İsrail'deki gururumuz Tek Türk şirketinin CEO'su, Başbakanın hemşerisi, 2005 yılında İsrail'de yılın iş adamı seçilen ve 2009'da Ekovitrin dergisi tarafından Orta Doğu'nun en başarılı iş adamı ödülüne layık görülen, İsrail basını tarafından da "İsrail'deki son Osmanlı" olarak adlandırılan Ekovitrin dergisi mayınlı arazi konusunda Başbakana çok sert çıktı.
Sn. Başbakan;
İsrail kendi topraklarında Türk firmalarınca alınmış projelerde
istihdam edilmek üzere Türk işçisinin İsrail'e girişini engellerken ve
siz buna T.C. Başbakanı olarak ses çıkartamazken hangi mantık ve
anlayış ile kendi toprağınızda kendi milletinizi ırgat yaparak
işsizliğin önüne geçmeyi planlıyorsunuz?
İsrail men şeyli 1200 firmanın Türkiye faaliyetlerini siz kolaylaştırırken, bırakın siz İsrail'e 1200 Türk firması sokmayı 1200 iş gücü dahi
gönderemiyorsunuz.
Sonra da Suriye sınırındaki vatan toprağını vererek Türk insanına istihdam kapısını açacağınızı iddia ediyorsunuz.
Sınırda İsrail’e ırgat yapmayı planladığınız kadar insanımızı yarın yollayın
ben İsrail’de onları Türklüğüne yakışır bir şekilde istihdam edeceğim.
Suriye sınırında çalıştırmayı düşündüğünüz insan sayısı kadar
insanımızı İsrail'de istihdam etmeyi ben size vaad ediyorum.
Çok becerikli olduğunuzu ve İsrail'e sözünüzün geçtiğini iddia ediyorsanız
buyurun yarın kaç bin kişi diyorsanız yollayın, ben istihdam edeceğim,
bakalım Kıbrıs büyüklüğünde bir cevheri kullanımına sunmayı
planladığınız ve bu doğrultuda 7 firmasını mayın temizlemeye talip
ettiğiniz İsrail'in size cevabı ne olacak?
Ne sizin ne hükümetinizin ne de başka bir iradenin hayati önem arz eden ve bu günlerde İsrail ve ABD için değeri paha biçilmez olan bir memleket arazisini her ne ad altında olursa olsun başka bir iradeye teslim etmeyi düşünmesi dahi kabul edilemez.
Altı petrol üstü tarım cevheri olan jeopolitik değerinin ise paha biçilmez olduğu bu Toprak 80 milyonluk milletimize aittir.
O halde milletin malı için irade de millete aittir.
Sorun bakalım millet ne diyor bu işe?
Demokraside referandum mekanizması sık sık kullanılması gereken en önemli mekanizmadır.
O halde gidin millete...
Bakalım asli unsur olan milletimizin cevabı ne olacak?
Böyle bir meseleyi millet adına yetki aldığınız TBMM de Hükümetinizle beraber tartışmaya dahi hakkınız olamaz.
Eğer bu konuyu tartışmaya açmak istiyorsanız, tartışmanın adresi doğrudan toprağın da, hududun da sahibi olan 80 milyonluk aziz Türk milletidir. Yoksa temizlik adı altında bu hududun devri Davos'taki çıkışın ardından Jack Kamhi ile deneyip başarılı olamadığınız İsrail ile barışma çabasının devamına yönelik bir arayış mıdır?
Böylesi kritik bir süreçte ülkeyi yöneten bir Başbakan olarak nasıl olurda İsrail ve ABD 'nin İran ve Suriye ile savaşın arifesinde olduğu böylesi hassas bir dönemde bu arazinin devri ile İsrail ve ABD lehine Suriye'ye karşı üstünlük sağlayacak bir cepheyi hibe edersiniz?
Bu yolla İsrail ve ABD lehine Suriye'ye karşı nasıl muhteşem bir cephe açtığınızı görmüyor musunuz?
Ya da bunu BOP eş başkanlığınızın gereği olarak görerek ve bilerek mi yapıyorsunuz.?
İsrail ve ABD' nin olası bir İran müdahalesinde, Suriye'nin, İran'ın
yanında yer alması durumunda ki, bu bilinen bir gerçekken bu araziye
İsrail ve ABD'nin şimdiden yerleştirilmesi ile bu temizlik manevrasının bir alakası olup olmadığını 80 milyona açıklamanız gerekmiyor mu?
Bu milletin oyu ile milleti oyuna getirmenin hesabı içerisinde olanlar tarih huzurunda ve hakkın huzurunda gereken hesabı elbet vereceklerdir. Bu nedenle size tavsiyem bu konuda millete doğruları yalnızca doğruları söylemenizdir.
Milletin değerleri size emanet edilmiştir o halde, emanete sahip çıkmakta herkesten önce sizin asli görevinizdir. En azından Toprağınızın kullanımını vermeyi normal karşıladığınız İsrail kadar, sizinde toprağınıza ve değerlerinize sahip çıkmanızı size önermekteyim.
Ahmet Reis YILMAZ CEO
YILMAZLAR GROUP