PKK'nın Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda köstebeği olduğu iddia edildi.
Diyarbakır ve Mardin'de terör örgütü PKK'nın ''KCK Türkiye Meclisi'' (KCK/TM) yapılanmasına yönelik yürütülen operasyonda 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan A.T'nin daha önce çalıştığı 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı'nda, Diyarbakır'dan havalanan savaş uçaklarını terör örgütünün Kandil'deki sorumlularına ilettiği iddia edildi. AYRINTILAR: Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca bir süre önce Türkiye genelinde yaklaşık 15 ilde yürütülen ve aralarında DTP Genel Başkan Yardımcıları Kamuran Yüksek, Bayram Altun, Selma Irmak ile terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın avukatlarının da bulunduğu 52 kişinin tutuklandığı soruşturma kapsamında Diyarbakır ve Mardin'de 9 kişi daha gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre, gözaltına alınan zanlılardan A.T'nin bir süre 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı'nda şoför olarak görev yaptığı ve bu görevi sırasında, Diyarbakır'dan havalanan savaş uçaklarını, KCK/TM yapılanması aracılığıyla Kandil'deki terör örgütünün sorumlularına ilettiği ileri sürüldü. A.T'nin bir süre önce 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı'ndan ayrıldığı ve belediyede çalışmaya başladığı belirtildi. ÖĞRETİM GÖREVLİSİ VE VALİLİK ÇALIŞANI DA VAR Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nda özel yetkili 5 savcı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında KCK/TM yapılanması içerisinde yer aldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan zanlılar arasında Dicle Üniversitesi'nde (DÜ) öğretim görevlisi olarak görev yapan A.Y. ile Diyarbakır Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı çalışanı V.Y. de bulunuyor. BAĞLAR BELEDİYESİNDE 3 GÖZALTI Soruşturma kapsamında, Bağlar Belediyesi DTP'li Başkan Vekili Rojda Balkaş ile belediye çalışanları Ö.Y, S.E'nin de gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınan diğer kişilerin ise M.D, B.Ç. ve A.D. olduğu bildirildi. Gözaltına alınan 9 zanlının Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde sorgularının sürdüğü öğrenildi. 148 SAYFALIK İDDİANAMEDE Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca bir süre önce KCK/TM yapılanması içerisinde yer aldığı gerekçesiyle tutuklu bulunan sanık S.Z. hakkında hazırladığı 148 sayfalık iddianamede, KCK/TM yapılanmasının şeması ile dosyada yer alan yaklaşık 40 bin görüşme kaydından bazılarına yer verilmişti. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, 2 yıl boyunca fiziki ve teknik takibi yapılan 8 kişilik ''Yerel Yönetimler Komisyonu'nun ''KCK Türkiye Meclisi'' adına faaliyet yürüttüğünün tespit edildiği öne sürülmüştü. Bu komisyon üyelerinin terör örgütünün kent merkezlerindeki eylemlerini koordine ettikleri, yargısal ve mali çalışma yaptıkları iddia edilmişti. Ayrıca Türkiye'de faaliyet yürüten KCK/TM mensuplarının, sözde ''KCK Anayasası'' gereğince örgütün Avrupa sorumlusu olan Sabri Ok ile sürekli görüşme içerisinde oldukları ileri sürülmüştü.
Taraf gazetesinin "İrticayla Mücadele Eylem Planı" belgesini inceleyen askeri savcılığın "Genelkurmay'ın herhangi bir biriminde hazırlanmadığı" kanaatine varması belgenin sahte olduğu görüşünü kuvvetlendirdi. Ulusal Kanal Taraf'ın belgesinin ayrıntılarını emekli bir generalle inceledi. Somut ayrıntılar belgenin sahte olduğuna işaret ediyor.
Taraf gazetesinin geçen cuma yayımladığı "İrticayla Mücadele Eylem Planı" belgesinin ayrıntıları belgenin uydurma olduğu görüşünü güçlendiriyor. Taraf'ın belgesinde en dikkat çekici nokta, belgenin gizlilik derecesi. Taraf'ın yayınladığı belge "GİZLİ" notu ile derecelendirilmiş.
Ulusal Kanal'a konuşan emekli bir general bu tip bir belgenin "ÇOK GİZLİ" olması gerektiğini şöyle anlattı: "Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki bu ve benzeri konulardaki belgelerin derecesi 'ÇOK GİZLİ' olur. Taraf'ın yayımladığı belgenin de 'ÇOK GİZLİ' olması gerekir."
Taraf'ın "İrticayla Mücadele Eylem Planı" belgesinin uydurma olduğuna işaret bir diğer ayrıntı da belgede "Kurmay Albay" imzasının bulunması. Ulusal Kanal'ın görüştüğü emekli general, "konu çok hassas, bu belgelerde Kurmay Albay imzası bulunamaz. Hassas belgelerde en az Genelkurmay 2. Başkanı'nın imzası yer alır. Bu tip belgelerde Genelkurmay Başkanı'nın da imzası bulunur" dedi.
Emekli General, belgenin format ve numaralandırma sistemi olarak benzetildiğini ve askeri ifade tekniklerinin kullanıldığını da kaydediyor.
KAYSERİ'DE "F TİPİ" ASTSUBAY'LAR KOMUTAN ADINA SAHTE EMİR DÜZENLEMİŞTİ
Öte yandan Taraf'ın belgesi, 20 Mart'ta Kayseri 2'nci Hava İkmal Bakım Merkezi'nde yapılan operasyonu akla getirldi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı, Kayseri Garnizon Komutanı Tümgeneral Rıdvan Ulugüler adına 5 maddelik sahte emir hazırlandığını tespit etmişti. Talimatta Ergenekon tertibi kapsamında tutuklanan Albay Cengiz Köylü ile ilgili şu ifadelerin yer aldığı belirlenmişti:
"Albay Cengiz Köylü, silah arkadaşlarının yardımına ihtiyaç duymaktadır. Köylü’ye yapılacak yardım aynı zamanda silah ve kader arkadaşlığının dost ve düşman herkese en güzel göstergesi olacaktır. Tüm personelimin gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum. evrakın gizlilik derecesine uygun olarak muhafazasını ve yardım kampanyası bitiminde emrin imhasını rica ederim."
Soruşturma dosyasındaki bilirkişi raporunda da sözde yardım kampanyası bitiminde emrin imha edilmesi istendiğine dikkat çekilmiş ve metnin, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yazışma usullerine aykırı" olduğu belirtilmişti.
Askeri savcılığın yürttüğü soruşturmada sahte emri düzenleyen 3 astsubay gözaltına alınmış ve astsubay Ali Balta'nın Komutanlığın resmi iç yazışma sistemine girerek Garnizon Komutanı Hava Pilot Tümgeneral Rıdvan Ulugüler'in imzasını taşıyan sahte emirler yayınladığını açıklamıştı. Işıkevleri'nde yetişen Astsubay Ali Balta'ya bu emri de Işıkevleri'ndeki Fethullah Gülen'in müritleri tarafından verildiğini Balta sorgusunda itiraf etmişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder