BU ADAMLARA ARTIK KULAK VERİN
DÖRT DÖRTLÜK OPERASYON!
MEHMET BEDRİ GÜLTEKİN, 'ERGENEKON' OPERSAYONUNU DEĞERLENDİRDİ (24 OCAK 2008)
Önce tabloya bakalım: 22 Ocak günü sabaha doğru Polis, “Şafak Operasyonu” adını verdiği büyük bir gözaltına alma eylemi gerçekleştirdi. Operasyon dört dörtlük… Mahkemenin yayın yasağına rağmen ertesi gün, yani 23 Ocak’ta çıkan gazeteler gözaltına alınanlar hakkındaki hükmü manşetten verdiler “Darbecilere Operasyon” (Radikal) “Kızıl Elma hoşaf oldu” (Taraf) “Küçük Paşa’ya Büyük Baskın” (Bugün) “12 yıl sonra Susurluk’u çözme fırsatı” (Zaman) “Hiç bu kadar derine inilmemişti” (Yeni Şafak) “Ortalık güzel koktu” (Birgün) “Devlet, Derin Devlete Karşı” (Sabah) Vb. vb. Sadece bu manşetler bile, yürütülen operasyonun basın ayağının da tamam olduğunu göstermeye yetiyor. Sözüm ona gizli olarak yürütülen ve mahkemenin yayın yasağına rağmen operasyonun ayrıntıları ve gözaltına alınan kişilere isnat edilen suçlamalar, sanki kanıtlanmış gerçeklermiş gibi bu manşetlerin altına dolduruldu. “Yakalananlar 1952’de Amerikanın inisiyatifiyle NATO bünyesinde kurulan Kontrgerilla’nın mensupları idi. Örgütün Türkiye’deki adı Ergenekon’du. Amacı Türkiye’yi kaosa sürükleyerek darbe ortamı yaratmaktı. Çok sayıda ünlü isime yönelik suikast hazırlığı içinde idiler. Susurluk ile birlikte biraz açığa çıkmışlardı ama üzerlerine daha fazla gidilmemişti. Haziran ayında Ümraniye’de ele geçen el bombaları bu örgüte aitti. Hırant Dink, Rahip Santaro ve Malatya cinayetleri ile Danıştay baskını ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılmasının ardında hep bu örgüt vardı.” Manşetleri atan ve altına bir merkezden servis yapıldığı belli olan bu bilgileri yazan gazetelere bakıyorsunuz: Amerikan sözcülerinin gazetesi Taraf, İktidar destekçisi dinci gazeteler Yeni Şafak, Vakit, Fetullah Gülen’in gazeteleri, Zaman, Bugün, Batıcı neoliberaller Birgün, Evrensel, Ve Doğan Holding’in gazeteleri Radikal, Hürriyet ve Milliyet. Gazetelerin kimliği, yürütülen operasyonun ne olduğu konusunda yeterli bir fikir veriyor. OPERASYONUN DÖRT AYAĞI Bir de hemen aynı gün operasyonu alkışlayan, gözaltına alınanları suçlu ilan eden köşe yazarları var: Fetullah Gülen’in Bugün gazetesinden Nazlı Ilıcak, Gülay Göktürk, Emre Aköz, Ergun Babahan ve Umur Talu, Taraf gazetesinden Yasemin Çongar, Ahmet Altan, Nevzat Çiçek ve Zaman gazetesinden Ali Akkuş. Yazarların kimliği de önemli bir başka ipucu. Fetullah’ın Bugün gazetesi her türlü tedbiri elden bırakmış. Daha ilk günden bütün köşe yazarları, gözaltına alınanları mahkum eden ve iktidarı alkışlayan yorumlar döşemişler. Bütün bunlara operasyonu yürüten Emniyetin Fetullah sicilli İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’i de eklemek gerekir. Daha ilk andan başlayarak bütün basını “bilgilendirmek” (!) için büyük çaba gösterdiği anlaşılıyor. Mahkemelerin yayın yasakları bunlar için geçerli değil. Elbette BOP eşbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ı da unutmamak gerekir. Davos programını iptal etti. Ve yaptığı açıklamayla operasyonu yürüten görevlileri kutladı. Dört başı mamur bir operasyon! SÜPER NATO Evet, dört başı mamur bir operasyon yürütülüyor ama ortada tuhaf bir durum var! Yani bu ülkede ne kadar Amerikancı varsa, hepsi elbirliği yapmışlar, Kontrgerilla’ya saldırıyorlar(!) Yani Amerika, kendi kurduğu, yönettiği ve bugüne kadar getirdiği Kontrgerilla’ya karşı! Oysa Kontrgerilla, kurulduğu 1950’li yıllardan bu yana hep Amerikan politikalarına uygun faaliyet gösterdi. Kontrgerilla, NATO içinde kullanılan adıyla Süper NATO, Amerikan devletinin Türkiye Cumhuriyeti devleti içindeki illegal uzantısıdır. Veya meşhur adlandırma ile ifade edecek olursak, bu örgüt “Amerikan Derin Devleti”nin Türkiye içindeki koludur. 1973 yılındaki Kültür Sarayı yangını,
Marmara Vapuru’nun batırılması,
1977 yılındaki Sirkeci ve Yeşilköy bombalamaları,
1 Mayıs katliamı, 1990’larda Muammer Aksoy’la başlayan Atatürkçü aydınların katli,
Eşref Bitlis suikastı vb… 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri, Türkiye’deki Amerikan Derin Devletinin faaliyetlerinin sonuçlarıdır. SON OPERASYON 28 Şubat süreci, Türkiye’deki Amerikan Derin Devleti’nin sınırlandığı, Susurluk sonrası gelişmelerle birlikte tamamen tasfiye edilmese bile önemli ölçüde etkisizleştirildiği bir dönem oldu. Ama AKP iktidarı ile birlikte Türkiye’deki Amerikan Derin Devleti, yeniden yapılanarak faaliyete geçmiştir. Yeniden yapılanmada Amerika’nın dayandığı kuvvet, Türk Devleti içindeki Fetullahçı örgütlenme olmuştur. Şemdinli provokasyonu ile o zaman Kara Kuvvetleri Komutanı olan Yaşar Büyükanıt’ın hedef alınması, Hırant Dink, Rahip Santaro ve Malatya cinayetleri, Danıştay baskını; Türkiye’deki Amerikan Derin Devleti’nin son yıllardaki belli başlı icraatları arasında sayılabilir. Öyle görünüyor ki “Ergenekon operasyonu” bu çetenin son operasyonu olmaktadır. Hedef, son zamanlardaki bütün eylemlerde olduğu gibi Türk Ordusu ve antiemperyalist yurtsever cephedir. Bunun için kurban olarak seçilen kişilerin, böyle bir senaryoda kullanılmalarını mümkün kılan yanlışları, oynanan oyunu gizlemeye yetmemektedir.
İSPATLIYORUZ: ORG. EŞREF BİTLİS’İ KATLEDEN GLADYO TAYİP ERDOĞAN’I İKTİDARA GETİRDİ
İŞÇİ PARTİSİ GENEL BAŞKANI DOĞU PERİNÇEK: (27 OCAK 2008)
Gladyo, Org. Eşref Bitlis ve Uğur Mumcu gibi Atatürkçü aydınlarımızı ABD’nin Ortadoğu stratejisi önünde engel oluşturduğu için öldürdü. Bugün de ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ni uygulamak için Türk Ordusu’na ve milli güçlere karşı operasyon yürütmektedir. 1996 yılında Eşref Bitlis’i ABD güdümlü Gladyo’nun katlettiğini Aydınlık dergisine açıklayan general, tutuklanmıştır. Tutukladıkları güçsüz, etkisiz ve dağınık kimseler, ABD ve BOP Eşbaşkanlığı için bir tehdit oluşturmuyor. Asıl korktukları tehdit, “darbeci” ilan ettikleri Türk Ordusu ve milli kuvvetler. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bugün (27 Ocak 2008, Pazar) saat 15.00’te İstanbul Kadıköy Eysan Oteli’nde Uğur Mumcu’nun Anısına düzenlenen, “Milli Anayasa ve Kemalist Devrim” konulu açık oturumda konuştu. E. Gen. Sörvet Cömert’in başkanlığında yapılan oturuma E. Turizm ve Tanıtma Bakanı Alev Coşkun, İP Genel Başkan Yardımcısı Ceyhan Mumcu da konuşmacı olarak katıldılar. Perinçek, konuşmasında Gen. Veli Küçük’ün henüz görevdeyken, 1996 yılında Aydınlık’a Org. Eşref Bitlis’in uçağını ABD güdümlü Gladyo’nun düşürdüğü bilgisini verdiğini açıkladı. 25 Ağustos 1996 tarihli Aydınlık’ta “Yetkili generalin açıklaması” üst başlığıyla yayınlanan haberde, Veli Küçük ABD’ye bağlı Gladyo’nun Eşref Bitlis suikastini niçin yaptığını da açıklıyor. Perinçek’in konuşmasının ilgili bölümleri özetle şöyle: GLADYO’NUN “SİVİL ANAYASA” TASLAĞI Tayyip Erdoğan’ların “Sivil Anayasa” diye topluma sundukları metin, Gladyo’nun Anayasa Taslağıdır. Buradaki “Sivil”lik, millî devlete ve Türk Ordusuna düşmanlığın Amerikanca şifresidir. GLADYO’NUN EN BÜYÜK CİNAYETİ Gladyo’nun en büyük cinayeti, Jandarma Genel Komutanımız Org. Eşref Bitlis’in 17 Şubat 1993 günü uçağının düşürülmesi yoluyla katledilmesidir. ORG. EŞREF BİTLİS VE UĞUR MUMCU NİÇİN KATLEDİLDİ Cinayet nedeni, Org. Eşref Bitlis’in ABD’nin Ortadoğu planına, özellikle İkinci İsrail’in kurulmasına kararlılıkla ve başarıyla karşı koymasıdır. Org Eşref Bitlis ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında şehit edildi. Uğur Mumcu da, ABD’nin Ortadoğu planlarına çomak soktuğu için öldürüldü. Uğur Mumcu, PKK’yı MİT’in kurduğu gerçeğinin peşine düşmüştü ve kanıtlarını topluyordu. GEN. VELİ KÜÇÜK 1996 YILINDA GLADYO’NUN EŞREF BİTLİS SUİKASTİNİ DUYURDU Dün tutuklanmış bulunan E. Gen. Veli Küçük, 1996 yılında orduda general olarak görevliyken, Org. Eşref Bitlis’i ABD’nin öldürttüğünü Aydınlık dergisine açıklamıştı. Aydınlık’ta “Yetkili generalin açıklaması” üst başlığıyla yayınlanan açıklamada, General Veli Küçük, Aydınlık’ta belirtildiği gibi, iki kurmay albayın da bulunduğu bir görüşmede Aydınlık muhabirinin yazılı sorularına verdiği cevapta özetle şunları belirtti: • Org. Eşref Bitlis’in katilleri Çiller’in özel Örgütü’nde. Öldürülmesi ABD’nin işi. • Org. Eşref Bitlis Özel Harpçi ABD subaylarını karargâhtan attı. JUSSMAT Komutanı ve Çekiç Güç’teki subaylar Eşref Paşa’yı Washington’a iki kez şikâyet ettiler. ORG. EŞREF BİTLİS’İ KATLETTİREN GLADYO TAYYİP ERDOĞAN’I İKTİDARA GETİRDİ 17 Şubat 1993 günü Ortadoğu’daki stratejik hedefi önünde engel gördüğü için Org. Eşref Bitlis’i öldürten SüperNATO, 1996 sonbaharında Tayip Erdoğan’ı başbakan koltuğuna oturtmak için düğmeye bastı. 21 Ekim 1996 tarihli Aydınlık dergisinin kapağında şu başlık var: “Abramowitz Tayyip’i Erbakan’ın yerine hazırlıyor” Gladyo’nun Tayip Erdoğan’ı başbakan koltuğuna oturtma planı, ABD kaynaklarında açıkça yayınlandı. 16 Şubat 1997 günü Leyla Tavşanoğlu’nun benimle yaptığı Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan görüşmede şunu belirtiyorum: “1997 Ocak ayında CIA’nın yan kuruluşu Rand Corporation’un ABD Hükümeti’ne verdiği raporda, (…) ‘Artık Refah Partisi’ni iktidar seçeneğimiz olarak destekleyelim’ deniyor. (…) Tayip Erdoğan’a veliaht ve geleceğin başbakanı gözüyle bakılıyor. ABD kaynakları Abdullah Gül’den de geleceğin dışişleri bakanı olarak söz ediyorlar. Geleceğin iktidar formülü de böylece belirmiş oluyor.” (Cumhuriyet, 16 Şubat 1997) Apaçık ortada, 1996-1997 yılında ABD kaynakları açıklamış: Tayip Erdoğan-Abdullah Gül ikilisi, bir Gladyo operasyonuyla Türkiye’nin tepesine oturtulmuştur. Org. Eşref Bitlis’in katledilmesi ve Tayip Erdoğan’ın iktidar koltuklarına oturtulması, ABD’nin aynı Büyük Ortadoğu Stratejisi içinde alt başlıklardır. GLADYO’NUN STRATEJİK HEDEFİ: BOP Gladyo Anayasasıyla amaçlanan stratejik hedef, Büyük Ortadoğu Projesi’dir. Anayasa taslağı, bütünüyle ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ne göre kurgulanmış ve kodlanmıştır. BOP EŞBAŞKANLIĞI’NIN GLADYO ÖRGÜTLENMESİNDEKİ ÖZEL YERİ Gladyo, bilindiği gibi Atlantik İttifakı’nın tepelerinde SüperNATO diye anılan örgütün İtalya’daki adıdır. SüperNATO, NATO ülkelerinin içine yerleştirilmiş gizli hükümetlerden oluşmaktadır. ABD mafyası, NATO ülkelerini SüperNATO aracılığıyla kontrol altında tutmaktadır. SüperNATO’nun Ortadoğu örgütlenmesinde BOP Eşbaşkanlığı’nın özel bir yeri bulunmaktadır. TAYYİP BEY’İN BOP EŞBAŞKANLIĞI: SÜPERNATO (GLADYO) GÖREVİ Tayyip Erdoğan, Büyük Ortadoğu Projesi’nde görev aldığını yedi ayrı konuşmasında itiraf etmektedir. Bu konuşmaların bazıları görüntülüdür. Hepsini sık sık açıklıyoruz ve gösteriyoruz. BOP Eşbaşkanlığı, bir SüperNATO görevidir. GLADYO’NUN GÜNCEL GÖREVİ: DİYARBAKIR’I MERKEZ YAPMAK SüperNATO’nun şu andaki güncel görevi, Diyarbakır’ı Büyük Ortadoğu Projesi içinde merkez yapmaktır. Tayip Erdoğan da, kendi ağzıyla “ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi içinde Diyarbakır’ı merkez yapma görevini” üstlendiğini, 15 Şubat 2004 akşamı Kanal D beyazcamından ilan etmiştir. GLADYO’NUN BOP HARİTASI ABD yönetimi, Ortadoğu’ya ve Kuzey Afrika’ya vermek istediği düzeni, hem Dışişleri Bakanı Condoleza Rice’ın ağzından hem de haritalarla ilan etmiştir. O haritalarda Diyarbakır, ABD Ordusunun Kuzey Irak’ta kurduğu İkinci İsrail devletinin merkezi olarak gösterilmektedir. GLADYO TARİHİNİN DÖNÜM NOKTASI Eşref Bitlis’in katledilmesi, Gladyo’nun Türkiye tarihinde bir dönüm noktasıdır. Bu cinayet, NATO’nun en güçlü ordularından biri olan Türk Ordusu’nun SüperNATO kontrolünden çıkmakta olduğunun bütün dünyaya ilanıdır. Türk Ordusu, ABD’nin stratejik emelleri önünde artık engel oluşturmaya başladığı için Eşref Bitlis, Gladyo tarafından öldürtülmüştür. Daha sonra Genelkurmay Başkanı Org. Kıvrıkoğlu’nu hedef alan suikast girişimleri de olmuştur. Org. Karadayı ve Org. Kıvrıkoğlu’nun genelkurmay başkanlığı yaptığı dönemlerde, ABD kaynakları, açıkça “Türk generallerinin denetimden çıktı” saptamasında bulunmuşlardır. E. Tümg. Alaettin Parmaksız’ın yeni yayınlanan “Türk-Amerikan savaşı” adlı kitabı, bu sürecin vardığı yeri işaretlemektedir. GLADYO’NUN OPERASYON MERKEZİNDE FETHULLAHÇI POLİS ŞEFLERİ VAR Türk Ordusu’nun cephesini ABD’ye dönmesiyle Türkiye’deki Gladyo örgütlenmesi çok önemli bir değişim geçirdi. Örgütün karargâhı, Haçlı irticaya kaydı ve operasyon merkezine de Fethullahçı polis şefleri oturtuldu. FETHULLAH SİCİLLİ AKYÜREK TAYYİP ERDOĞAN’A BAĞLI Emniyet İstihbarat Dairesi Genel Müdürü Ramazan Akyürek’in siciline, İstanbul Valisi Erol Çakır, “Emniyetteki hizipleşme içinde irticaî akıma (Fethullah) yakın, dikkat edilmeli” diye yazmıştır. Ramazan Akyürek, Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı Tayip Erdoğan’a bağlıdır. GLADYO’NUN SON OPERASYONU
Beş-altı gündür yürütülen operasyon, Gladyo’ya karşı operasyon değil, Gladyo’nun yaptığı operasyondur. HEDEF TUTUKLANANLAR DEĞİL, MİLLİ GÜÇLER VE TÜRK ORDUSU Gözaltına alınanlar ve tutuklananlar, genellikle dağınık, örgütsüz, bir kısmı başıbozuk, bazıları tertiplere çanak tutan ve birkaç tanesi de kışkırtıcı ajan olduğu daha önce saptanmış kimselerdir. Bu güçsüz insanların, ABD ve Tayip Erdoğan iktidarı için bir tehdit oluşturmadığı açıktır. Hedefin onlar olmadığını Gladyo’nun basındaki değnekçileri de ilan ediyorlar. Ordu’ya karşı nifak hareketleri ve psikolojik savaş şiddetlenmiştir. Türk Ordusu’nun birliğini bozmak için, “2009’da Org. İlker Başbuğ’a karşı darbe yapılacaktı” türünden uydurmalar piyasaya sürülmekte ve yayınlanmaktadır. Hedef, milli güçlerdir. Hedef, “darbe tehdidi” başlıklarında ilan edildiği gibi, Türk Silahlı Kuvvetleri’dir. PKK DA OPERASYONU DESTEKLİYOR
PKK da, operasyonu desteklediğini ilan etmekte, ancak hedefe ilerlenmesi için, millî kuvvetlere yönel inmesini talep etmektedir. ABD, BOP Eşbaşkanlığı, Fethullahçı Gladyo, basındaki psikolojik savaş elemanları ve PKK, bu operasyonun da gösterdiği gibi aynı ast-üst ilişkileri içinde hareket etmektedirler. GLADYO İLE TÜRK MİLLETİNİN SAVAŞI
Derinleşen krizlerin de zorladığı koşullarda Türkiye, bir hesaplaşma dönemine girmiştir. ABD’nin BOP Eşbaşkanı Tayip Erdoğan’ın başlattığı bu operasyon, hesaplaşmanın bir cephesidir. BOP ANAYASASI
Yaptıkları anayasa taslağı, Türk milletinin değil, BOP’un anayasasıdır. Bu anayasa taslağı; ----Devlet egemenliğini dış cephede yabancılara devretmektedir. — Milli egemenliği, iç cephede mafyayla, tarikatlarla, cemaatlerle paylaşmaktadır. — Milleti etnikleştirmektedir. — Vatanı yerelleştirmekte ve parçalamaktadır. — Kamuyu özelleştirmektedir. — Yurttaşı kullaştırmaktadır. KALDIRDIKLARI TAŞIN ALTINDA KALACAKLAR
Ekonomileri çökmektedir. BOP yürümüyor. Milli devleti ortadan kaldırmak, Atatürk Cumhuriyeti’ni yıkmak gibi büyük suçlara batmışlardır. Kaldırdıkları taşın altında kalacaklardır.