19 Nisan 2009 Pazar

Murat Belge bile isyan etti
Vay vay vay.

Dönek komünist, ampulcu liboş hoca korkmuş.

Vallahi ben demiyorum, öğrencilerin diyor.

“Biz ampule sığmayız” hocam diyorlar.

Ergenekon canavarı aç kaldı, şimdi besleyenlerini yutacak.

“DÖN BABA DÖNELİM”

Dön hocam gideceksin gümbürtüye.

Benden söylemesi.





AKP destekçisi Murat Belge, Türkan Saylan'ın evinin basılmasından tedirgin oldu.

Ergenekon operasyonlarının 12. dalgası, bu operasyonlara baştan beri açık destek veren bazı aydınlarda da tereddüt oluşturdu. Murat Belge, Mithat Sancar gibi Taraf yazarları özellikle Saylan"ın evinde yapılan arama karşısında tepkilerini şu sözlerle dile getirdi: M. Belge: Evinin aranmasını hoş karşılamadım Peşin peşin söyleyeyim: Türkan Saylan"ın evinde arama yapılması olgusunu anlayamadım ve bundan tedirginlik duydum. Bu, Türkan Hanım"ın bilinen rahatsızlından ötürü duyduğum, biraz 'duygusal'lığa da yorulabilecek bir tedirginlik değil. Türkan Saylan sayılan, ama daha çok sevilen bir insandır ve sevilmeyi hak eden bir insandır. Bundan öte, 'Şeriata da darbeye de karşıyım' demiştir. Bu nedenlerle bu ev aramasını doğrusu hoş karşılamadım. Ancak, bu işler olurken, ortalıkta hatırı sayılır bir 'Ergenekon dostları' topluluğu olduğunu ve akla mantığa uysa da, uymasa da, her türlü olayı bir propaganda aracı haline getirmekte ustalaştıklarını unutmamak gerek. Türkan Hanım"ın evi arandı ama kendisi gözaltına alınmadı. Türkan Hanım darbeye karşı olduğunu söyledi ve kendisini biraz olsun tanıyan biri olarak benim bundan hiç şüphem yok, ama bütün bu cunta/darbe ajitasyonu içinde bayağı önemli ve bayağı merkezî bir rol oynayan bir örgütün başkanı olduğunu da unutmamak gerek. M. Sancar: Bedelini bütün toplum öder ÇYDD"YE ve Türkan Saylan"a yönelik böyle büyük çaplı operasyon için aynı şeyleri söylemek zor. Bu operasyonun resmî gerekçesini ve hangi delillere dayandığını bilmiyorum. Sızan bilgiler de, henüz cılız, tatmin edici olmaktan da uzak. (...) Bekleyip görmek en doğrusu; ancak bu aşamada bile şu kadarını söylemek isterim: Soruşturmanın inandırıcılığı ve yargılamanın selameti açısından savcılara büyük sorumluluklar düşüyor. Kendilerine emniyetten gelen bilgileri, çok iyi tartmak zorundalar. Aksi takdirde, soruşturma ve yargılama süreci büyük zarar görür. Bunun bedelini sadece kendileri ve hükümet değil, asıl bu memleket ve bu toplum öder.
Kaynak:internetajans

Hiç yorum yok: