30 Aralık 2009 Çarşamba


LA PADANİA'DAN HAÇLI SEFERİ ÇAĞRISI


İtalya'daki merkez sağ koalisyonun ortağı Kuzey Birliği Partisi'nin (KBP) resmi yayın organı La Padania gazetesi, Batı'nın "İslam tehlikesi" karşısında yeni bir "haçlı seferi" düzenlemesi gerektiğini savundu.
Gazete, bugünkü nüshasında, "İslam'ı durdurmak için yeni bir İnebahtı" başlığıyla yayımladığı başyazıda, Batı için "yeni bir (Papa) 5. Pius"un ve de "yeni bir İnebahtı"nın şart olduğunu iddia etti.

Detroid-Amsterdam seferini yapan ABD uçağına saldırı girişiminin ve Moritanya'da iki İtalyan vatandaşını kaçırma eyleminin El Kaide tarafından üstlenilmesine, La Padania gazetesi sert tepki gösterdi.

"Hıristiyan Batı"nın Osmanlılara karşı çıktığı dönemlerde olduğu gibi günümüzde de İslam'la mücadele için Papa önderliğinde bir "kutsal ordu" oluşturması gerektiğinin iddia edildiği yazıda, kilisenin halihazırdaki tavrının, "Ne var ki günümüzdeki kilise, korku içerisinde. Mücadeleye yanaşmıyor. Son derece pasif bir tutum içerisinde, saldırıları kabullenmekle yetiniyor. Barışı istemeyenler barış olamayacağını unutuyor" sözleriyle eleştirilmesi de dikkati çekti.

Batı'nın tıpkı 1500'lü yılların ikinci yarısında olduğu gibi günümüzde de İslam tehlikesiyle karşı karşıya olduğu öne sürülen başyazıda, şu ifadeler kullanıldı:

"O eski dönem ile şu günlerde yaşanan olaylar arasında paralellik olduğu açıkça ortada. Ama tarih sadece kısmen tekerrür ediyor: Zira bu tehlike karşısında Hristiyan Batı, günümüzde çok farklı bir tavır sergiliyor. Eski dönemlerde kararlılıkla hareket etmiş olan kilise, günümüzde özür dilemekle meşgul. Papa 5. Pius, o dönemlerde, Türklere karşı kutsal ittifakın öncülüğünü yapmıştı. Günümüzdeki kilise ise korkmakla meşgul."
Başyazıda, kilise yetkililerinin dünyaya Hıristiyanlık inancını yaymaktan başka bir şey düşünmemeleri de eleştiri konusu yapılarak, "Kilisenin, en azından bir kısım kilisenin derdi, dünyayı hidayete erdirmek. Bu nedenledir ki, Türkiye'de bir kilise daha açabilme uğruna, neredeyse bizi satmaya bile razı olmaya hazır vaziyetteler" ifadeleri de yer aldı.

İtalya'da yabancı düşmanı politikaların savunuculuğuyla bilinen KBP, zaman zaman Po ırmağı civarındaki bölgelerin "Poistan" (La Padania) adı altında özerk bir yapıya kavuşturulması gerektiğini savunan ayrılıkçı söylemleriyle de ön plana çıkıyor. 


HATIRLAYALIM

İnebahtı Deniz Muharebesi (İspanyolca: Batalla de Lepanto, İtalyanca: Battaglia diLepanto), 7 Ekim 1571 tarihinde Osmanlı Devleti ile Haçlı donanmaları arasında,Korint Körfezi'nde, İnebahtı yakınlarında yapılan deniz muharebesidir. Osmanlı kaynakları, bu muhaberenin adını "Sıngın" olarak yazar. Ispanyol yazar Cervantes (ayni zamanda bu savasta elinden yaralanmistir) Inebahtiyi yuzyillarin gordugu en buyuk savas olarak nitelendirmistir.

O dönemde Kıbrıs, oldukça hareketli Mısır - İstanbul deniz ticaret yolu üzerinde önemli bir engeldi. Ada Venedik elinde bulunuyor, adada yuvalanan, Venedik desteğindekiHristiyan korsanlar sık sık ticaret ve hac gemilerini vuruyorlardı. Kıbrıs'ın, vaktiyle bir Müslüman ülke olduğu gerekçesiyle fetva alınıp savaş açıldı. Kıbrıs'ın önemli merkezleri Lefkoşe ve Magosa, zorlu mücadelelerden sonra zaptedildi ve fethi tamamlandıktan sonra Kıbrıs, beylerbeylik haline getirildi (1570-1571).
Osmanlı Devleti'nin Kıbrıs adasını almaları, Avrupa'da büyük tepkilere yol açtı. Bunun sonucu olarak Papa Pio V, İspanya kralı ve Venedik dukası, Osmanlılara karşı birleştiler. Bu birleşmeyi imza ile de onayladılar (15 Mayıs 1571). Kutsal ittifak adı verilen bu antlaşmayı, Osmanlılar, gizlice öğrendiler. Osmanlı Dîvanı'nda, bu tarihlerde, bazı görüş ayrılıkları yüzünden anlaşmazlık vardı. Bu durum, alınacak tedbirleri durduruyor, Donanmayı Hümayun amiralliğinin, Preveze'den yazdığı yardım isteklerini cevapsız bırakıyordu. Sonunda Dîvan, Avrupa karşısına güçlü bir donanma ile çıkma konusunda karara vardı. Ancak Dîvandaki anlaşmazlık yüzünden, Osmanlı donanmasının başına, bir kara ordusu kumandanı olan Müezzinzade Ali Paşa getirildi. İstanbul'a gelen ikinci bir haber, Osmanlı sularına gelmekte olan Haçlı donanması ile ilgiliydi. Sokollu, bu donanmayı durdurmak görevini de gene bir kara ordusu kumandanı olan Pertev Paşa'ya verdi.
Osmanlı donanmasında bir vezir, dört paşa, 15 beylerbeyi vardı. Ayrıca Uluç Ali Paşa, Cafer Paşa, Barbaroszâde Hasan Paşa, Barbaroszâde Mehmed Paşa ve Salihpaşazâde Mehmed Bey gibi Osmanlı denizcileri de bulunuyordu.
Osmanlılara karşı meydana getirilen Haçlı donanmasının başına, V. Karl'ın evlilik dışı oğlu, Hollanda genel valisi Don Juan de Austria (Avusturyalı Johann) getirildi. Venedikdonanmasının başında Vaniero, Cenevizlilerinkinde Giovanni - Andrea Doria, Papalık donanmasında da dük Marco Antonio Collonna vardı. Ayrıca Avrupa'nın prens, asilzâde,amiral ve generalleri Haçlı donanmasında görev almıştı.

Juan de Austria, Marcantonio Colonna, Sebastiano Venier
Müezzinzade Ali Paşa ile Pertev Paşa'nın yanlış tutumları, Osmanlı denizcilerinin karşı koymalarına sebep oldu, ancak, yapılan tartışmalar sonunda Kaptan-ı Deryanın görüşü uygulandı.
İki donanma, dünya tarihinin en büyük deniz muharebelerinden birine başladı. Osmanlı donanması bozuldu. 142 gemi yok oldu, 20 bin Osmanlı askeri öldü. Ölenler arasında, Müezzinzade Ali Paşabaşta olmak üzere birçok Osmanlı paşası ve beylerbeyi de vardı. Bu arada, yalnız Uluç Ali Paşa'nın kumandasındaki Osmanlı donanmasının sağ cenahı başarı gösterdi. 42 Osmanlı gemisinden kurulu olan bu cenah, gemilerini kaybetmedi, Haçlı sağ cenahını bozarak, savaş alanından ayrıldı. Uluç Ali Paşa, bu başarısından sonra Kaptan-ı Deryalığa getirildi ve "Kılıç Ali Paşa" diye anıldı.
Sokollu Mehmed Paşa yeni bir donanma hazırlamasını istedi. Bunun için çok sayıda malzemeye ihtiyaç olduğunu, kısa süre içinde böyle bir donanmanın hazırlanmasının zor olacağını söyleyen Uluç Ali Paşa'ya, Sokullu; "Bütün donanmanın demirlerini gümüşten, halatlarını ibrişimden, yelkenlerini atlastan yapabiliriz. Hangi geminin malzemesi yetişmezse gel benden al" demiştir ki, Osmanlı Devletinin o dönemdeki gücünü göstermesi açısından önemlidir. Sokullu Mehmed Paşa, gönderilen Venedik elçisine de, İnebahtı Deniz Muharebesiyle ilgili olarak "Biz Kıbrıs'ı almakla sizin kolunuzu kestik, siz İnebahtı'da bizi yenmekle, sakalımızı tıraş ettiniz. Kesilen kolun yerine yenisi gelmez, fakat kesilen sakalın yerine daha gür çıkar" diye cevap vermiştir


Hiç yorum yok: