23 Haziran 2009 Salı

HEMŞERİ TOKATI

İsrail'deki gururumuz Tek Türk şirketinin CEO'su, Başbakanın hemşerisi, 2005 yılında İsrail'de yılın iş adamı seçilen ve 2009'da Ekovitrin dergisi tarafından Orta Doğu'nun en başarılı iş adamı ödülüne layık görülen, İsrail basını tarafından da "İsrail'deki son Osmanlı" olarak adlandırılan Ekovitrin dergisi mayınlı arazi konusunda Başbakana çok sert çıktı.

Sn. Başbakan; İsrail kendi topraklarında Türk firmalarınca alınmış projelerde istihdam edilmek üzere Türk işçisinin İsrail'e girişini engellerken ve siz buna T.C. Başbakanı olarak ses çıkartamazken hangi mantık ve anlayış ile kendi toprağınızda kendi milletinizi ırgat yaparak işsizliğin önüne geçmeyi planlıyorsunuz?

İsrail men şeyli 1200 firmanın Türkiye faaliyetlerini siz kolaylaştırırken, bırakın siz İsrail'e 1200 Türk firması sokmayı 1200 iş gücü dahi gönderemiyorsunuz.

Sonra da Suriye sınırındaki vatan toprağını vererek Türk insanına istihdam kapısını açacağınızı iddia ediyorsunuz.

Sınırda İsrail’e ırgat yapmayı planladığınız kadar insanımızı yarın yollayın ben İsrail’de onları Türklüğüne yakışır bir şekilde istihdam edeceğim. Suriye sınırında çalıştırmayı düşündüğünüz insan sayısı kadar insanımızı İsrail'de istihdam etmeyi ben size vaad ediyorum.

Çok becerikli olduğunuzu ve İsrail'e sözünüzün geçtiğini iddia ediyorsanız buyurun yarın kaç bin kişi diyorsanız yollayın, ben istihdam edeceğim, bakalım Kıbrıs büyüklüğünde bir cevheri kullanımına sunmayı planladığınız ve bu doğrultuda 7 firmasını mayın temizlemeye talip ettiğiniz İsrail'in size cevabı ne olacak?

Ne sizin ne hükümetinizin ne de başka bir iradenin hayati önem arz eden ve bu günlerde İsrail ve ABD için değeri paha biçilmez olan bir memleket arazisini her ne ad altında olursa olsun başka bir iradeye teslim etmeyi düşünmesi dahi kabul edilemez.

Altı petrol üstü tarım cevheri olan jeopolitik değerinin ise paha biçilmez olduğu bu Toprak 80 milyonluk milletimize aittir.

O halde milletin malı için irade de millete aittir.

Sorun bakalım millet ne diyor bu işe?

Demokraside referandum mekanizması sık sık kullanılması gereken en önemli mekanizmadır.

O halde gidin millete...

Bakalım asli unsur olan milletimizin cevabı ne olacak?

Böyle bir meseleyi millet adına yetki aldığınız TBMM de Hükümetinizle beraber tartışmaya dahi hakkınız olamaz.

Eğer bu konuyu tartışmaya açmak istiyorsanız, tartışmanın adresi doğrudan toprağın da, hududun da sahibi olan 80 milyonluk aziz Türk milletidir. Yoksa temizlik adı altında bu hududun devri Davos'taki çıkışın ardından Jack Kamhi ile deneyip başarılı olamadığınız İsrail ile barışma çabasının devamına yönelik bir arayış mıdır?

Böylesi kritik bir süreçte ülkeyi yöneten bir Başbakan olarak nasıl olurda İsrail ve ABD 'nin İran ve Suriye ile savaşın arifesinde olduğu böylesi hassas bir dönemde bu arazinin devri ile İsrail ve ABD lehine Suriye'ye karşı üstünlük sağlayacak bir cepheyi hibe edersiniz?

Bu yolla İsrail ve ABD lehine Suriye'ye karşı nasıl muhteşem bir cephe açtığınızı görmüyor musunuz?

Ya da bunu BOP eş başkanlığınızın gereği olarak görerek ve bilerek mi yapıyorsunuz.? İsrail ve ABD' nin olası bir İran müdahalesinde, Suriye'nin, İran'ın yanında yer alması durumunda ki, bu bilinen bir gerçekken bu araziye İsrail ve ABD'nin şimdiden yerleştirilmesi ile bu temizlik manevrasının bir alakası olup olmadığını 80 milyona açıklamanız gerekmiyor mu?

Bu milletin oyu ile milleti oyuna getirmenin hesabı içerisinde olanlar tarih huzurunda ve hakkın huzurunda gereken hesabı elbet vereceklerdir. Bu nedenle size tavsiyem bu konuda millete doğruları yalnızca doğruları söylemenizdir.

Milletin değerleri size emanet edilmiştir o halde, emanete sahip çıkmakta herkesten önce sizin asli görevinizdir. En azından Toprağınızın kullanımını vermeyi normal karşıladığınız İsrail kadar, sizinde toprağınıza ve değerlerinize sahip çıkmanızı size önermekteyim.

Ahmet Reis YILMAZ CEO

YILMAZLAR GROUP

ASLI GİBİDİR

Eğer fotokopi belge sayılıyorsa, bilgisayar çıktısı belge sayılıyorsa bu memleket yandı.

Kanunlarımızda var mı?

Yok mu?

Bilmem ama bildiğim bir şey var.

Bu memlekette bilgisayardan çat pat anlayan bir tane hakim, avukat yokmuş.

En başarısız bilgisayar bölümü öğrenci bile 10 zayıflı karnesini babasına damgalı, mühürlü, müdür ve öğretmen imzalı; hatta öğretmen ve müdürden övgü dolu görüş bildirilmiş şekilde sunar; ödülünü de kapar.Babanın bunu çözmesi için resmi kayıtlara gidip bakması gerek.Hiç bir babada bunu yapmaz.

Fotokopi ile darbe yapılıyorsa Noterler ne iş yapar?

“ASLI GİBİDİR” damgası neden var?

Üstelik kırmızı renkte.

Böyle komedi görülmemiştir.

Tv de görüyorum, Tübitak’ın geliştirdiği yeni kriminal imza inceleme cihazı bulunmuş. Tüm dünya bunu kullanıyormuş.

Neden?

İmzanın derinliğini ölçüyormuş.

Yani imzayı atan bastırıyor mu? Kâğıdı deliyor mu?

Elinin ucuyla mı? Atıyor bunu çıkarıyormuş.

Buna babasına karne yutturan çocuk gülerken altına kaçırır.

Fotokopinin derinliğimi olur?

Ya çatlayacağım artık söyleyeyim bari.

Kardeş artık kızdığın herkese darbe yaptır.

Müdürün sana fırça attı mı?

Yaptır darbe.

Patron zam yapmadı mı?

Yaptır darbe.

Baban harçlığını kesti mi?

Yaptır bir darbe.

Yaptır bir darbe, Ergenekon’dan koysunlar demir dağların arasına, çıksın bakalım çıka biliyor mu?

Bulsun Asenayı'da çıksın.Bulsa da Asena ona bir göbek atar gider.

Zaten oraya girince ona malum medya:

—Patronla, müdür kesin birileriyle konuşmuştur.

—Harçlık vermeyen baban kesin Ergenekon’un kasası çıkar.

Hele babanın hiç şansı yok. Tabutta yollarlar. Ama iyi düşün; babanı gönderdikten sonra belediye ile falan iyi geçin, gömemezsin valla. Harçlıkta vermedi zaten.

Söylüyorum:

1-Önce hasmına ait imzalı bir şey bul.

2-Bir tarayıcı bul (kaliteli falan olması da şart değil)

3-İmza kısmını tara.

4-Başbakan önemli değil ama; fetoşu yakalarsam öpeceğim, yada fetoşu görürsem çelme takacağım yaz. Bununla da kalmayacağım darbenin kralını yapacağım de.Çok gıcıksan;Roma’yı da yakacağım anasını satayım de.Hayal gücünü kullan artık;sana kalmış.

5-Taradığın imzayı belgenin altına taşı. Cırlop gibi oturttur.

6-Çıktı al, fotokopi çek.

7-Aynı kıyma gibi kaç defa çekersen kalite artar. Fotokopiden fotokopi çek. Her seferin de yazının kalitesi düşecektir. Tam TARAFlık olacaktır. Kargacık kurgacık.

8-Sonra bunu tekrar tara bilgisayarına at.

9-Acelen varsa; bir internet kafeden TARAF’a gönder.

Gitti oğlum bu adam.

TÜBİTAK makineleri değil; feriştahı gelse kurtaramaz.

Haydi hayırlısı.