29 Mayıs 2010 Cumartesi

TALEP

CHP’nin başına Kemal Kılıçtaroğlu çok ses getiren konuşmasıyla geldi.Hatta konuşmasının içerisindeki önemli başlıkları bende bir yazımda kullandım.
“Kılıçtaroğlu’nun bu sözlerini herkes söylerdi” başlığını taşıyordu.
Aslında ilk defa söylenen ve AKP’nin asla söyleyemeyeceği noktaları tespit etmeye çalışmıştım.
Kısaca:
*Kısmi toprak reformu (Mayınlı arazinin halka dağıtılması)
*GAP
*Deniz Feneri Davası
*%10 seçim barajının düşürülmesi
*Başörtüsü
*Ergenekon Davası
*Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’nun eski haline geçirilmesi
*Dokunulmazlıkların kaldırılması
*AB çifte standardı benim önem verdiğim başlıklardı.
Diğerlerini her parti başkanının söyleye bileceğini belirtmek istemiştim.
Peki, Kemal Kılıçtaroğlu’nun da söylemedikleri var mı? Derseniz.
Evet derim.
Ama şunu belirtmekte fayda var. Bu yazdıklarım Kemal Kılıçtaroğlu’nu eleştirmekten çok taleptir. Eleştiremem çünkü daha iktidar değil ve hiçbir icraatını görmüş değiliz.
Lakin konuşmanın hiçbir karesinde emperyalist ABD kelimesi geçmedi. Ve coğrafyamızdaki en büyük projesi BOP, GOP, BİP projeleri de geçmedi.
“Ben Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanlarından biriyim” diyen Tayyip Erdoğan neden bu konuda eleştirilmedi?
Refah Partisi Necmettin Erbakan, onun yetiştirdiği Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün eski konuşmalarına bakıldığında AB ve ABD karşıtı söylemleri olduğu çok net görülüyor.Hele Abdullah Gül’ün AB için 1985 te söylediklerinin altına imza atmamak mümkün değil.Sonra bir şeyler oldu ve bu kişiler ABD/AB’nin ülkemizde ve coğrafyamızda bir numaralı taşeronlarına dönüştü.Irak teskeresini geçirilememesinden sonra “logara süpürülme” tehlikesi yaşasalar da Cüneyt Zapsu sayesinde kurtulmayı başardılar.Ama bir çok yazımda belirttiğim gibi logarın pis kokusunu hep ciğerlerinde hissettiler.Bu nedenle hep tutunacak yer de aradılar.Akla ilk gelen liman Rusya’ydı.Rusya ile girilen enerji anlaşmaları,nükleer santral ihalesi,vizelerin kaldırılması,İran,Mısır ile kendi paralarınla ticaret yapmak istemeleri gibi ABD’ye “bak benimde alternatifim var” imajı yaratmak içindi.İmaj falan sonuçta ABD’nin bir şekilde gazabına uğrama korkusu doğru işler yapmaya zorladı.Bunun yanında Barzani’nin tanınması anlamına gelen kuzey Irak’ta elçilik açma kararı tamamen ABD güdümünde politikalardı.Çünkü Barzani’yi tanımak Irak’ın bütünlüğünü reddetmek ve sözde Kürt devletinin (gerçekte ABD kontrollü İsrail’in) tanınması anlamına geliyordu.
Kısacası AKP ABD için misyonunu tamamladı ve sağ/sol kutuplaşmasının kalkması ve güçlü bir ABD karşıtı ulusal kimlik oluşması noktasına geldi. ABD AKP ile sınırları zorladı, gidebileceği son noktaya geldi ve CHP’nin Baykal’ı çapkınlık yapıverdi veya montaj, komplo. Değişen hiçbir şey yok. Baykal onurluyum modunda CHP’nin başından ayrıldı. Kemal Kılıçtaroğlu geldi. Tayyip Erdoğan’ın “manşetle gelenler manşetle giderler” sözü bile gösteriyor ki, yandaş medyadan da destek aldı.
Yukarıda da saydığım maddeler önemli ve söylendi ama söylenmeyenler de var.
Söylenemeyen demek istemiyorum, çünkü söylenmesini talep ediyorum.
Söylenmesini ve ona göre politikalar üretilmesini istiyorum. Yoksa ani patlayan rüzgâra yakalanmış kelebekler gibi kafamızı gözümüzü dala budağa çarparak bir yerlere sürüklenmemiz içten değil.
Şu anda 7 yıllık AKP yıkımından bunalmış halk hiçbir talepte bulunmuyor.
Ama ben bulunuyorum:
“ABD, İngiltere ve İsrail’in sahiplendiği BOP, GOP, BİP projesine karşıyım” demelisin Sayın Kılıçtaroğlu.
Bu rüzgârın fos çıkmaması için “Sadece sol değil bütün Atatürkçüleri kucaklayacağım” demelisin Sayın Kılıçtaroğlu.
Ve 7 yıllık AKP yıkımından sonra kırılmış kutupları tekrar oluşturmamalısın Sayın Kılıçtaroğlu.
Ulusal, Atatürkçü, 6 okun tümünü eşit görmelisin Sayın Kılıçtaroğlu.
Alevi kimliğinden dolayı, Alevilerden ve soldan talepler gelecektir eşitlikten uzaklaşmamalısın Sayın Kılıçtaroğlu.
İktidara giden yolda tek parti olamama ihtimalini de göz önünde bulundurarak muhtemel koalisyon ortağın MHP ile kırıcı olmayan bir siyaset izlemelisin Sayın Kılıçtaroğlu.
Unutmayın Sayın Kılıçtaroğlu;
AKP burjuvasını oluşturdu, tüm kadrolarını kurdu ve bu kadroların temizlenmesi sadece kuru bir sol yaklaşımla olmaz.
Tüm Kemalistlerin iş birliği ile olur.
Yoksa 20 yıl iktidar olalım, nafile.
Görüşmek umuduyla.



"SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR, SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR."

Hiç yorum yok: