçmişteki konuşmalarında, ABD'ye Futenma üssünü kapatması çağrısında bulunmuştu. Üssün çok kalabalık bir bölgede bulunması, uzun süredir Japonya'da eleştiriliyordu. Japonya'nın askeri müttefiki olan ABD'nin bu ülkede 50 bin askeri bulunuyor.

Gates: Kuzey Kore ordusu daha ölümcül tehdit oldu

Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates, Japonya'nın ardından ziyaret ettiği Güney Kore'de Kuzey Kore ordusunun bölge için daha ölümcül bir tehdit haline geldiğini" iddia etti.

Güney Kore'nin başkenti Seul'de Amerikan ve Güney Koreli askerlere hitap eden Gates, Kuzey Kore rejimi kalıntılarının tehdit oluşturduğu ve bu tehdidin eskisine nazaran daha ölümcül ve istikrar bozucu olduğu yönündeki Amerikan görüşünün devam ettiğini ifade etti.

Kuzey Kore, nükleer silah programının sona erdirilmesini amaçlayan uluslararası görüşmelere, daha önce kendisine verilen sözler yerine getirilmediği gerekçesiyle katılmıyor.

ABD, 670 bin askeri bulunan müttefiki Güney Kore'de 28 bin askerini konuşlandırıyor.




EMPERYALİST SİYON ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ;

BEYİN GÜCÜMÜZÜ ÖLDÜRÜYOR.



HALA GÖRÜLEMEDİ Mİ?




İsrail’den silah istemiyoruz. 2 teröristi gören 200 teröristi görmeyen Heronlarının akıbetini de biliyoruz. Uçamıyor. Neden uçsun ki? Besledikleri pkk yı mı haber versin? Uçanı da üzerine takılan kameraları taşıyamıyor; düşüyor. Dümenden “one minute” ci AKP leriyle halkı kandıra bilirler. Nerede 8 Heron’un parası. Allah’ı para olan siyonislere kim yakışır? “Türkiye’yi pazarlayacağız” diyen esnaf zihniyet.

Biz sizden silah falan istemiyoruz.

Çekim bilim adamlarımızın üzerinden ellerinizi. Irak’ta, İran’da ve Türkiye’de neler yaptığınızı biliyoruz. Siz katilsiniz. Foyanız meydana çıktı. İnsanların şimdi de size olan kinlerini kendi adamlarınız; AKP’ye oya dönüştürmek için bağırtıyorsunuz. Davos’ta bu millet “one minute” dümenini yedi.Şimdide “Anadolu Kartalı” dan İsrail’i şutladı imajı yaratmaya çalışıyorsunuz.

Sayın Tayyip’mi sizi şutlayacak?

Daha dün G–20’ için gittiği ABD’de ABD Yahudi lobisi ADL’nin şişmanı Foxman’la sarmaş dolaş olan kimdi? Sonra kalkıp Anadolu Kartalına İsrail’in katılmasını engelliyor.

Foxman mı söyledi acaba?

Kürt açılımın arkasındaki İsrail parmağı görülmesin; görülmesin ki halkın tepkisi İsrail’e olmasın. Ayrıca Davos fatihi birkez daha siyonizme kafa tutan adam imajı kazansın.

Ne şahane oyun ama.

Tabi ki yersen.

Daha durun.

Bakü Tiflis Ceyhan (BTC) ham petrol boru hattı, Samsun Ceyhan (SC) ham petrol boru hattı, Kerkük Yumurtalım (KC) ham petrol boru hatlarının kurnasını ve Seyhan-Ceyhan Nehirlerimizin suyunu İsrail’in Hayfa limanına taşıma/bağışlama projesi var.

Detaylar için bakınız:



Of be başbakanım siyoniste/emperyalist çakallara elini bir kaptırırsan kolunu koparır.

İşin çok zor.

Hatayı baştan yaptın.

Bakalım bu halk seni affedebilecek mi?

Farkındayız; ne isterlerse vermek zorundasın. Ama Atalarımız tüm bunları santim santim kanlarıyla sulayarak aldı ve biz gençlere emanet etti.

Şimdi senin verilmiş sözlerin ve seni istediği zaman bitirmesinler diye görmemezden gelemeyiz, kendimizi satamayız. Satarsak uyuyamayız. Uyursak günü geldiğinde Şehitlerimizin, Atalarımızın yüzüne bakamayız.

“Zararın neresinden dönersen kardır”

Maalesef “yüce divanda yargılanacaksın”.

Allah seni affetsin.

Atatürk gençliği; biz, asla affetmeyeceğiz.



HALA GÖRÜLMEDİ Mİ?


EMPERYALİST SİYON ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ;


BEYİN GÜCÜMÜZÜ ÖLDÜRÜYOR.




Haber:



ASELSAN'DA DÖRDÜNCÜ İNTİHAR



Aselsan'daki sır ölümlere bir yenisi daha eklendi. Bu da intihar olarak açıklandı.

ASELSAN'ın Komuta Kontrol ve Haberleşme Yazılım Mühendisliği'nin uçak komuta kontrol merkezi bölümünde başarılı işlere imza atan genç mühendis Burhaneddin Volkan'ın, 3 arkadaşının şüpheli şekilde hayatlarını kaybetmesinin ardından kurumdan ayrıldığı ve yedek subay olarak vatani görevini yapmak üzere gittiği Ankara'daki birliğinde hayatını kaybettiği belirlendi. ASELSAN'ın 3 başarılı mühendisinin ölümünün ardındaki sis perdesi bir türlü aydınlatılamazken, kurum mühendislerinin bir tanesinin daha şüpheli bir şekilde hayatını kaybettiği belirlendi. ASELSAN'ın Komuta Kontrol ve Haberleşme Yazılım Mühendisliği'nin uçak komuta kontrol merkezi bölümünde başarılı işlere imza atan Hacettepeli genç mühendis Burhaneddin Volkan'ın, 3 arkadaşının şüpheli şekilde hayatlarını kaybetmesinin ardından kurumdan ayrıldığı ve yedek subay olarak vatani görevini yapmak üzere gittiği Ankara'daki birliğinde hayatını kaybettiği öğrenildi. 2005'TE ASELSAN'A GİRDİ Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra ASELSAN'a mühendis olarak giren ve burada uçak komuta kontrol merkezi bölümünde çalışan 8 mühendisten biri olan Volkan, kurum bünyesindeki 3 mühendisin şüpheli şekilde hayatını kaybetmesi üzerine endişeye kapılarak kurumdan ayrıldı. Yedek subay olarak askere alınan Burhaneddin Volkan, önce Tuzla Piyade Okulu, ardından Ankara Kızılay'daki Bando Okullar Komutanlığı'ndaki birliğine gönderildi. Mühendis Burhaneddin Volkan, asteğmen rütbesi ile gittiği birliğinde nöbet esnasında şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Askeri yetkililer ailesine Volkan'ın intihar ettiğini bildirdiler. Aileye kışladan gelen telefonlarda hiç de iç açıcı şeyler anlatılmadı. 8 Ekim 2007 günü hayatını kaybeden Burhaneddin Volkan'ın babası Mahmud Volkan, oğlunun ölümü ile ilgili Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı'na gerekli dilekçeleri sundu. Konunun aydınlatılmasını isteyen baba hiçbir sonuç alamadı. Savcılık ‘kovuşturmaya yer olmadığına' karar verdi. Aile bu karara Askeri İdare Mahkemesi nezdinde itiraz etti. Aile şimdi yargıdan gelecek son kararı bekliyor. ASELSAN MÜHENDİSLERİNİN ÖLÜMÜ ŞÜPHELİ 2006–2007 yıllarında 6 ay içerisinde ASELSAN'da 3 mühendis şüpheli bir şekilde ölmüştü. İlk ölüm olayı 7 Ağustos 2006 tarihinde görülürken, 16 Ocak 2007 ve 26 Ocak 2007 tarihlerinde de iki vaka daha yaşandı. Ölen Hüseyin Başbilen, Ali Ünal ve Evrim Yançeken isimli 3 mühendis de ODTÜ mezunu ve ASELSAN'da gizli yürütülen silah projelerinde görev yapıyorlardı. Bir dönem Aselsan'da çalışan mühendis asteğmen Zafer Oluk da görev yaptığı İstanbul 1. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda 2008 yılının Mayıs ayında hayatını kaybetmişti. Zafer Oluk'un elektrik kazası sonucu öldüğü açıklanmıştı.

"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR,
SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."
BEKLEYİN
Unutmayalım.
Yine tüm kanallar dibine kadar aynı konuya gömüldü. 20/30 tane kıçıkırık pkk teslim edildi. Çadır mahkemeleri kuruldu. Afrika kabileleri gibi manzaralar seyrettik. Dtp teröristleri sirk maymunu gibi araba üstünde il il gezdirdi. Meksika’nın domuzlarından grip bulaştı. Okullar tatil edildi. Aşı alalım mı? Almayalım mı? Aldık. Şimdi vurulalım mı? Vurulmayalım mı? Civa varmış içinde. Bunu tartışıyoruz. Aşısını üretecek kurumları olmayan bir ülke. Varken kapatan ülke. Avrupa’dan 15 terörist daha gelecekmiş. İstanbul’da gösteriler yapacaklarmış. Devşirme medya bunu işliyor. Bakıyorsunuz, bunların sebebi olan iktidar gösterileri eleştiriyor. Sen getirtmedin mi? Evet. Sen affetmedin mi? Evet. Şimdi niye bağırıyorsun. İstanbul hava alanında da kur iki çadır mahkeme; yâda gerek yok VİP’i yap mahkeme. Çadıra kızdı millet V.İ.P mahkeme ver. Ben bu oyunları daha öncede gördüm. Açılımın sözcüsü bakan açıklama yapıyor, aslında eline tutuşturulan metni okuyor. Kendi yazmamış belli, gözlerini ayıramıyor. Dtp ye çatıyor, streste lakin içinden “biz yaptık, millet suratımıza tükürüyor, oyları dtp yiyor” diyor. Ne zaman AKP böyle bağırmaya başlarsa, liboş, fettoş,kürdoşçu prof.ları tele vole programlarında yumuşak yumuşak demokrasicilik oynamaya başlarsa; unutmayın ki dış siyasette bir şeyler kaçıyor. Bekleyin yakında kokusu çıkar.

"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."